Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), ‘Düşünmek Farzdır' isimli bir konferans düzenledi.
Haftasonu Kültür Merkezi'nde saat 13.30'da Şair-Yazar Metin Önal Mengüşoğlu'nun ‘Düşünmek Farzdır' isimli konferansına Memur-Sen Bingöl Başkanı Abdurrahman Ensari, Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Yunus Kava, Diyanet-Sen Bingöl Şube Başkanı Mücahit Çelik, sendika temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını Eğitim-Bir-Sen Bingöl Şube Yunus Kava, yaptı.
Eğitim-Bir-Sen'in yaptığı çalışmalara değinen Kava, “Eğitim-Bir-Sen sendikal ezberi bozmuş, sendikal örgütlenme alanında beyaz bir sayfa açmış. Kavga zemininde rekabet yerine, rekabet zemininde hizmet anlayışıyla sendikacılığa yeni bir soluk getirmiştir. Bizler ‘kuruş' sendikacılığı değil ‘duruş' sendikacılığı, fikir sendikacılığı, akademi sendikacılığı yapıyoruz. Eğitim-Bir-Sen sendikacılığı üye ve insanlığı eksene alarak hak ve özgürlük mücadelesi olarak yapan, sendika olarak sendikalıların iyiliklerini artırma ve kötülükleri engellemenin izdüşümü olarak anlayan bir misyonu temsil ediyoruz. Bu duygularla insanların hayatları daha anlamlı, daha özgür, daha adil, daha aydınlık olsun diye mücadele eden tüm elçilere ve eylem adamlarına şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Kava'nın konuşmasının akabinde Şair-Yazar Metin Önal Mengüşoğlu'nun, hayatını anlatan slayt gösterimi yapıldı.
‘Düşünmek Farzdır' isimli bir konferans veren Şair-Yazar Metin Önal Mengüşoğlu, toplumun düşünmeyi bıraktığını söyledi.
Konuşmasında çok önemli noktalara dikkat çeken Mengüşoğlu, “Bir toplumun Şivan Perver'i varsa o toplumun kültürü, tarihi ve varlığı vardır. O toplum yok sayılamaz. Bugün ben karşınızdaysam o türküler beni var etti. İnsanın kordon bağı hangi toprağa gömülü ise insan o toprağa sıla-i rahimle bağlıdır, ne kadar o topraktan uzak kalınırsa her geri dönüşte insanın burnu sızlar. Batılı (yurtdışı) insanlar topraktan koptu, kendini dahi sevmeyen insanlar türedi. Aidiyetlerini ve mensubiyetlerini yitirdiler. Toprağımızda aidiyetlerini ve mensubiyetlerini yitirmeyen insanlarımız var. Benim toprağım senin toprağını döver diye bir kavgaya gerek yok, tüm topraklar Allah'ın (cc). Müslümanlar zulüm görüyor, Müslümanlar hep böylemiydi yoksa sonradan mı böyle oldu. Bu işte bir yanlışlık var. Müslüman dünya düşünmekten korkuyor. Toplumumuz düşünmeyi bir kenara bıraktı, artık birilerinin kendileri yerine düşünmesini istiyorlar” şeklinde konuştu.