Bankacılık sistemi bir handikapDevlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin kadınıyla erkeğiyle girişimcilik potansiyelini bir an evvel harekete geçirmesi gerektiğini söyleyerek, girişimcilik konusunda en büyük engellerden birinin finansmana erişim noktasında yaşandığını belirtti.![]()
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin kadınıyla erkeğiyle girişimcilik potansiyelini bir an evvel harekete geçirmesi gerektiğini söyleyerek, girişimcilik konusunda en büyük engellerden birinin finansmana erişim noktasında yaşandığını belirtti.
Bakan Yılmaz, "Türkiye'de banka aracılığı ile kredi verme sistemi hakim. Bu tabi olsun buna kötü dediğimiz için söylemiyorum. Ama bir taraftan da mutlaka sermaye piyasalarını geliştirmemiz gerekiyor. Girişimcilik sermayesi açısından bankacılık sistemi bir handikap açıkçası" dedi.
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı koordinasyonunda ve Ankara Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde düzenlenen "Bölgesel Gelişmenin Finansmanında Girişim Sermayesinin Rolü" başlıklı sempozyum, Ankara Rixos Grand Otel'de gerçekleştirildi. Türkiye'de girişim sermayesinin masaya yatırıldığı sempozyuma Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Ankara Valisi ve Ankara Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Alaaddin Yüksel, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Asım Balcı ile KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan katıldı.
Sempozyumda konuşan Bakan Yılmaz, 1990'lı yıllara nazaran 2000'li yıllara gelindiğinde dünyada pek çok ülkenin Türkiye'ye imrenerek baktığını söyleyerek, "2010 yılında yüzde 8.9 bir büyüme sağladık. Küresel kriz ortamında, özellikle AB'nin en geniş pazarımızın çok çok ciddi problemlerle boğuştuğu bir ortamda, bölgemizde bu kadar siyasi sosyal çalkantıların yaşandığı bir ortamda yüzde 8.9 büyüme gerçekten hepimizi çok çok mutlu eden bir netice. Bu büyüme ile eş zamanlı bir şekilde yüzde 6.4'lük bir enflasyon. Yine 1990'lı yıllara giderseniz bunun ne anlama geldiğini görürsünüz. 2 haneli 3 haneli istikrarsız bir ortam" dedi.
Bakan Yılmaz, Türkiye'de mili gelirin 2002 yıllarında 230 milyar dolarken 2010 yılında 736 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Yılmaz ayrıca kişi başına gelirin 2002'de 3 bin 500 dolar civarında olduğunu bugün ise bu rakamın 10 bin doları aşmış durumda olduğunu ifade etti.
Yılmaz, "Borçlarımızın milli gelire oranı AB tarzı bir şekle göre söyleyecek olursak yüzde 41-42 civarında. Maksimum kriteri yüzde 60 iken, AB üyesi ülkeler bu rakamın çok üzerinde borçlu iken biz çok farklı bir durumdayız. Kamu açıklarımız bu sene yüzde 3'ün altına inecek şekilde bir seyir içinde. Bu rakamlar ülkemizin iyi yönetildiğini gösteren rakamlar" diye konuştu.
Kısa vadede Ar-Ge'de hedef yüzde 1 rakamına ulaşmak
Yenidünyada en temel kavramlardan birinin rekabet olduğunu söyleyen Yılmaz, "Bu rekabet ortamında geleneksel anlamda üretim yapmanız yetmiyor artık. Dünyanın her yerinde üretim yapabilirsiniz. Önemli olan teknoloji geliştirmeniz. Yeni fikirler oluşturmanız, Ar-Ge yapmanız gerekir" dedi. 2002 yılında Türkiye'nin Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının yüzde 0.50'ler civarında olduğunu söyleyen Yılmaz, "En son 2009 rakamı ise küresel krize rağmen yüzde 0.85'lere çıktı. AB'de ortalama yüzde 2'ye yakın bir rakamdır bu. Bizim 0.85'i de küçümsemememiz lazım. 7-8 tane AB üyesi ülkenin rakamından daha iyi bir rakamdır bu. Ama bizim hedefimiz kritik eşik olarak da gördüğümüz yüzde 1'i aşmak. 2023 perspektifi içerisinde de yüzde 3'lere çıkarmaktır. Ama o yüzde 3'ü kamu olarak da yapmamalıyız. Bunu 3'te 2'sini özel sektörün gerçekleştirmesi gerekir" dedi.
Özel sektörün Ar-Ge harcaması yapmadığı bir ülkede yapılan Ar-Ge'lerin soğuk savaş döneminde bazı ülkelerde yapılan Ar-Ge'lere benzeyeceğini söyleyen Bakan Yılmaz, "2009 rakamı ile toplam Ar-Ge harcamalarımız içinde özel sektörün payı yüzde 40'ın üzerinde bu payı mutlaka yüzde 60-65'lere çıkarmalıyız" dedi.
Cari açık problemine bakandan çözüm önerisi
Cari açık problemini köklü bir şekilde çözmenin yolunun da Ar-Ge yatırımlarında gizli olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, "Enerjide dışa bağımlı bir ülke olarak Türkiye'nin mutlaka daha yüksek katma değerli ürünler üretmesi lazım, bu katma değer meselesinin başka da uzun dönemli bir çözümü yok. Türkiye Avrasya'da katma değeri yüksek ürünler üreten bir merkez olmak zorunda ve bunu yapmak için gayret edeceğiz" diye konuştu. Kadınıyla erkeğiyle girişimci potansiyelimizi harekete geçirmeliyiz
Türkiye'nin kadınıyla erkeğiyle girişimci potansiyelini harekete geçirmesi gerektiğini söyleyen Yılmaz, "AB'de birçok girişim bankalar aracılığı ile finanse ediliyor. Ama ABD'de sermaye piyasaları ön plana çıkıyor. Mesela banka kredilerinin GSYİH'ya oranı AB'de yüzde 273, ABD'de ise yüzde 73 bu rakam Japonya'da ise yüzde 46. Sermaye piyasaları olarak bakıldığında ise bu sefer tablo tersine dönüyor. Bu rakam ABD'de yüzde 116, Japonya'da yüzde 62, AB'de yüzde 54" dedi. Girişimcilik hadisesinin en büyük engellerinden birinin finansmana erişim olarak görüldüğünü ifade eden Bakan Yılmaz, "Daha çok sermaye piyasalarını güçlendiren bir yapı oluşturduğumuz zaman girişim sermayesi içinde uygun bir ortam oluşturmuş oluyoruz. Türkiye'de de bankacılık sistemi hakim. Banka aracılığı ile kredi verme sistemi hakim. Bu tabi olsun buna kötü dediğimiz için söylemiyorum. Ama bir taraftan da mutlaka sermaye piyasalarını geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye'de bankacılık sistemi ağırlıklı bir yapı var bu da girişimcilik sermayesi açısından bir handikap açıkçası" ifadelerini kullandı.
Kalkınma ajansları 3 yılda 600 milyon TL hibe yaptı Kalkınma ajanslarının rollerinden birinin kalkınma sürecinde farklı finansman modelleri geliştirmek olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, yenilikçi finansman modelleri geliştirmek ve bunu yaygınlaştırmak konusunda girişim sermayesini önemsediklerini ifade etti. Bakan Yılmaz, "Özellikle geri kalmış bölgeleri, ben daha çok önemsiyorum açıkçası. Kalkınma ajansları son 3 yılda hibe programlarında çok önemli bir yere geldiler. Sadece 3 yılda içinde teklif çağrısına çıkıp projelere tahsis ettiğimiz hibe miktarı 600 milyon TL. Bunun eş finansmanla ne ölçüde bir yatırıma tekabül ettiğini düşünebilirsiniz. Fakat bu yetmez mutlaka yenilikçi bazı programlarla bunu geliştirmemiz gerekiyor" dedi. YORUM YAZIN ![]()
|
|