RAMAZAN ARINMAKTIRBizleri bir sene aradan sonra bu mübarek ay ile buluşturan Rabbimize sonsuz hamd u sena olsun. Ramazan Ayı'nın bereketinden en güzel şekilde nasıl istifade edeceğimizi bize öğreten Allah Resulüne salat ve selam olsun. “Ramazan” kelimesi “kızgın kum üzerinde yürürken yanma hissi”ni ifade eder. Ayağının altı güneşten kavrulmuş kızgın kum üzerinde yanma hissi ile sızlarken, insanı bu acıya tahammül ettiren niyet ne olabilir? Bu yangın duygusu aslında bir bedel ödemek anlamındadır. İşlenen ve günahların bedeli: Sıcak kum üzerinde yanan ayaklarla yürümek, kişinin hata ve günahlarından kurtulma ve arınma niyetini ifade eder. İşte bu yüzden “Ramazan” arınmaktır. Yağmurun, çamurun, kirin ve pasın beyaz bedenini kirlettiği ak bir güvercinin tertemiz bir pınar suyunda yıkanarak aklanıp paklandığı, tüm çamur ve kirlerinden arındığı gibi Müslüman için de işlediği hata ve günahlarla her geçen gün kararan kalbini kirlerden arındırdığı vesiledir Ramazan. Bizim kültürümüzde Ramazan Ayı, genellikle oruç ibadetiyle ilişkilendirilir. Aslında doğrudur; Ramazan, oruç ayıdır. Ancak Ramazan sadece oruç ayı değildir. Günlerce işlenmiş günahlardan hem ruhu hem de bedeni temizleyip arınmaya vesile olan mübarek bir zaman dilimidir. Bu ayda sadece oruç tutulmaz. Bu ayda Cenab-ı Allah'tan af ve mağfiret dilenir. Günahlardan pişmanlık duyulur, tövbe edilir. Bir daha günah işlememek için azim ve iştiyakla karar verilir. Sadece oruç tutanlar değil, meşru mazeretleri nedeniyle oruç tutamayanlar da Rabbimizin bağışlayıcı merhametine sığınır. Böylece Ramazan'ın günahları arındıran mübarek ikliminden istifade etmeye gayret eder. Şöyle bir muhasebe yapalım: Geçen senenin Ramazan Ayı'ndan bu güne kadar işlediğimiz hata ve günahlarımızı düşünelim. Allah muhafaza; şirk, cinayet ve zina gibi büyük günahlar bir yana, çok sıradan ve önemsiz gördüğümüz hatalarımız hatırlayalım. Vaktini geçirdiğimiz namazlar, görmezden geldiğimiz fakir ve yetimler… Emanete ihanet, verdiği sözü tutamamak, yalan yere yemin etmek, gıybet, iftirada bulunmak, yalan söylemek, ana babanın kalbini kırmak, komşuya gereken ilgiyi göstermemek, gözü namahremden korumamak… İşte geçen bir yılın günah çetelesini tutsak, bakmaktan utandığımız bir günah listesiyle yüz yüze kalırdık. Fakat Cenab-ı Hakka sonsuz şükürler olsun ki uzayıp giden bu günah listemizden bizi temizleyecek ve kirlerimizden arındıracak bir fırsat lütfetmiştir. Bu fırsat Ramazan Ayı'dır. Sadece yeme içmeyi keserek değil, bütün günahlarımızdan tövbe ederek, çokça istiğfar ederek hatalarımızdan duyduğumuz pişmanlığı (tövbeleri en çok kabul eden) yüce makama arz ederek Ramazan'ı değerlendirelim. Orucumuza tövbe ve istiğfarı da ekleyelim. Orucun açlığı ile sadece bedenimizi değil, tövbe ve nedamet ile af ve mağfiret talep ederek ruhumuzu da arındıralım. Unutmayalım! Ramazan arınmaktır, Ramazan bağışlanmaktır tüm günah ve hatalardan. Allah Resulü şöyle buyuruyor: “ Her kim inanarak ve karşılığını yalnız Allah'tan bekleyerek Ramazan Orucu'nu tutarsa, o kişinin gelmiş geçmiş bütün günahları bağışlanır.” Ramazan Ayı'na girdiğimiz bu günlerde Filistin Müslümanları yeni bir zulüm akınına uğradı. ABD büyükelçiliğini Tel Aviv'den mukaddes Kudüs şehrine taşıyarak Müslümanların hassasiyetine yeniden saygısızlık etti. Bu mel'un girişime direnen pek çok Filistinli Müslüman katledildi. Kudüs'ü de iftar dualarımıza alalım. Kudüs'ün özgürlüğü için dua edelim. YORUM YAZIN ![]()
|