Iraklılar namazlarını evde kılıyorIrak'ta ABD işgalinin ardından mezhepsel şiddetin artmasıyla camilerin vurulmaya başlamasının ardından, bombalara hedef olmaktan korkan Iraklı Müslümanlar namazlarını çoğunlukla evlerinde kılmayı tercih ediyor.![]() Irak'ta ABD işgalinin ardından mezhepsel şiddetin artmasıyla camilerin vurulmaya başlamasının ardından, bombalara hedef olmaktan korkan Iraklı Müslümanlar namazlarını çoğunlukla evlerinde kılmayı tercih ediyor. Özellikle bir çok Müslüman'ın, Cuma günlerinde bile evlerinde kalmayı tercih ettiği belirtiliyor. Iraklı Müslümanlar, cuma vaazlarını ise satın aldıkları CD'lerden dinliyor. New York Times'ın haberine göre ülkedeki ayrılıkçı şiddet, camilerin geleneksel bir toplanma yeri olma özelliğini gözden düşürdü. Bu durumun, halk arasındaki birlik düşüncesini zayıflattığına da dikkat çeken NY Times, Iraklı resmî kaynaklara ve dini yetkililere dayandırdığı haberinde camiye gelen Müslümanların ciddi oranda azaldığını yazdı. Özellikle Cuma namazlarının, şimdi olduğundan 10 kat daha fazla insanla kıldığına dikkat çeken gazete, ailelerin de çocuklarını özellikle camilerde eğitim görmeleri için göndermemeye başladığını kaydetti. Gazeteye konuşan 42 yaşındaki Iraklı bir Şii olan Haydar Ali de namazını, saldırıların ardından evinde kılmayı tercih edenlerden. Ali, camilerde vaaz dinlemek yerine bu ihtiyacını evde CD'lerden veya kasetlerden giderdiğini belirtiyor. Cuma namazını da Şii liderlerin posterleriyle dolu odasında kılmayı tercih ettiğini belirten Ali, "Bir zamanlar gittiğimiz pek çok cami vardı; ancak şimdi buralara gitmek çok tehlikeli." diye konuşuyor. Ali, insanların camilere gitmekten vazgeçmesinin ardından, vaaz CD'lerinin satışında da bir artış olduğuna dikkat çekiyor. Gazete, Irak'ta özellikle Şiilerin camiye olan ilgisinin inişli-çıkışlı bir süreç izlediğine dikkat çekiyor. ABD işgali ile birlikte Sünni lider Saddam Hüseyin'in baskısında kurtulan Şiilerin, ilk başlarda camilere akın ettiklerini kaydeden NY Times, saldırıların ve mezhepsel gerginliğin artması üzerine de camilerden geri çekildiğini savunuyor. Camilere yönelik saldırılar, özellikle 2003 yılında başlamış; ancak özellikle Şubat ayında bir Şii türbesine düzenlenen saldırıyla artmıştı. Sadece bu yılın ilk yarısında 60 camiye saldırı düzenlendiğini belirten gazete, bu rakamın 2005'in tamamında meydana gelen benzer saldırılara denk olduğunu belirtiyor. Bu aybaşında da Necef'te kutsal bir Şii türbesine düzenlenen saldırıda 35 kişi ölmüştü. Gazete, haziran ayında da ülkenin bazı kentlerinde Cuma günleri saat 11.00 ile 15.00 arasında sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini hatırlatıyor. Gazete, birçok cami imamının da odalarında silah bulundurduğunu ve imamlığın yanında bekçilik yaptığını vurguluyor. Sünni İmam: Sarığımı ve cübbemi giymiyorum Gazeteye göre camilerden kaçan cemaat sadece Şiilere ait değil. Aynı durum Sünni camilerinde de göze çarpıyor. Sünnilere yönelik saldırılarda bugüne kadar 160 cami zarar görmüş durumda. Sünni dernekler, Şiilerin 24 kadar Sünni camiini de ele geçirdiğini savunuyor. Gazete, milis güçlerinin ise camileri ya hedef ya da sığınma yeri olarak gördüğünü kaydediyor. Bağdat'taki Edu Hanife Camii'nin imamı Şeyh Abdul Vahab el Adhami de saldırıların ardından Cuma namazına gelenlerin sayısının 3 binden, binden aşağı rakamlara düştüğünü söylüyor. En büyük Sünni camilerinden biri olan Ebu Hanife Camii'nin imamı, "Olaylardan çok kötü etkilendim. Artık işimi bile doğru dürüst yapamıyorum." Bu caminin diğer bir özelliği ise Saddam Hüseyin'in, Bağdat'ın düştüğü Nisan 2003'ten önce halka son kez buradan seslenmiş olması. Camide ayrıca Peygamber Efendimizin saçları sergileniyor. Şeyh Adhami, caminin kendisinden önceki imamının ise Suriye'ye kaçtığını söylüyor. Cuma günleri geleneksel Sünni cübbesini ve sarığını giymekten çekindiğini belirten Adhami, polisin kendisini uyarmasından dolayı da dört aydan beri evinde uyumadığını söylüyor. YORUM YAZIN ![]()
|
|