1 Mayıs 2003 depreminin 3. yıl dönümü dolayısıyla Bingöl Belediyesi tarafından ‘Deprem Gerçeği ve Bingöl' konulu bir konferans düzenledi.
Dün saat 14.00'da Belediye Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen konferansa Vali Vehbi Avuç, Belediye Başkanı Hacı Ketenalp, Cumhuriyet Başsavcısı Tarık Gür, Emniyet Müdürü Mehmet Gülnaz, kurum amirleri ve kamu personelleri katıldı. Ancak halk deprem bilgilerinin aktarılacağı konferansa yine ilgisiz kaldı.
Günü anlam ve önemine ilişkin Bingöl Belediye Başkanı Hacı Ketenalp'in yaptığı açılış konuşmasının ardından konferansa katılan deprem uzmanları tarafından çeşitli bilgiler aktarıldı.
Konuşmacı uzmanlardan ilk olarak bilgi aktaran Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ercan Aksoy, genellikle depremlerde en büyük hasarın oluştuğu kamu binalarına dikkat çekti. Yaptığı açıklamalarda batı ülkelerinde 8 büyüklüğündeki bir depremin çok az kayıplarla atlatıldığına dikkat çeken Aksoy, Türkiye'de 5 büyüklüğündeki bir depremin bile çok büyük kayıplara sebebiyet verdiğini vurguladı. Orta büyüklükteki bu depremlerde en büyük hasarın ise kamu binalarında meydana geldiğinin altını çizen Aksoy, depremde en son hasar gören yerlerin kamu binaları olması gerektiğini söyledi.
Yeni yapılan binaların dahi depremde yıkıldığını sinevizyon gösterimiyle aktaran Aksoy, binaların depreme yönetmeliğine uygun yapılmadığını ifade etti.
Yapının dayanıklı olmasının depreme karşı ayakta durabilmesi için yeterli olmadığına dikkat çeken Aksoy, yer seçiminde de gerekli kriterlere uyulması gerektiğini hatırlattı.
Faylardan korkulmaması gerektiğini kaydeden Aksoy, üzerinde binaların kurulu olduğu zeminden korkulması gerektiğini söyledi. Depremlerde oluşan hasarın yüzde 5'nin fay hatlarından geri kalan yüzde 95'nin yanlış zemin seçiminden kaynaklandığını söyleyen Aksoy, Bingöl'ün yerleşiminin zemini kötü olan ovaya yapılmış olduğunu belirtti.
Aksoy, “Bu konuda yerbilimcilere önem verilmeli, uzmanlarca arazi çalışmaları yapılmalı. İleride olabilecek depremler için şimdiden hazırlık yapılmalıdır.''dedi.
Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Göksoy da, yapılarda kalitesiz ve eksik malzemelerin kullanıldığına işaret ederek, binaların bu nedenden dolayı daha çabuk çöktüğünü belirtti.
1 Mayıs 2003 depreminden sonra Bingöl'de bir takım çalışmalar yaptıklarını belirten Göksoy, binaların çoğunda proje hatası uygulandığını söyledi. Bingöl'de depremin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Göksoy, bu nedenle zamanında tedbir alınması gerektiğini açıkladı.
İnşaat Yüksek Mühendisi Nejat Bayülke ise, binaların çoğunun depreme dayanıksız yapıldığı için yıkıldığını söyledi. Depremlerde fazla can kaybının dayanıksız yapılan binalardan kaynaklandığını belirten Bayülke; “Binalarımız yüklerini taşıyamadığı için yıkılıyor. Yapı denetimi yeterince yapılmıyor. Buda binaların dayanıklı yapılmamasına neden oluyor.” dedi.
Bingöl Kent Haber