Veteriner hekim kaya'dan kene uyarısıKaya, Kırım-Kongo kanamalı ateşine yakalanmış insanlarda hastalığın, ateş, üşüme-titreme yaygın kas ağrıları, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık, karaciğerde büyüme ve kanama ile kendini gösterdiğini vurguladı![]() Öncelikle bu hastalığa neden olan Keneler hakkında bilgi veren Kaya, Bugüne kadar vücut yapıları ve yaşam tarzları birbirinden farklı üç aileye (Ixodidae, Argasidae, Nuttallelidae ) mensup yaklaşık 860 kene türü tespit edildiğini belirtti. Türkiye'de ise 30 tür tespit edildiğini aktaran Kaya; “Kene bir vücut bölgesini ısıracağı zaman önce o bölgeye lokal aneztezik bir madde salgılar (ısırdığı yeri uyuşturur ), bu nedenle ilk 24-48 saat içinde kene ısırığı görülmez ise hissedilemez. Keneler enfeksiyöz hastalığı ısırmayı takiben ilk 16-24 saatten sonra bulaştırmaya başlar. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virusü kene ısırmasından sonra ilk 36 saatte kenede çoğalması olur. Isırmanın 3-5 ‘inci günlerinde ise maksimum bulaştırıcılık söz konusudur. Bu nedenle kene tarafından ısırılan kişide kene ısırma süresi hayati bir önemdedir. En kısa sürede kene vücuttan uzaklaştırılmalıdır. Kene uzaklaştırılması hekim kontrolünde yapılmalıdır” dedi. Kaya açıklamasını şu bilgilerle sürdür. Kırım-Kongo kanamalı ateşi virüs bulaştıktan ne kadar süre sonra ortaya çıkar? Hastalığın ortaya çıkması; virüsün alınma şekline bağlıdır. Ortaya çıkma süresi kene ısırmasından sonra 2-14 gün arasında değişmekle birlikte genellikle 1-3 gündür. Virüsü içeren kan ve diğer doku ya da atıklar ile temastan sonra genel olarak bu süre 5-6 gündür ve 14 güne kadar uzayabilmektedir. Kırım-Kongo kanamalı ateşine yakalanmış insanlarda hastalık belirtiler nelerdir? İnsanlarda; hastalık ateş, üşüme-titreme yaygın kas ağrıları, bulantı-kusma, ishal, yüzde kızarıklık, karaciğerde büyüme ve kanama ile kendini gösterir. Ateş, kırıklık, kas ağrısı, iştahsızlık, baş ağrısı, aşırı duyarlılık, sırt ağrısı, kol ve bacaklarda ağrı, mide bölgesinde ağrı, bel bölgesinde ağrı gibi belirtiler ile ani olarak başlamaktadır. Bazen bu bulgulara kusma, karın ağrısı ve ishal ilave olabilmektedir. Gövde ve kol ve bacaklarda cilt içi kanama görülebilir. Burun kanaması ve değişik alanlarda kanama bulguları bulunabilir. Hastalığın saptandığı bölgelerde hayvanlarda (özellikle sığırlarda)kene kontrolü ve ilaçlamasının periyodik ve düzenli yapılması, insanların kişisel korunma konusunda bilgilendirilmesi, çevre ve meraların kontrol altına alınması gereklidir. İnsanlar hastalığın görüldüğü yörelerde özellikle kırsal alanda çizme ve uzun kollu giyinmeli, bu alanlardan ayrıldıktan sonra koltukaltı, kasık bölgeleri başta olmak üzere tüm vücut bölgelerini dikkatle aramalıdırlar. Eğer keneye rastlarlarsa hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurup keneyi çıkarttırmalıdırlar. Özellikle vakalardan elde edilen kenelerin çıkarılıp atılmaması, tür teşhislerinin referans laboratuarlarda yapılması hastalığın hızlı ve ayırıcı tanısında son derece önemlidir. Isıran kenelerin mutlaka bir hekim tarafından çıkarılması sağlanmalıdır ve asla keneyi çıkarmak için kimyasal bir madde (kolonya, alkol vb) kullanılmamalıdır. Son yıllarda dünyada ve ülkemizde görülen hastalıkların büyük çoğunluğunun hayvansal kökenli olduğu göz önüne alınırsa Veteriner Hekimlik mesleğinin öneminin arttığı görülmekte ve Veteriner Hekimlerin mesleklerini icra etmeleri için özlük haklarının biran önce düzeltilerek gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. BingolOnline / Bingöl Kent Haber YORUM YAZIN ![]()
|
|