Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin, AK Parti İl Başkanlığı'nca düzenlenen ‘Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor!' konulu konferansa katılmak üzere Bingöl'e geldi.
“Bu nasıl bir demokrasidir”
Konferansta Türkiye'nin sistemini anlatan Tekin: “Türkiye'yi yönetmek üzere seçim yapıyoruz. Ama Türkiye'yi yönetenleri biz seçmiyoruz. Başbakanı, bakanlar kurulunu biz seçmiyoruz. Sadece milletvekillerini biz seçiyoruz. Demek ki burada bir sorunumuz var. Şuan ki anayasaya göre, Cumhurbaşkanı istediği milletvekiline Başbakanlık görevini verebiliyor. Bu durumda Cumhurbaşkanının istemediği bir parti seçimi kazandığında, Cumhurbaşkanı başbakanlık görevini sıradan bir milletvekiline verebilir. Bu durumda, başbakan olan kişi hükümeti kuramadığı için hükümet düşer. Bu nasıl bir demokrasidir. Bu sorunların ortadan kalkması için yerel yönetimlerde olduğu gibi bir sitem geliştirilmeli. Halk hem milletvekilleri için hem de başbakan için ayrı oy kullanmalı. Böylece seçim bittiğinde hem milletvekilleri seçilmiş olur, hem de Başbakan” dedi.
“Biz diyoruz ki, yürütme yetkisi sadece Başbakan'a verilmelidir””
‘Bizim bugüne kadar hiçbir cumhurbaşkanımız tarafsız olmadı' diyen Tekin: “O zaman böyle bir adama gerek yok. Şuanki parlamenter sistemin 1983 seçimlerinde yaşattığı somut bir olay sorunun özetini teşkil ediyor. 1983 seçimlerinde Turgut Özal hükümeti kurma görevi aldığında en yakın arkadaşı olan Mehmet Keçeciler'i bakan yapmak istedi. Dönemin Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren'e sunduğu listede Mehmet Keçeciler ismi kabul edilmedi. Sırf bu yüzden hükümet 49 gün kabine oluşturulamadı. Bir başbakan cumhurbaşkanının izni olmadan bakan, vali, müsteşar ve hatta bir ilin milli eğitim müdürünü bile atayamıyor. Bunun Türkiye tarihinde yaşattığı çok ciddi sıkıntılar herkesçe biliniyor. Yine 20 Ekim 1991 seçimlerinde DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel seçim vaatlerinde ‘2 anahtar' sloganı vardı. Seçim bitti Demirel başbakan oldu. Dediler ki; Hani ‘2 anahtar'. Demirel'de ‘Çankaya'da ki şişman izin vermiyor' diyerek cumhurbaşkanını adres gösterdi. Bu durumda halk kimden hesap soracak. Cumhurbaşkanından da hesap sorma şansınız yok. Biz istiyoruz ki başkanı biz seçelim ve hesabını da biz soralım. Sonuç olarak cumhurbaşkanı ile başbakan arasında sorunların yaşanmadığı bir formül bulmak lazım. Dolayısıyla Türkiye'de iki başlı bir yürütme var. Yürütme denince akla Cumhurbaşkanı ve Başbakan geliyor. Biz diyoruz ki, yürütme yetkisi sadece Başbakan'a verilmelidir” ifadelerini kullandı.
“AK Parti pamuk ipliğine bağlı bir hükümet olsaydı, yine istediklerini yaparlardı ve darbe olurdu”
Türkiye'nin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Tekin: “Hükümeti ben seçeyim hesabı bana versin. Neden hükümeti meclis seçiyor? Bu ülke son yıllara kadar yaşadığı sıkıntı ortada. 19990'lı yıllarda gecelik faiz oranları yüzde 700'lere çıkıyordu, bankalar batıyordu ve faturası bize kesiliyordu. Bu yüzden hükümeti biz seçelim, hesabını biz soralım. Yürütme organını biz belirleyelim istiyoruz. Türkiye'de zaten kuvvetler ayrılığı işlemiyor. Hükümet bunalımları basit şeyler değil. Türkiye'de 10 yılda bir darbe olmuş. En son 2007'de bir darbe oldu. Darbe yaptılar, ancak beceremediler. 2007'de AK Parti pamuk ipliğine bağlı bir hükümet olsaydı yine istediklerini yaparlardı ve darbe olurdu. İşte bu yüzden bu işleri milletvekillerine bırakmamalıyız. Milletvekilleri sadece kanun çıkartsın. Türkiye cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki ilişkiler yüzünden çok sorun yaşadı. Cumhurbaşkanı her şeye karışıyor. Bunu derken Sayın Abdullah Gül'ü kastetmiyorum. Türkiye'nin 10 yıllardır yaşadığı genel bir sorundur bu. Cumhurbaşkanı tarafsız değil. Biz istiyoruz ki tüm işleri başbakan yapsın, hesabını da ona soralım. Ben körü körüne başkanlık sistemi istemiyorum. Amaç Türkiye 2002'nin öncesine dönmesin. Bugün barış sürecinden herkes mutlu. Yarın öbür gün bir koalisyon hükümetinin gelmesiyle Türkiye eski günlerine dönmesin. Bu sorun üreten başlıkların çözülmesi lazım. Hükümet sistemi bizim için en hayati konudur. Bizim istediğimiz şey yasamanın yürütmeden bağımsız hale gelmesidir. İkinci istediğimiz şey, yürütme organını da halk seçsin, güçlü bir yürütme olsun, istikrarlı bir yürütme olsun, parlamentoda belirlenen bir hükümet değil de doğrudan halkın seçtiği bir hükümet olsun, diğer yandan iki başlı bir yürütme değil de tek başlı bir yürütme olsun. Bunlarında anayasada yazılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.