KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
21 Ekim 2025 Salı
°C
Ozan Şinasi
Belirtilmemiş

Sivil Toplumun Gölgesinde Kalan Gerçekler

14 EKİM 2025 SALI 14:55
24
1240
5
AA aa

Sivil toplum örgütleri, demokratik hayatın vicdanıdır. Devletin ulaşamadığı yerlere dokunur, siyasetin duymadığı sesleri duyurur. Dernekler, vakıflar ve platformlar, toplum ile yönetim arasında köprü kurar. Amaç; millete hizmet etmek, eksiklikleri dile getirmek ve çözüm üretmektir.

Ne yazık ki, son yıllarda bu amaç bulanıklaşmış durumda. Bazı dernekler, artık toplumun değil, kişisel hedeflerin aracı haline geliyor. Faaliyetler, projeler ya da açıklamalar; kamu yararı için değil, bireysel vitrin oluşturmak için planlanıyor. Kimi, belediye başkanlığına hazırlanıyor; kimi, milletvekilliği hayali kuruyor. Bir açıklama, bir fotoğraf, bir paylaşım… Hepsi, “bakın ben de varım” demenin dolaylı bir yolu haline geliyor.

Siyasetin içinde yer almak elbette bir tercihtir. Ancak sivil toplumun özü, siyasetten bağımsız bir denetim mekanizması olmaktır. Dernekler, partilerin arka bahçesi değil; milletin ortak sesi olmalıdır. Fakat kimi zaman bu denetim görevi, tarafgirliğe dönüşüyor.

Bazı dernek veya platform temsilcileri, gözüne kestirdikleri makamların mevcut sahiplerini hedef alıyor. Yaptıkları açıklamalar, toplumsal fayda taşımaktan çok “yıpratma” amacı güdüyor. Bu tutum, çoğu zaman belli bir siyasi görüşe yaranma çabasının ürünü. Adeta, “Bakın, ben nasıl da eleştiriyorum; günü geldiğinde bu makama en uygun kişi benim” mesajı veriliyor. Bu anlayış, sivil toplumun inandırıcılığını zedeliyor.

Oysa milletvekili ya da belediye başkanı olmak herkesin hakkıdır. Ancak bunun yolu, sivil toplum üzerinden değil, açık bir vizyon ve somut projelerle toplumu ikna etmekten geçer. Gerçek liderlik, perde arkasından mesaj vermekle değil, açıkça fikir üretmekle mümkündür.

Dernek başkanlığı bir güç gösterisi değil, bir hizmet alanıdır. Bir koltuğa değil, bir sorumluluğa talip olmaktır. Eğer sivil toplum temsilcileri, kendi alanlarında eksikleri tespit edip çözüm üretmek yerine, siyasi ve bürokratik hesaplarla uğraşıyorsa; orada artık “sivil” bir yapıdan değil, bir çıkar grubundan söz ediyoruz demektir.

Sivil toplumun görevi, siyaseti dizayn etmek ya da bürokratik kadroları yönlendirmek değildir. Tam tersine, onların icraatlarını yapıcı biçimde denetlemektir. Ancak bu görev de kimi zaman öç alma veya karalama aracına dönüşüyor. Bir kamu görevlisinin icraatını eleştirirken, kişiliğini hedef almak; bir yanlışlığı düzeltmek yerine intikam duygusuyla davranmak, sivil toplum ruhuna aykırıdır.

Bu tabloya sosyal medyada da sıkça rastlıyoruz. Farklı düşünenler hedef alınıyor, gerçekleri dile getirenler “taraf” olmakla suçlanıyor. Eleştiri kültürü yerini etiketlemeye, diyalog ise sessizliğe bırakıyor. Derneklerin “hizmet için” kurulduğu gerçeği unutuldukça, toplumun sesi de giderek kısılıyor.

Kimi isimler, “Bingöl için” başladıkları yolda “benim için” çizgisine sapıyor. Oysa bu şehir, “biz” duygusuna en çok ihtiyaç duyan şehirlerden biridir.

Gerçek sivil toplum ruhu, işte bu “biz” anlayışında yatar. Bingöl'ün sivil yapıları, şehrin geleceğine yön vermek istiyorsa, önce kendi iç hesaplaşmalarını değil, toplumun gerçek sorunlarını konuşmalıdır.

Sivil toplum örgütleri, siyasetin gölgesinde değil; toplumun kalbinde yer almalıdır. Dernek başkanları, bir makamın değil, bir sorumluluğun temsilcileridir. Siyaset, bir hedef değil; toplumla el ele verildiğinde ulaşılabilecek bir sonuçtur.

Gerçek sivil toplum, kişisel hedeflerin değil, toplumsal vicdanın adıdır. Dernek tabelaları, birilerinin gözüne girmek için değil, halkın gözüne ışık tutmak için asılır.

Ozan Şinasi der ki:

“Unvan için değil, inançla çalışanlar kalıcı olur. Makam geçer, hizmet kalır; sivil olmak, sessiz çoğunluğun değil, vicdanın gür sesidir.”

 

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_116395)
15 Ekim 2025 Çarşamba 09:46
Dernekler sendikalar siyasetin güdümünde hareket eden organizasyonlardır.Bizati siyaset kurumu tarafından finanse edilmektedirler.Sendika başkanlarının miletvekili olmaları tesadüfü değildir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_116394)
15 Ekim 2025 Çarşamba 06:28
Tebrikler yerinde bir tesbitte bulunulmuş. Kesinlikle STK ların geneli ( sendika, dernek vb.)gerçek anlamda iş görmemekte bu oluşumlar üzerinden kendilerine şahsi İkbal menfaat sağlamak,yol,basamak yapmak üzere için
Misafir Kullanıcı (@Misafir_116391)
14 Ekim 2025 Salı 21:43
Sivil topluma dair önemli bazı sorunların cesurca gündeme getirilmesi ve toplumsal sorumluluğun hatırlatılması açısından yazıda önemli bir uyarı yapıldığı muhakkak. Lakin yazıda sivil toplum gönüllülerini zan altında bırakabilecek ölçüde genellemelere yer verilmiş olması tehlikeli bir yazım stratejisi içeriyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_116390)
14 Ekim 2025 Salı 19:57
Tebrikler
Bence sessiz çoğunluğun, sesine ses olmuşsunuz....
Misafir Kullanıcı (@Misafir_116389)
14 Ekim 2025 Salı 15:12
Sizi tebrik ediyorum, çok önemli bir konuya değinmişsniz 👍
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın