Demokrasi İle Taçlandırılmış Bir CumhuriyetCumhuriyet, bir idare biçimidir. Millet ve devlet yönetiminin her hangi bir aileye veya sınıfa verilmediği bir düzendir. Yani yönetme iradesinin halkta olduğunun ifadesidir. Bunun koşulları bellidir; -Bireysel çıkarlara karşı toplumsal çıkarların önceliği, yani yöneticilerin çıkarlarına karşı toplumun ortak çıkarları. -Yöneticilerin keyfi kararlara karşı önceden belirlenmiş yasal kanunların hakimiyeti, yani hiçbir yönetici kanunda olmayan bir yetkiye sahip olamaz ve o yetkiyi kullanamaz. -Üçüncüsü ise hiçbir idareci toplumun iradesi dışında başka bir iradeyi temsil edemez, ancak toplumun ona verdiği iradeyi temsil eder. Cumhuriyet, çok eski çağlardan beri var olan yani şehir sitelerinde ortaya çıkmış bir yönetim tarzıdır. Şehir devletlerin yıkılması ile birlikte hanedanlıklar, krallıklar, imparatorluklar döneminde cumhuriyet sekteye uğramıştır. Fransız İhtilali ile birlikte tekrar tarih sahnesine oturmuştur. Cumhuriyet değince akla Roma imparatorluğu gelir. Çünkü Roma kültürü bir Cumhuriyet kültürü üzerinde inşa edilmiştir. Onun için Roma Devleti uzun bir tarihsel sürece sahip olmuştur. Günümüzde ise Cumhuriyet tek başına bir anlam ifade etmez. Çünkü yönetim millete aitse, milletin nasıl yönetileceği sorusu günümüzde önem kazanmıştır. Bunun yolu da demokrasiden geçer. Demokrasi ayağı olmayan bir Cumhuriyet eksiktir ve insanlık bunu deneyimleyerek tecrübe etmiştir. Cumhuriyet, demokratik değerlerle taçlandırıldığında toplumlar refah ve istikrara kavuşur. Modern devlet ile birlikte cumhuriyet demokratik değerlerle gürbüzleşmiştir. 100.yıldönümünü kutlamaya çalışırken tarihe, olaylara yaklaşım tarzımız ya bir şeyi “kutsamak” veya “şeytanlaştırmak”tan başka bir yaklaşım tarzına sahip olmadığımızı görüyoruz. Çünkü analitik düşünmeyi, tarihi ve günün koşulları bilmeden ya hasım ya da hısım nazariyesinden olaylara bakıp tavır alıyoruz. Melek ve şeytan olmadığımızı, insan olduğumuzu unutuyoruz. Cumhuriyeti kuran kadronun, değişen dünyayı idrak ettikleri için “değişmeyen yönetim sistemi'ni (saltanat) değiştirerek cumhuriyete geçiş yaptıklarını unutuyoruz. Oysa cumhuriyetten önce Islahat hareketleri, Tanzimat Fermanı, Meşrutiyet deneyimlerinden geçerek cumhuriyete geçiş sağladığımızı ve günümüzde ise cumhuriyeti, “Demokratik Cumhuriyet”e evirmemiz gerektiği güneş gibi ortadadır. Şayet Cumhuriyeti yeni bir yüzyıl eşliğinde taçlandırmak istiyorsak, bütün aksayan taraflarımızı masaya yatırmaktan çekinmemeliyiz. İktisadi açıdan bir kalkınma ihtiyacına, idari açıdan sistematik rasyonel bir örgütleme ağına, siyasi açıdan güçlü bir siyasal sisteme ihtiyacımız vardır. Ekonomisi; iç ve dış etkilerden en az etkilenen, idari sistemi; yasal, rasyonel ve kurumsal bir yapı üzerinde inşa edilmiş, siyasi sistemi oturmuş ve tarihsel sorunları çözülmüş, geleceğe güvenle bakan demokratik cumhuriyet idaresinden başka bir seçeneğimizin olmadığı unutulmamalıdır. Onun için; -Cumhuriyet, yönetimin babadan oğula, oğuldan toruna geçen bir sistem değildir. -Cumhuriyet, bilakis babadan oğula geçen yönetime karşı bir meydan okumadır. -Cumhuriyet, toplumsal katılım ile ele alınan kararların (istişare), bilge insanların (senato/parlamento) gözetiminde şûra ile onandıkları hukuki bir kararlar rejimidir. -Cumhuriyet, ehliyet ve liyakatın baş tacı edildiği erdemli insanların yönetimidir. -Cumhuriyet, yakın akraba ilişkilerine, hemşehricilik korumacılığına, siyasi partizancılığa ve her türlü renge, dile, dine, mezhebe, cinsiyet ve sınıf ayrımına ve ayrıcalığına karşı, vatandaşlığın kutsandığı bir yönetim sistemidir. -Cumhuriyet, sadece seçim ve oy çoğunluğu değildir, her türlü hak ve hukukun çoğunluğun kararlarına karşı ötekilerin haklarının korunduğu çoğulcu bir rejimdir. -Cumhuriyet, bazı insanların ve çıkar gruplarının sadece kendilerinin ifade ettikleri, meydan okudukları bir sistem hiç değildir, aynı zamanda ötekilerin de kendilerini ifade ettikleri ve korunduğu bir rejimdir. -Cumhuriyet, fazilettir ve faziletli insanların omuzlarında yükselen bir değerdir. -Cumhuriyet, özgüveni yüksek, beşeri kabiliyeti gelişmiş ve ahlaki donanıma haiz kişilerin omuzları üzerinde yükselir. Bütün okuyucularımın Cumhuriyet Bayramını kutluyorum.
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 22 Aralık 2023 Konaktan Barınağa Bir Yerel Yönetim Klasiği (!)29 Eylül 2023 Siyasetin Sahası: Özel ve Kamusal Alanın İnşası20 Haziran 2023 Doğu ve Batı Toplumlarında Yönetim05 Mayıs 2023 Tarihte Düşenler ve Tarihe Işık Tutanlar/2
|