Tüm televizyonlar ve gazetelerin röportajlar yaptığı Toprak, imkân sağlandığı takdirde Bingöl'den de şampiyonlar çıkabileceğini gösterdi.
Umut Toprak ve Müfettiş Babası Emin Toprak'la Üsküdar'da hemşehrimize ait Mavi Yeşil cafe'de bir araya gelerek başarısının sırlarını, öğrencilere vereceği mesajı almak istedik. O bir Bingöllü. ÖSS Türkiye birincisi. Toprak, 18 Haziranda yapılan Öğrenci Seçme Sınavı'nda DİL bölümü Türkiye birincisi oldu. İstanbul Lisesi mezunu olan Umut Toprak, Yayladere ilçesi Zeynelli (Zenan) Köyü'nden. Babası İstanbul'da Mili Eğitim Müfettişi; annesi ise emekli matematik öğretmeni. Almanca eğitim veren İstanbul Lisesi'nin öğrencisi olan Umut Toprak, ÖSS İngilizce Türkiye birincisi olarak büyük bir başarıya imza attı. İngilizce'yi uygulamalı öğrendikleri için başarılı olduğunu söyleyen Toprak, "Daha önce Feyziye Mektepleri'ndeydim. İstanbul Lisesi'ne geldiğimde İngilizce seviyesinin daha önceki okulumdan aşağı olmadığını fark ettim. Öğretmenlerimiz Alman olsa da çok başarılı bir İngilizce eğitimi verdiler," dedi. Toprak ile başarısının sırrını, çalışma şartlarını, bu hedefe ulaşmak için ne gibi çalışmalarının olduğu konusunda konuştuk Bingöllü biri daha önce böyle bir başarıyı elde edemedi, başarının sırrı nedir? Ben eğitimci bir ailenin çocuğuyum. Bu konuda kendimi şanslı görüyorum. İngilizce'ye gelince; ortaokulu yabancı dilde eğitim veren bir ortaokulda okudum. Tabi İstanbul Lisesi' de mükemmel bir okul, bu konuyu da vurgulayalım. İngilizce öğrenmek çok zor bir iş değil; Internet televizyon gibi araçlarla öğreniminizi desteklediniz mi, bu iş olur. Ders Çalışmayı da unutmayalım. Elbette çok çalışmak lazım. Bunlar oldu mu, başarı kendiliğinden geliyor. Bu başarıyı bekliyor muydunuz? Hayır, İngilizce'm iyiydi, kendime güveniyordum. Tabi birincilik konusuna gelince, şansın yanında olması lazım. Şansımız da yaver gitti başardık. İngilizce için çok bir çaba harcamadım, İngilizce'm iyiydi zaten. Başarılı olmak için öğrencilere ne yapmalarını önerirsiniz? Öğrencilerin tecrübeli öğretmenlerden faydalanmasının büyük önemi var. Genç öğretmenler olmasın, sınav sistemi eski sisteme yakın bir hal aldı. Bir de şunu söylemek istiyorum; çalışıp çok soru çözmeleri gerekiyor. Bu çok önemli. Günde kaç saat çalışıyordunuz ya da başka bir sırrınız var mı? Hemen hemen bütün zamanımı çalışmayla geçiriyordum. Çalıştığım zaman verimli olabileceğim şekilde özveriyle çalışıyordum. Herkesin çalışma sistemi ve biçimi farklıdır. Benim çalışma sistemim ve sürem bir başkası için faydalı olmayabilir. Önemli olan ÖSS'ye gireceği zaman, "benim eksiğim yok" diyebilmesi. İstanbul Lisesi'nde İngilizce kitaplar okuyor, filmler izliyorduk. Bunların başarımızda çok büyük etkisi oldu. Ayrıca ben de hırslı biriyim. Çok çalışmam, ama herhangi bir konuda eksik olduğumu düşünürsem mutlaka o açığı kapatmak için uğraşırım. Zaten küçüklüğümden beri araştırmayı çok severdim. Bir kez başarının tadını alınca bırakamıyorsunuz. Bu nedenle çok sevdiğim konserlere, gezilere sınav dönemi ara verdim. Kışın caz konserlerini izlerdim. Dershanede netlerim düşmeye başlayınca hemen ara verdim. Bu süre içinde ev yemeklerini yemeye dahi zaman bulamadım. Sınav psikolojisini nasıl yok etmeli öğrenciler? Burada iki tane önemli nokta var. 1. Verimli bir çalışma dönemi geçirerek eksiğin olmadığı normal bir sınav mantığıyla sınava girmek. 2. "Kaybedecek hiçbir şey yok" diyerek, sınav sonucunu dünyanın sonu gibi görmemek. Sınavın amacı üniversiteye öğrenci seçmek, sadece sistem değişti, konular değişmedi. Maratona buna göre hazırlanmak lazım. Hedefin nedir, nerde olmak istiyorsun? Benim okulumda Alman üniversite sınavı da yapıldı. İstanbul'da en yüksek puanı ben aldım. Bu sınavda alınacak en yüksek puanı aldım, bu nedenle Alman Devlet Bursu kazandım. Münih Üniversitesi'nde elektronik okuyacağım. Orada teknoloji ve bilimden istifade edip dünyaya daha faydalı biri olmayı düşünüyorum. BABA TOPRAK, O BEŞ YAŞINDA OKUMAYI SÖKTÜ Umut Toprak'ın Babası Emin Toprak ise oğlunun başarısından dolayı çok sevindiğini belirtti. Emin Toprak, "Ben müfettişim, eşim de emekli öğretmen, matematik öğretmeni idi. Çok şanslıyız, bizim en büyük sermayemiz çocuklarımız, çocuklarımız için çalıştık, anne baba olarak görevlerimizi yapmaya çalıştık. Umut çok çalışan düzenli bir öğrenci değil aslında, ama bir konu üzerinde çalıştı mı onu derinlemesine enine boyuna inceler 8–10 kaynaktan yararlanır. İyi bir araştırmacıdır diyebilirim. Her şeyden önce tabi ki kendine güvenlerini sağlamak, onların güvenine güven katmaktır. Ben 1950'de Bingöl'de doğdum, gaz lambası ışığında ders çalışırdım. Umut bu konuda çok şanslı. İlkokulu Zeynelli'de (Zenan) okudum. Öğretmen okulunu Erzurum'da okudum, öğretmen oldum. Okumamda annemin ve dedemin çok etkili olduğunu söyleyebilirim. Umut okumayı 4 yaşında öğrendi, dünya coğrafyası ve kültürüyle ilgilenirdi. Dünyada birçok devletin başkentlerini bilirdi. Medikana ansiklopedilerini okurdu ve birçok şeyi kapardı da." Bu sorumuz da Şampiyon babasına. İstanbul'da yaşayan Bingöllü eğitimcilerin gençlerimize yönelik eğitimi destekleme girişimi oldu, bu konuda neler düşünüyorsunuz? Üsküdar Belediyesi'ndeki toplantıyı bu konuda çok faydalı görüyorum. Bu konuda bize düşen, tecrübelerimizi paylaşmaktır. Paylaşırız, bize düşen de bu zaten. Bunu yaparım ve birçok arkadaşımda katkı sunar, hiçbir şeyden kaçınmaz ama şu konuya da değineyim: İstihdam konusunda insanların hayatlarını idame ettirebilmesi için daha büyük çabaların harcanması lazım. Bu olursa eğitim olayına, kaliteli eğitime daha pratik bir şekilde geçilmiş olur. Derneklerimizin bu konuda daha aktif çalışmaları lazım, projeler üretip hayata geçirme yollarını aramaları lazım. Düğünlerde ve cenazelerde birbirimizi görüyoruz, tabi bunlar olmasın demiyorum ama bunun yanında alternatif çalışmalar yapıp baştan istihdam ve insanlarımızın yaşam standartlarını yükseltme yoluna gidelim. Ondan sonra kaliteli eğitim, kaliteli sağlık, kaliteli ulaşım hizmetleri kendiliğinden gelecektir. Yani biz insanımıza balık vermeyi değil balık tutmayı öğretmeliyiz. Dışarıda çok insanımız var. Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerimizin dışardan maddi anlamda destek olunması gerekir. Bizim yöremizi çok yönlü olarak ele almamız, canlandırmamız lazım. Bu çok büyük bir proje tarım, hayvancılık, arıcılık bunların canlandırılması lazım. Gazetmiz Bingöl Haberci'ye de çok iş düşüyor. dernklerimiz ve iş adamları destek verirlerse başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Umut toprak kimdir? 20 yaşındayım, İstanbul'da doğup büyüdüm. Babam Zenan'lı, Bingöl'le ilgili pek fazla anlatacak bir şeyim de yok anlayacağınız. Bingöl'e hiç gitmedim, çocukluğumda gitme şansım yoktu. Son yıllarda okul ve üniversiteye hazırlanıyordum, derken bir türlü fırsat bulamadım, ama gideceğim, gidip göreceğim insanlar var orada.
www.bingolgazetesi.com.tr