TBMM Genel Kurulunda, Başbakanlığa, terörle mücadele konusunda görevli kuruluşlar arasında koordinasyon sağlama görevi verilmesine ilişkin yasa tasarısının 2 maddesi kabul edildi. TBMM Genel Kurulunda, tümü üzerinde görüşmeleri dün tamamlanan tasarının maddelerine devam edildi.
Tasarının 1. maddesi üzerinde konuşan CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, terörün sadece polisiye önlemlerle çözülemeyeceğini belirterek, ''Terörü yok etmek, ekonomik çözümden geçer'' dedi. CHP İstanbul Milletvekili Ali Kemal Kumkumoğlu da tasarının 2. maddesi üzerinde konuşurken, ''Yasal eksiklikler yüzünden mi terör önlenemiyor? Bu genel müdürlük, hangi eksikliği giderecek?'' diye sordu.
Yargıtayın, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer hakkında, kendisine yapılan bir hakaretle ilgili olarak ''İfadelerinle Cumhuriyetin temel değerlerine inanmadığını gösterdiğin için yapılan hakaret değil'' kararını verdiğini ifade eden Kumkumoğlu'nun, ''Başbakanlık Müsteşarı, ne münasebetle hala orada tutuluyor?'' demesi üzerine, AK Parti'li milletvekilleri, ''Ona sen mi karar vereceksin?'' diye tepki gösterdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Bu ülkede dindarların siyaset yapması istenmiyor'' dediğini belirten Kumkumoğlu, ''Bu ifadeleriyle Başbakan, dindarların CHP'de, ANAVATAN'da veya MHP'de değil, AKP'de siyaset yapabileceğini söylüyor. Bu anlayışla ne iç ve dış tehdidi ne de Türkiye'ye yönelik saldırıları engelleyebilirsiniz. Çare, Cumhuriyetin temel niteliklerini sahiplenmek, ülkenin tüm kesimlerinin katılacağı ortak vicdani bir anlayışla hükümet etmektir'' diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, Kumkumoğlu'nun, Başbakan Erdoğan ve partisine yönelik sataşmada bulunduğu gerekçesiyle söz istedi. Fatsa, kişilerin dindar olmasının siyaset yapmaları önünde engel oluşturmayacağını belirtti. Yargıtayın, Başbakanlık Müsteşarı Dinçer ile ilgili kararına da değinen Fatsa, bir yargı kararını eleştirmekle reddetmek arasında fark olduğunu söyledi.
Yargı kararlarının tartışılabileceğini kaydeden Fatsa, ''Bir insana, geçmişte iddia ettiği düşüncelerinden dolayı hakaret etme hakkı doğuyorsa, o zaman aşırı uçlarda görev alan arkadaşlara, 'bölücü' veya başka bir sıfatla ithamda bulunma hakkımız var mı? Herkes ağzından çıkan söze dikkat etmeli. Gönlünde bu ülkeye sevgi, aşk, heyecan duyan bir kişi; inancı, fikri, kökeni ne olursa olsun bu ülkeye hizmet edebilir. Bunu, kimse elinden alamaz'' diye konuştu.
Tasarının kabul edilen maddelerine göre, Başbakanlığa, iç güvenlik, dış güvenlik ve terörle mücadele konusunda görevli kuruluşlar arasında koordinasyon sağlama görevi verilirken, Güvenlik İşleri Daire Başkanlığı ise Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğüne dönüştürülüyor. 6 maddeden oluşan tasarının görüşmelerine 3. maddeden devam ediliyor.
AA
