KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Mart 2024 Salı
4 °C Yağmur
Misafir Kalem
Belirtilmemiş

İnsanın Kendi Olabilmesi Üzerine

12 ŞUBAT 2018 PAZARTESİ 00:43
30
32793
4
AA aa

Sevgileri yarınlara bıraktınız, çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı.

Behçet Necatigil

İnsan söz konusu ise orada kendi olabilme sorunsalı içerisinde kıvranan bir zihin veyahut henüz bu farkındalığı edinmemiş bir ‘'birey'' vardır.

Düşüncelerine vurulmuş prangalarından kurtulamayan insanın kendisine yabancılaşması da kaçınılmazdır ve henüz farkındalığı oluşmamıştır. Kendisine yabancılaşan insan elbette ki ‘'kendi'' olmaktan oldukça uzaktır.

Gün gelir her türlü yargılarından, tabularından zor da olsa inançlarından arınması, yüklerinden kurtulması gerekir ki bu da cesaret gerektirir. Daha aç kalınca ağlayacağı yaşlarda iken benzemeye korkutulduklarından korktuğu için insan, oldukça sınırlı bir zihin dünyasına sahiptir.

İnsanın dört zindanı vardır, insanın ‘'kendi'' olması sorunsalı kapitalist üretim süreciyle ilişkilidir, insan ‘'kendi'' olması için kim olduğunu hiç mi hiç bilmemelidir şeklindeki aynı düzlem fakat farklı çözümlemeler herhalde yine insanın ‘'kendi'' olma mücadelesi üzerinedir. Kendi olamayan insanın varoluşsal öfkesi ailevi yaşantısında, insani ilişkilerinde tezahür eder. Peki ya bu öfkeyi dahi içerisinde çığ gibi büyütenler?

Kendisine hiç hata yapma payı tanımayan insan düştüğü derin dehlizler de çırpınarak bazen bir çıkış yolu aramakta fakat çoğu zaman ise umudunu yitirmektedir. Bu umutsuzluk girdabı insanın kendisini başka bedenlerde ve başka zihinlerde var etmesinin yolunu açmaktadır. İnsanı ‘'kendi'' olmaktan uzaklaştıran; hayatı kendi cemaatinin, partisinin, grubunun içine gömülüp oradan izlemek, mutlak doğruyu bilme iddiası içerisinde olmak, anlaşmazlığa düştüğü insanları “saf kötü” olarak nitelendirmek ve herhangi bir mücadeleyi “vatan haini” ya da “din düşmanlarına'' karşı verilen bir kavga gibi hayal eden insanın karşı tarafı gözünde küçültmesi sonucu artık ona karşı ahlaklı olması gerekmediğine olan inancı taşımak gibi yaygın davranış tutumları insanın öyle zannediyorum ki yanılgısıdır.

Kendi olamayan insan bu sayede belirli kalıp ve formlara aykırı düşmesinin karşılığı olarak yine kendisini karşıt aşırılıklar içerisinde konumlandırmasıyla bir nevi cezalandırmaktadır.  Bu ceza aslında topluma verilmiş bir cezadır ve herkes üzerine alınmalıdır.

Doğumuyla kendisini karşılayan ve seçimlik hakkı bulunmayan insanı bekleyen kurulu düzen onu belirli kalıplar ve formlar içerisine sokmaya çalışmaktadır. Üzerine yükletilmiş sorumluluk bilincinin vermiş olduğu acıyı tadan insanın bu kalıplar ve formlar dışına çıkmaya hiç niyeti yoktur. Zaten artık bu düzenin ötekisi olmaya mecali de kalmamıştır.

Benzemeye korkutulduklarından korkan insan bu eşiği tırnaklarıyla kazıyarak biraz olsun geçmiş ve bu geçiş söz konusu insanın savrulmaları, özeleştirileri ile geçmektedir. Ve gün gelir; insan artık yorulmuştur.

Zihin dünyası adeta bir ip yumağına dönüşmüş, çözülememektedir. Bu süreç bir zamanlar tırtıl iken kelebeğe dönüşen insanın serüvenini anlatır.

Yeniden doğum sancılıdır, öfkelidir, zihinsel bunalımın doruk noktasıdır. Yeniden doğum gerçekliğe yakılan ağıttır, kimi zaman gözyaşı kimi zaman kahkahadır.

Ve artık yeniden doğumunu tamamlamış insan, kelebek misalidir. Kanat çırpmaktan yorulmaz, tutsak yaşayamaz, aydınlığa doğru uçar ve umuda âşıktır.  

 

Ahmet Rodi POLAT

ahmetrodi12@hotmail.com

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_40147)
24 Şubat 2019 Pazar 10:24
Sosyolojik, psikolojik, felsefik bir yazı olarak görünse de yazıya ya da düşüncelere siyasetin bütün kokusu sinmiş, rengi koyu bir şekilde kendini belli etmektedir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_22657)
13 Şubat 2018 Salı 15:12
Bireyin kendi olması/olamaması mücadelesini sürdürürken karşıt fikirler içinde uç noktalara kaymasının neticesi olarak bütün bu olumsuzluklar,ölümler vs. bağlamında güzel anlamlı bir yazı..dedikten sonra imla kurallarına dikkatinizi çekmek isterim.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_22635)
12 Şubat 2018 Pazartesi 22:14
Çağın kronikleşmiş sözüm ona hastalığı' üzerine mükemmel bir yazı congratulations rodi:)
Misafir Kullanıcı (@Misafir_22629)
12 Şubat 2018 Pazartesi 14:59
Harika bir yazı.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın