Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı, cumartesi günü saat 15.30'da Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Gerçekleşen toplantıya Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, AK Parti Bingöl İl Koordinatörü ve Muş Milletvekili Seracettin Karayağız, Elazığ Milletvekili Tahir Öztürk, Muş Milletvekili Medeni Yılmaz, Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun, Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu, Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, AK Parti İl Başkanı Cevdet Çalbay, ilçe ve belde belediye başkanları, meclis üyeleri, parti yönetimi ve üyeleri katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Cevdet Çalbay'ın ardından, toplantıya katılanlar sırayla selam ile konuşmalarını yaptılar.
Atalay: “Partimizin misyonu muhafazakâr, demokrat bir misyondur”
Hükümetin son 8 yılda yaptığı hizmetlerin halka çok iyi anlatılması gerektiğini ifade eden Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, “106 gün durup dinlenmeden, uykumuzdan fedakârlık ederek, çoluk çocuğumuzdan ayrılarak bu fedakârlığı hepimiz yapmak zorundayız. Gelecek nesiller bunun vebalini bizden sorarlar. Biz kişisel sevdalar için yola çıkmadık. Biz bir misyon için yola çıktık. Partimizin misyonu muhafazakâr, demokrat bir misyondur. Biz bu misyon için varız ve sonuna kadar bu misyon için var olacağız” dedi.
Öztürk: “Biz sayın Bakanımızı çok seviyoruz”
“Biz Sayın Bakanımızı çok seviyoruz” diyen Elazığ Milletvekili Tahir Öztürk, “Çünkü kendisi bu bölgenin insanıdır. Bu bölgenin insanı olduğu için yıllarca burada olan sorunları çok iyi biliyor. Bu bölgeden çıkan insan olduğu için sorunlara çözüm getireceğine inanıyoruz. Biz kendisinden çok memnunuz. Bingöllüler olarak sizler de böyle bir Bakanınızın olmasından çok şanslısınız. Bundan sonrada inanıyorum ki, çok güzel hizmetler olacak” diye ifade etti.
Yılmaz: “AK Parti tarih yazıyor”
Türkiye'nin AK Parti iktidarı ile beraber çok büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadığını kaydeden Muş Milletvekili Medeni Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Hep beraber hem şahit oluyoruz hem de bu işin aktörleri olarak yer alıyoruz. Bundan da mutlu olmamamız mümkün değil. Biz sadece tarihe şahitlik etmiyoruz. AK Parti tarih yazıyor. İnşallah gelecekte bu çok daha iyi bir şekilde hak ettiği yeri alacaktır. Türkiye, demokratik ve kardeşlik anlamında daha iyi noktalara geldi. Bakanımız sadece Bingöl'ün değil, sadece bölgenin değil, Türkiye'nin çok sevdiği bir insan. Kendisi çok değerli hizmetlere imza atmış biridir. Kendisinden çok çok memnun olduğumuzu ifade etmek istiyorum.”
Coşkun: “Partimize yoğun talebin olması, bizi ziyadesiyle memnun ediyor”
Türkiye'nin seçim sürecine girdiğini hatırlatan Bingöl Milletvekili Yusuf Coşkun, “Seçim sürecine girmiş durumdayız. Önümüzdeki hafta erken seçim kararını alıyoruz. Tamamen Türkiye seçim şartlarına girmiş olacak. Anayasa'daki değişiklik, genel seçimler, 4 yılda bir olacak. Dolayısıyla 4 yılımız bu yıl bitiyor. Geçen hafta mecliste kabul edilen ve Cumhurbaşkanımızca onaylanarak yürürlüğe girmiş olan torba yasasından, halkımızın iyi istifade etmesini bekliyoruz. Çok güzel bir yasa oldu. Cumhuriyet tarihinin en köklü, en kapsamlı af yasası oldu. Bu yasada halkımızın lehine olacak düzenleme yapıldı. Seçim startı ile birlikte aday adaylarımızda yoğun artışlar olacak. Özellikle Bingöl'de partimize yoğun talebin olması ziyadesiyle bizi memnun ediyor. Bu Bingöl'de AK Parti'nin tartışılmaz tek parti olduğunu bir kanıtıdır. Bundan da mutluluk duyuyoruz. Tabi demokrasi gereğidir, burada bir yarış olacak. İnsanlar aday adaylıklarını açıklayacaklar ama bunları da değerlendiren sizlersiniz. Partimizin genel merkezindeki yetkililer listeleri belirleyecektir. Aday adayı olacak arkadaşlarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Çok seviyeli bir yarışın olacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullandı.
Ataoğlu Demirtaş'ı örnek gösterdi: “Ne diyeyim, kendisine helal olsun”
Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu, toplantı saatlerinde BDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Bingöl'de olduğunu ifade ederek, “Barış ve Demokrasi Partisi'nin Eş Başkanı Selahattin Demirtaş şuanda Kiğı ilçesinde, partisinin ilçe teşkilatının açılışını yapıyor. BDP'nin, Kiğı ilçesinde 2007 seçimlerinde, 100 civarında oy aldığını tahmin ediyoruz. Seçim çalışmalarına girmiş durumdayız. Türkiye'nin muhtelif illerinde bu tür toplantılar yapılıyor. Bu halk, AK Parti'nin arkasından duruyor. İnşallah AK Parti önümüzdeki dönemlerde de halkının yanında olacaktır. Biz şuanda burada konuşurken, Demirtaş kendi partisinin ilçe teşkilatını açma teşebbüsünde. Ne diyeyim, kendisine helal olsun. O yüzden bunun, bize çok iyi bir görev şuuru telkin etmesi lazım. Bir kez daha bu görevin bilincini düşünmemiz lazım” dedi.
Bakan Yılmaz: “O kadar çok şey yaptık ki hepsini anlatmak mümkün değil”
Konuşmaların ardından kürsüye çıkan Devlet Bakanı Yılmaz, 8 yıllık AK Parti iktidarında, yapılan hizmetleri anlattı. Dış politikadan, ekonomiye, sosyal konulardan, yoksulluk ve özürlüler ilgili düzenlemelere, temel hak ve hürriyetlerden, demokrasi alanına kadar çok şey yaptıklarını anlatan Bakan Yılmaz, ''O kadar çok şey yaptık ki hepsini anlatmak mümkün değil'' dedi.
Son dönemler sadece proje bazlı yaptıkları şeyleri saymanın bile yeterli olduğunu anlatan Yılmaz, şöyle devam etti: '”KÖYDES, BELDES gibi projeler, İş-Kur'un meslek kazandırma ile ilgili projeleri. Yeni bir yapı kurduk. Bingöl, Elazığ, Malatya ve Tunceli'yi kapsayan Fırat Kalkınma Ajansımız var. Onun verdiği projeleri destekledik. SODES programları geliştirdik. Eskiden bu programlar yoktu. 5 sene, 10 sene önce bunlardan hiçbir tanesi bile yoktu. Bütün dünyada kriz yaşanırken, bütün dünya batan bankaları konuşurken, artan borçlarını, memurların, işçilerin maaşını nasıl kısarız diye konuşurken, Türkiye çok şükür krizi başarılı bir şekilde atlattı. Şuanda, ekonomik anlamda, gerçekten dünyanın, uluslararası camianın gıpta ile baktığı, kıskançlıkla baktığı bir ülkeyiz. Yüzde 6,8 büyüyecek diye resmi tahminiz var. İnşallah bununda üstünde olacak gerçek rakam. Bunu yaptığımızda Türkiye İstatistik Kurumu bunu bilgi olarak yayınlayacak.
Türkiye bir güven adası
İşsizlikle mücadelede çok önemli gelişmeler sağladık. Türkiye'de geçen yıldan bugüne 1 milyondan fazla insan iş buldu. Dünyada işsizlik artarken, sıkıntılarla debelleşirken, çok şükür Türkiye farklı bir görüntü sergiliyor. Avrupa'nın bu haline rağmen, işte görüyorsunuz Ortadoğu nasıl kaynıyor. Bütün bunlara rağmen, Türkiye gerçekten bir güven adası, bir istikrar adası. Bu güven, bu istikrar da kendiliğinden oluşmadı. Hesapsız, kitapsız ve plansız davranışlarla büyük bedeller ödendi.
Ayağımızı yorgana göre uzatıyoruz
''Hesabı, kitabı olmayan, planı programı olmayan vaatlere vatandaşımızın karnı tok'' diyen Bakan Yılmaz, ''Biz ayaklarımızı yere sağlam basacağız, gerçekçi olacağız, ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız. Ama yorganımızı da giderek büyüteceğiz. Yorganımızı daha büyük bir yorgan haline getireceğiz. AK Parti bugüne kadar başarılı bir şekilde bu politikaları uyguladı. Güven veren gerçekçi, istikrarlı politikalar uyguladı. Bundan sonra da öyle davranmaya devam edecek. Halkımız da kimin güvenilir olduğunu, gerçekten halkın yararına işler yaptığını, söylediğini kiminde halkı yeniden o borç batağına, faiz batağına, istikrasızlaşmaya götürmeye çalıştığını gayet iyi görüyor, görecektir. Zaten yapılan kamuoyu yoklamalarına baktığımızda, çok iyi görüyoruz ki halkımızın partimize olan desteği, güveni artarak devam ediyor'' dedi.
Lafın vergisi yoktur
AK Parti döneminde çok sayıda yatırım yapıldığını anımsatan Yılmaz, şöyle konuştu: “Geçmişte de konuşanlar oldu. GAP'ı ağzından düşürmeyenler oldu. Fakat icraata gelince ne yaptılar bunu sormak lazım. Laf söylemek kolay. Söz söylemenin bir vergisi yok. Herkes istediği gibi konuşuyor; ama önemli olan icraattır. ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' diye çok güzel bir söz var. Geçmişte çok laf edildi ama bu bölgede hiçbir dönemde Başbakanımızın liderliğinde, AK Parti yönetimindeki iktidar kadar yatırım yapılmadı. Hizmet yapılmadı. İşte havaalanlarından üniversitelere, duble yollardan hastanelere, eğitim kurumlarından organize sanayi bölgelerine kadar çok değişik destek ve hizmetlerin çoğu bu dönemde gerçekleştirildi.''
Anayasa değişikliği
Referandum ve anayasa değişikliklerinin, anayasayı kökten değiştirmenin kapısını açan değişiklikler olduğunu da anımsatan Bakan Yılmaz, ''Önümüzde 12 Haziran seçimleri var. Yine çok kritik bir seçim, referandumda ve anayasada kısmı bir değişiklik yaptık. Bu değişiklikler yeterli değişiklikler değildi. Bu değişiklikler, daha köklü bir şekilde, anayasayı değiştirmek için kapıyı açan değişikliklerdir. Çok tutulan değişiklikler oldu. Çok açılımlar oldu. Fakat ülkemizin asıl ihtiyacı yeni bir Anayasadır. Tepeden tırnağa sivil bir anayasa, ilk defa toplumun bütün kesimlerinin katkıda bulunacağı yeni bir anayasa. Buradan bütün partilere seslenmek istiyorum: Lütfen bu fırsatı değerlendirin. Herkes başını iki elinin arasına alıp geleceğini düşünsün. Herkesin ve diğer partilerin sivil toplum kuruluşları meslek kuruluşlarının, fikir adamlarının, en geniş anlamda bütün kesimlerin katkısıyla yeni bir anayasa yapacağız'' diye konuştu.
Seçim stratejisi yüz yüze görüşme
Partililere seçim taktikleri de veren Bakan Yılmaz, partililerden seçmenlerle yüz yüze görüşmelerini isteyerek, ''Sizden istirhamım yüz yüze insanlarla görüşün ve onları ikna edin. Bu çağ bilgi çağıdır. Bu çağ enformasyon ve medya çağıdır. Fakat ben şuna inanıyorum. Medyayı küçümsemek anlamında söylemiyorum. Tabi ki televizyon, gazetede, radyo ve internet de önemlidir. Fakat hiçbir medya yüz yüze iletişimin ve haberleşmenin yerini tutamaz. Eskiden beri bu böyleydi, gelecekte de bu böyle olacaktır. Yüz yüze konuşmamanın yerini hiçbir şey tutamaz. İnsanlarla birebir iletişim kurmanız lazım'' dedi.
Şiddet istemiyoruz
Konuşmasının devamında sokak eylemlerine de değinen Bakan Yılmaz, şiddet yapanlara karşı herkesin dik durması gerektiğini söyledi.
Bakan Yılmaz, ''Bir yerde demokrasi, bütün sorunları bir günde çözemezseniz dahi, 3 sene sonra çözersiniz. Beş sene sonra çözersininiz. Fakat artık Türkiye'de şiddet görmek istemiyoruz. Bölgemizde hele hiç görmek istemiyoruz. Gece yarısı suçsuz günahsız, hiçbir şeyle ilgi olmadığı halde bir insanın arabasının yanmasını istemiyoruz. Bunu yapanlara karşı, böyle davrananlara karşı herkesin dik durması lazım. Sadece AK Partililerin değil, bütün partilerin, medya kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının dik durması lazım. Bu işlere alet olan çocuklar da ben acıyorum. Bunları kullananlar, bu çocukların da hayatını karartıyorlar. Niye bu şehrin huzurunu kaçıralım. Biz bu şehri kalkındırmak zorundayız. Biz bu gençlerimize aş ve iş bulmak zorundayız. Huzurun olmadığı yerde yatırım olur mu? Bunu yapanların sonra gelip işsizlik sorunu var demeye hakları var mı? Şiddet istemiyoruz. Şiddet yapanları da hukuki olarak cezasını görür. Burada çok net olmamız lazım. Bu işin demokrasiye, şunla, bunla bir alakası yok. Demokraside herkes özgürce fikrini söyleyebilir. Siz benim fikrimi beğenmeye bilirsiniz. Otururuz medeni bir şekilde tartışırız. Artık bu kaba ideolojiler, bu sloganlar, bu şiddet eylemlerine bugünkü çağda yer yok. Bu toplum bunu istemiyor'' şeklinde konuştu.
