KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
03 Haziran 2025 Salı
°C

Vahdettin atatürk'e küfür etti mi?

Vahdettin- Atatürk ilişkisi hakkında tartışılacak bir iddia daha. Prof. Metin Hülagü, "Vahdettin'in İngiliz'lere yazdığı mektuplarda Atatürk için küfre varacak sözleri var." diyor.

Vahdettin atatürk`e küfür etti mi?
26 KASIM 2007 PAZARTESİ 10:36
0
1270
0
AA aa
Bülent Günal'ın Röportajı...

İngiliz belgelerinden Vahdettin ve Atatürk

Vahdettin, Kurtuluş Savaşı'nda Mustafa Kemal'e destek oldu mu? ‘Ne desteği! Mektuplarında Atatürk'e küfür bile ediyor'
Profesör Metin Hülagü, Londra'daki Foreign Office'te (Yabancılar Ofisi) yıllar sonra gün ışığına çıkan belgeleri inceledi. İngiliz kayıtlarına dayanarak son Osmanlı Padişah'ı Vahdettin ile Atatürk'ün ilişkisini kaleme aldı

İngiliz belgelerini incelediniz. Tüm bu çalışmaların ışığı altında en çok tartışılan soruyla başlamak istiyorum. Vahdettin bir hain miydi?

İngiltere, Kurtuluş Savaşı ile Osmanlı Hanedanı'nın ve Vahdettin'in kaçışında baş aktörlerden biriydi. O yüzden İngiliz belgelerinde yazılanlar çok önemli. Şunu söyleyerek başlayalım. II. Abdülhamit'ten sonra tüm şehzadelere yönelik bir siyaset yasağı var. Bir bakıma şehzadeler apolitik yetiştiriliyor. Vahdettin de böyle. Çengelköy'de yaşıyor, besteler yapıyor, İslam hukuku üzerine kafa yoruyordu. Dünya nereye gidiyor, Avrupa nereye koşuyor, Osmanlı'nın geleceği ne olacak gibi sorular Vahdettin'in gündeminde büyük yer kaplamıyordu.

Vatan haini değildi ama siyaseten bilgisizdi, yeteneksiz ve başarısızdı

* Böyle bir adam 1918 yılında, ağır şartların yaşandığı bir dönemde tahta çıktı.

Evet... Ve Vahdettin'den çok şey bekleniyor. Vahdettin hain değildi ama siyaset, özellikle dünya siyasetini bilmeyen bir adamdı zaten. Ama Vahdettin'in tecrübesizliği kadar Osmanlı'nın da zaafları var. Siyaset bilmeyen birinin tahta çıkması onun vatan haini olduğunu göstermez. Çünkü padişahlara Osmanlı tebaası, toprakları bir mirastır. İnsan mirasına ihanet eder mi? Çiftlik sahibi kendi çiftliğinin yok olmasını bile bile ister mi?

* İstemez herhalde...

O da istemiyor. Ama yeteneksiz, başarısız. Çevresindeki sözde siyaset bilenlerin oyuncağı oluyor. Oyuna getiriyorlar onu. Ve şartlar geliyor, geliyor... Vahdettin 17 Kasım 1922'de, yani bundan 85 yıl önce İngiliz Malaya gemisiyle Malta'ya kaçıyor. Ama Mustafa Kemal günler öncesinden Vahdettin'in kaçacağını biliyor.

Atatürk, Vahdettin'in kaçacağını biliyordu, sarayda casusları vardı

* Nasıl biliyor?

Çünkü sarayda bir casusu var! Vahdettin'in en yakınındaki kişilerden biri bu. Ama kim olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz Atatürk'ün o dönemde gazetelere yansıyan açıklamalarında söylediği, “Vahdettin'in kaçacağını günler öncesinden biliyordum” açıklaması... Atatürk Saray'daki gelişmelerden gün be gün haberdar. Neler oluyor, biliyor. İngiliz belgelerine de bu durum aynen yansımış.

Padişah iddia edildiği gibi kaçarken yanında bir servet götürmüyor
* Vahdettin söylendiği gibi sürgüne bir servet mi gitti?

Hayır. Vahdettin'in İstanbul'dan ayrılırken yanına oğlu Ertuğrul'u, hizmetlilerinin bir kısmını ve sultan aylığı olan 50 bin Osmanlı Lira'yı alıyor. Bu da o günün parasıyla 20 bin İngiliz Sterlini ediyor. Paranın bugünkü değeri ise yaklaşık 215 bin YTL. Ayrıca bu paranın tümü nakit de değil. Aralarında Fransız ve İngiliz bonoları var.

* Bu para bonolarla mı birlikte 20 bin lira ediyor?

Evet. Zaten para da İstanbul Merkez Bankası'nda yatıyor. Ancak mevduat Londra'daki BTC Bank'a havale ediliyor. Belgelerde paranın nereden nereye aktarıldığı, hangi tarihlerde ne kadarı çekildiği belli. Bu para 1924 yılına kadar idare ediyor. İngilizler Vahdettin'i Malta'ya bıraktıktan sonra 'bizden bu kadar' diyor, gerisine karışmıyorlar. Vahdettin sonraki tüm yolculuklarının parasını, harcamalarını kendi cebinden yapıyor. Ve istediği zaman da parasını çekemiyor. İngiliz yetkililerden izin aldıktan sonra parça parça parasını çekebiliyor. Bonoları bozduruyor ve beş parasız kalıyor, sefil düşüyor. Zaten beş parasız kaldıktan sonra da gerek Vahdettin gerekse Osmanlı hanedanı için son çırpınışlar başlıyor.

Atatürk, arkasından Saray'da sayım yaptırdı, arası iyi olsa yapar mıydı?

* Atatürk'ün Vahdettin için, 'Namuslu adamdı, isteseydi giderken Topkapı Sarayı'nı götürürdü' diye bir açıklama yaptığı iddia ediliyor.

Gerek Atatürk'ün bu açıklamalarını gerekse Vahdettin'in Atatürk için, “O bir Osmanlı Paşası'ydı. Kimse onun hakkında kötü bir söz söyleyemez'türünde yaptığı iddia edilen açıklamaları gerçekçi bulmuyorum. Bunların tümü Atatürk ile Vahdettin'in arasını bulma çabaları. Gerçeği yansıtmıyor. Vahdettin kaçar kaçmaz Ankara hükümeti ne yapıyor?

* Ne yapıyor?

Topkapı Sarayı'ndaki değerli hazinelere ve Kutsal Emanetler'e baktırıyor, sayımları yapılıyor. Acaba kaçırmış mı diye? Özellikle kutsal emanetlere Ankara Hükümeti büyük önem veriyor. Çünkü onlar bir bakıma halifeliğin simgesi.

Padişah'ın kullandığı ifadeleri yazsam başım hakaretten belaya girer

* Yani siz son günlerin hakim görüşünün aksine Atatürk ile Vahdettin'in arasının kesinlikle iyi olmadığını söylüyorsunuz.

Bakın, öyle belgeler var ki, ben kitaba koyamadım. Niçin biliyor musunuz? Vahdettin'in İngiliz yetkililerine yazdığı kimi mektuplarda Atatürk için küfre varacak kadar sözleri var. Ben bu belgeleri yazsam hakaretten mahkemeler yakama yapışır. Sadece Vahdettin'in bu tür mektupları olduğunu belirttim ama belgeleri kelimesi kelimesine yazmadım. Vahdettin Atatürk'e bir bakıma düşman. Çünkü onu tahtından indirdi, saltanatına son verdi. Zaten Atatürk de Nutuk'ta Vahdettin için, 'sefil, aciz, anlayıştan yoksun, yaratık' gibi kelimeleri kullanmış. Atatürk ile Vahdettin arasında en büyük çatışma birinin gelenekçi diğerinin yenilikçi olmasından kaynaklanıyor.

“Tahttan geçici feragat ettim” demiş; “yine başa geçerim” umudu taşımış

*Peki Vahdettin kaçtıktan sonra kaderine razı mı oluyor yoksa tekrar bir gün İstanbul'a geri dönerim umudum taşıyor mu?

Bakın burası çok önemli. Vahdettin son nefesini verene kadar tahtından vazgeçmiyor. Bir gün şartların olgunlaşacağını ve saltanatının başına geçeçiğini umut ediyor. 1923 yılında Hicaz'da Mekke Beyanname'sini açıklıyor. Orada diyor ki: ”Akıllı ve münevver kimseler fiilen, irsen ve istihkâken hilafet ve saltanat makamında bulunan (ki bu dünyadaki en büyük ve en ehemmiyetli makamdır) bir sultanın vatana hıyanet etme emel ve hırsına kapılmasını nasıl izah edebilirler? Bu makamın ve özellikle hilafetin şeref ve haysiyetini muhafaza etmek için tahtımı muvakkaten (geçici olarak) terk ettim, refah ve rahatımı bir kenara attım.'

Yıllarca Ankara'dan “Genel Af” beklemiş mallarının iade edileceğini düşünmüş

* Geçici olarak...

Evet aynen öyle diyor. Ve ekliyor: 'Saltanattan ve vatandan ayrılmamın sebebi uyguladığım siyasetin hesaba çekilmesinden korktuğum için değil, canımı, şerefimi kurtarmak içindir. Güç yetiştirilmeyecek şeylerden uzak durmak peygamberimizin sünnetidir.'

* Peygamber sünneti derken?

Hz. Muhammed'in Mekke'den Medine'ye Hicret etmesine atıfta bulunuyor. Vahdettin açıklamasında, hilâfet meselesinde Ankara ve İstanbul'un almış olduğu kararı hiçbir surette kabul etmiyor. 'Aziz vatanına avdet edinceye kadar Hicaz'da kalacağını' beyan ediyor ve tahtını geçici olarak terk ettiğini söylüyor. Sultan Vahdettin aynı zamanda genel bir af ilanının kısa bir süre içerisinde gerçekleşeceğine, kendi adının da söz konusu listenin başında yer alacağına ve bu af dolayısıyla Lozan Antlaşması'na uygun olarak Türkiye'de Ankara Hükümeti tarafından müsadere edilen malların kendisine tekrar iade edileceğine inanıyor.



(Vatan)




HABER7
YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
02.06.2025
23:58
Bingöl Engelliler Platformundan tepki!
Bingöl Engelliler Platformundan tepki! 'Kaldırımlar engel, sokaklar tuzak!'
Platform Başkanı Korkutata: 'Kent merkezindeki kaldırımlar, esnaf tarafından işgal edilerek tamamen kullanılamaz hale geldi. Masa, sandalye, tezgâh ve ürünlerin gelişigüzel yerleştirilmesi nedeniyle engelli bireyler kaldırım yerine ana yolları kullanmak zorunda kalıyor.'
02.06.2025
23:56
Bingöl İHL`den örnek çalışma! Okul masa ve sıralarını yenilediler
Bingöl İHL'den örnek çalışma! Okul masa ve sıralarını yenilediler
Öğrencilerin daha temiz, sağlıklı ve motive edici bir ortamda eğitim görmeleri amacıyla yapılan bu yenileme çalışmasının, aynı zamanda dayanışma ve sorumluluk bilincinin de güzel bir yansıması olduğu vurgulandı.
02.06.2025
23:33
Arafat Bingöl ‘Yılın İş Adamı` ödülüne layık görüldü
Arafat Bingöl 'Yılın İş Adamı' ödülüne layık görüldü
Bingöllü hemşehrimiz Arafat Bingöl, Sosyal Yaşam Dergisi Klass Magazi'nin gerçekleştirdiği organizasyonda yılın iş adamı ödülüne layık görüldü.
02.06.2025
17:34
Bingöl Umut Kervanı`ndan 290 aileye destek
Bingöl Umut Kervanı'ndan 290 aileye destek
2025 Mayıs faaliyet raporunu açıklayan Bingöl Umut Kervanı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Behçet Yıldız, Kurban Bayramı için hazırlıklara da dikkat çekti ve Kurban bedelinin 14 Bin TL olduğunu duyurup çağrıda bulundu.
02.06.2025
17:22
Bingöl Üniversitesi 36 akademisyen alacak
Bingöl Üniversitesi 36 akademisyen alacak
Belirlenen kadrolar için başvurular 02-16 Haziran 2025 tarihleri arasında kabul edilecek. Alınacak akademisyenlere dair kadro türleri, sayıları ve başvuru detayları şöyle;
02.06.2025
16:56
Bingöl`de uyuşturucu tacirlerine şok baskın!
Bingöl'de uyuşturucu tacirlerine şok baskın!
Bingöl'ün Genç ilçesinde düzenlenen operasyonda, 2 bin 900 kök kenevir, 150 gram kenevir tohumu ve 234 gram sıvılaştırılmış metamfetamin ele geçirildi.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın