KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
02 Mayıs 2025 Cuma
°C
Remzi Hansu
remzihansu12@hotmail.com

Ilmin kapısı: hz. ali (r.a)

03 ŞUBAT 2015 SALI 06:18
0
1492
0
AA aa

Okuma yazma bilen, Peygamber (s) henüz hayatta iken Kur'an-ı Kerim'i tamamen ezberleyen ve Efendimizin (s) vahiy kâtipleri içerisinde yer alan Hz. Ali, Allah'ın kitabını yazma, öğrenme, anlama ve amel etme hususunda ashabın önde gelenlerindendi.

 

Peygamber efendimizin (s) “Ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır. İlmi isteyen bu kapıdan girsin” [1] diye övdüğü Hz. Ali, tefsir, hadis ve fıkıhta sahabenin ileri gelenlerinden olup ashabın âlimlerinden idi. O, her daim ilim şehrinin kapısı olarak bilinirdi.          


Hz. Ali ayetlerin nerede ve ne zaman indiğini bilirdi. Nitekim o, insanlara hitap ederek: “Bana sorunuz. Allah'a yemin ederim ki, bana hangi şeyden sorsanız mutlaka size cevap veririm. Allah'ın kitabında inen her ayetin gece mi, gündüz mü, dağda mı, ovada mı indiğini biliyorum.”[2] demiştir.

 

Ahmed b. Hanbel'in Müsned'indeRasûlullah'ın  (s) ashabından Hz. Ali'ye verilen ilim kadar, kimseye ilim verilmemiştir.”[3] ifade edilmiştir.


Hz. Ali ilimle malı mukayese ederek ilmin üstünlüğünü şöyle ortaya koyar: “İlim maldan daha kıymetlidir. Çünkü ilim peygamberlerin mirasıdır. Mal ise Karun, Şeddad ve Firavunların mirasıdır. Malı sen korursun, hâlbuki ilim seni korur. Mal sahibinin düşmanı olur, ilim sahibinin ise dostu çok olur. Mal harcandıkça noksanlaşır, ilim ise sarf edildikçe artar. Mal sahibi kıyamet gününde hesaba çekilir, ilim sahibi ise kıyamet gününde insanlara şefaat eder. Mal kalbi katılaştırır, ilim ise kalbi nurlandırır.[4]


Hz. Ali hukuki meseleleri halletme hususunda insanların en iyi hüküm vereni idi. Hatta zor konular için insanların dilinde Hz. Ali kastedilerek: “Ebu Hasen'in bile çözemeyeceği bir dava” sözü darb-ı mesel olmuştur. Peygamber efendimiz (s) Hz. Ali'nin bu yönüne temas ederek: “Ümmetimin en iyi hüküm vereni Ali b. Ebû Talip'tir.”[5] Şeklinde buyurmuştur. Hz. Ömer de: “Ali en iyi hüküm verenimiz, Übey b. Ka'b da en iyi Kur'an okuyanımızdır”[6] ifadesiyle bu hususu pekiştirmiştir.

 

Hz. Ali olayı derinlemesine araştıran iyi bir yargıçtı. Hüküm verince her iki tarafı mutlaka dinlerdi. Acele hüküm vermezdi. Hz. Ali'nin İslami ilimlere hâkim, iyi bir yargıç ve danışman oluşu kendisinden önceki halifelerin başarılı olmasında da önemli rol oynamıştır. Ancak kendisinin halifeliği döneminde donanımlı sahabelerin azlığı yalnız kalmasına neden olmuştur.


Hz. Ali'ın (r.a.) bariz vasıflarından biri güzel söz söyleme yeteneğine sahip oluşudur. Onun için kendisinden çok özlü sözler rivayet edilmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür:


1- “Sizden birinize bilmediği bir şeyden sorulursa, bilmem desin.”
2- “Çocuklarınızı, içerisinde yaşadığınız zamana göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.”

3-  “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.”

4- “Başkalarını ıslah etmek istiyor isen önce kendini ıslah etmelisin. Kendin fasit olduğun halde başkalarını ıslah etmeye kalkışman en büyük ayıplardandır.”

5- “İnsanlarla öyle geçinin ki öldüğünüzde ağlasınlar. Sağ kaldığınızda da sevgiyle sizi çağırsınlar.”

 

Hz. Ali, Cabir b. Abdullah'a şöyle demiştir: “Dünya dört şey ile ayakta durmaktadır:


a- İlmi ile amel eden âlim
b- Öğrenmekten kaçınmayan cahil
c-Malından cimrilik yapmayan zengin
d- Dünyasına karşılık ahiretini satmayan fakir

Âlim ilmi ile amel etmediğinde, cahil öğrenmekten kaçınır. Zengin meşru malında cimrilik ettiğinde, fakir dünyasına karşılık ahiretini satar. Onlara yetmiş kere yazıklar olsun, “[7]

 

Peygamber efendimiz (s), kendisi ile amel edilmeyen faydasız ilimden Allah'a sığındığı gibi Hz. Ali de sahip olunan ilimle amel etmeye büyük önem vermiştir.

 

Unutulmamalı ki! Hz. Ali'yi örnek bir şahsiyet yapan en önemli amil: Sekiz yaşından itibaren Hz. Peygamber'in (s) rihle-i tedrisinde bulunması ve ölümüne kadar da yanından ayrılmamasıdır.



[1] TirmiziMenâkıb, 20; Hakim, MüstedrekH.No: 4612, 4613, 4614; Taberânî,el-Mu'cemü'l-Kebîr,H.No:10898

[2] Süyûtî, el-İtkan, II, 1227

[3] İbnü'l-Esîr,el-Kâmilfi't-târîh,II,406

[4] Muhammed b. Ebû BekrŞerhu Hadis-i Erbeîn, s.5-6

[5] İbn Abdi'l-Berr, el-İstîâb

[6] İbn Sa'dTabakât, II, 340

[7] Fahreddin RâzîMefâtihu'l-Gaybtrc. Suat Yıldırım ve dğr . II, 283

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın