Bugün başlayacak olan yarıyıl tatilinden dolayı bir açıklamada bulunan Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Hansu, tüm öğrenci, öğretmen ve velilerin karne heyecanını yaşadıklarını, öğrencilerin karnelerini ailelerine götürmek için sabırsızlıkla beklediklerini söyledi. Hansu, “Velinin, öğrencilerin bireysel farklılıklarını, ilgi, ihtiyaç, yetenek ve kültürlerini bilmesi, demokratik, kültürel, ekonomik, toplumsal ve sosyal sorunlarıyla ilgilenmesi, insan sevgisiyle dolu ve açık fikirli olması, yapıcı, samimi, esnek, sabırlı ve hoşgörülü olması gerekmektedir” dedi.
Karneden dolayı öğrencilere baskı yapılmaması gerektiğini de belirten Hansu, anne ve babaların çocukları ile iyi bir diyalog kurması gerektiğini söyledi. Hansu, “Veliler, resmi ilişki yerine, öğrenci ile diyalog kuran, öğrenci üzerine odaklaşan, ona rehberlik eden, eleştiren değil, yol gösteren, öğrenci ile koordineli olan, paylaşan, hoşgörüyü her ortamda arayan, öğrencilerin her türlü ihtiyaçlarını bilen, başarısızlığı yargılayan değil, nedenini araştırıcı bir lider rolü oluşturmalıdır. Herkesten yüksek beklentiler içinde olmak yerine, ortaklaşa planlamayı, öğrencinin yeteneğini merkeze alan, işbirlikçi ilişkileri özendirmeli, başarının tanınması ve ödüllendirilmesine önem vermelidir. ‘Hiç kimse mükemmel değildir' başarılı olmak öğrencinin yeteneğiyle doğru ilişkilidir. Olumlu iletişim ve eleştiri olumlu geri beslemeyi getirir, olumlu geri besleme ise yüreklendirir, pekiştirir-geliştirir ve büyümenin motoru olur. Bu, insanların yücelmesidir. Doğru şeyler mi yapıyoruz, doğru mu yapıyoruz? Velilerimizin ve eğitimcilerimizin de günümüzün hızlı gelişme ve değişmesine ayak uydurması, kendisini bu değişime uyarlayıp hatta değişimin hareket noktası haline getirmesi gerekmektedir. Eğitim örgütlerinin kendilerini değişimin hareket noktası haline getirmesinde bilgi üreten ve dağıtan merkezler olarak işlemeye başlaması ile mümkün olabilecektir. Eğitim örgütlerinin bilginin üretildiği, genelleştirildiği, korunduğu ve aktarıldığı örgütler olarak sürekli yeni çalışma yollarını arayıp bulması ve uygulaması gerekir” şeklinde konuştu.
İdeal bir öğrenci tanımının yapılmasının hem güç, hem de yanlış olduğunu vurgulayan Hansu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü öğrenme bireyseldir. Her öğrenciyi veya kişiyi kendi ilgi, istidat ve kabiliyeti, kültürel çevresi, hazır bulunuşluk düzeyi, sosyal yapısı doğrultusunda tanımlamak ve değerlendirmek doğru olur. Herkes için ortak olan bir takım normlar vardır. Öğrenciyi kendi bütünlüğü içinde değerlendirmek, doğru davranışa yönlendirmek bizlerin işidir. Eğitimci ve veli olarak görevimiz öğrencinin nasıl olmasını beklemek yerine onu nasıl görmek istediğimizi sağlamaktır. Her bireyi çoklu zeka kuramına göre değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Öğrencilerimizin tatilde dinlenmek için bol kitap okumaları gerekir. Velilerimiz öğrencilerinin okullarıyla ilgili devam durumu, sözlü, yazılı, proje ve diğer not durumlarını, kısacası bütün özlük haklarını, e-okul veli bilgilendirme adresinden öğrenebilirler. 1. yarıyıl tatiline girecek olan bütün öğrenci, öğretmen ve yönetici ile diğer eğitim çalışanlarına aileleriyle beraber sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum”
Bugün başlayacak olan yarıyıl tatili ile birlikte ilimizde 405 eğitim kurumunda yaklaşık 60 bin öğrenci ve 3 bini aşkın eğitim çalışanının tatile gireceği belirtildi. Bu öğrencilerden 2 bin 627'si okul öncesi, 38 bin 872'si ilköğretim, 8 bin 390'ı ise ortaöğretim kurumlarından oluştuğu bildirildi.
Öğrenci ve öğretmenlerin 26 Ocak–6 Şubat 2009 tarihleri arasında yarıyıl tatili yapacağı ve ikinci dönemin son ders zilinin ise 12 Haziran 2009′da çalacağı öğrenildi
