KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
02 Aralık 2024 Pazartesi
°C
Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş
Belirtilmemiş

Bankamatik memurluğu marifet mi? -2

08 MART 2024 CUMA 11:59
48
4756
25
AA aa

Konu ile ilgili önceki yazıda bir hayli geri dönüş almıştım. Bu dönüşlerde esas itibariyle bankamatik memurluğunun Bingöl'de çok yaygın olduğu ve artık toplumun da bu duruma alıştığı ve önemsemediği anlatılmaya çalışılıyordu.

Üzücü olan toplumun bunu kanıksamasıdır. Çünkü toplum kendi içindeki hataları otokontrol mekanizmasıyla düzeltmeye çalışır, şayet bu hatalar toplum nezdinde sıradanlaşırsa artık bir iç kontrol mekanizmasının olmadığı, bu nedenle etik olmayan değerlerin toplumu yönlendirmeye başladığı kabul görmüş olur. Bu da toplumun sosyal fesada uğramasına yol açar ki, asla tercih edilmemesi gereken sosyal ve ahlaki çöküntüdür.

Kamu görevlileri mesai saatlerinde ticaretle uğraşır mı?

Her yerde bunu duymak mümkündür ancak önceki yazımıza verilen geri bildirimlerde Bingöl'de bu durumun endişe verecek boyutta olduğu yönündedir. Açıkçası ekonomik krizlerin veya geçinecek kadar geliri olmayanların zorunlu olarak ikinci bir işle uğraşmaları yadırganmaması gerekir. Hele de ülkemizde çalışanların geçim sıkıntılarının çokça yaşandığını gördükçe bu şekilde ikinci iş peşinde koşanlara hak vermemek mümkün değildir. Ancak bu ikinci işin yalnızca kamudaki mesaisinin dışında olması zorunludur. Her ne kadar, kamu görevlisi yasal olarak ticaret yapamaz ise de milyonlarca kişi için ekonomik sorunların üstesinden gelmenin başka bir yolu da bulunmamaktadır. Bu nedenle kamu görevini yerinde, zamanında ve süresinde ifa eden kişilerin ikinci gelir getirici bir arayışta olmaları makul karşılanmalıdır.

Fakat devletten ücretini almakla beraber mesai saatleri içinde kamuya karşı olan zorunlu görevini yapmak yerine ticaret veya başka bir işle uğraşmanın da makul karşılanabilecek bir tarafı bulunmamaktadır. Kamu etiği, iş ahlakı ve kamu hukukunu ihlal eden bu durumun toplum nezdinde yadırganmasının ötesinde, yetkin ve etkili kişi ve kurumların da buna müsaade etmemesi gerekir. Hele hele kamu otoritesinin ve siyasal erkin bu gayrı ahlaki duruma müsamahakâr davranması asla kabul edilemez bir durumdur. Zira kamu otoritesi ve siyasal erkin seyirci kaldığı bu nevi yozlaşmalar maalesef zamanla toplumun vicdanında da yargılanamaz duruma dönüşmekte ve artık bu sosyal yozlaşmışlık sıradanlaşmış olur.

Tüm çalışanlar arasında bankamatik memurluğu veya ticaretle uğraşan kamu çalışanı sayısı elbette azınlıktadır. Ancak toplumu oluşturan bireylerin toplumsal veya kamusal görevlerini özveri ile yaparken diğer taraftan bazı kamu çalışanlarının bu nevi etik olmayan davranış tarzları görevlerini layıkıyla yapan sorumluluk bilincindeki bireylerin hem motivasyonunu bozar hem de bu kişilerin de zaman içinde etik dışı davranışlara yönelmesine zemin hazırlar.

İş ahlakını ne kadar önemsiyoruz?

Ahlak, insanların gerek birbirlerine gerekse topluma karşı yükümlülüklerini ve sosyal yaşam içerisindeki ilişkilerini düzenleyen kurallar ve normlar bütünüdür. İnsan fıtraten hem iyi ahlaka hem de kötü ahlaka eğimli olarak yaratılmıştır. Bu nedenle ahlak yeteneği yaratılışla beraber kişide var olan bir özelliktir. Ancak tabi ki kişi kendisine verilen akıl ile ahlaki yeteneği yönlendirme kabiliyetine de sahiptir. Bununla beraber, bireyin yaşadığı sosyal çevre, toplumsal değerler ve normlar onun iyi ahlaklı veya kötü ahlaklı olmasına neden olan çevresel faktörlerdir.

İnsanın güzel ahlakı edinmesinde aklın rolü büyüktür. Ancak ahlaki değerlere uygun hareket etmede insanın kendi iç mahkemesi niteliğinde olan vicdan bireyin hem kendi eylemlerini hem de çevresindeki insanların eylemlerini yargılar ve yönlendirmeye çalışır.

İnsanın iş ortamında da çevresel faktörlerin ve bu iç muhasebe yetisi olan vicdanın yönlendirmesiyle kendi davranışını belirlediği bir gerçektir. Her ne kadar çalışanın iş ortamında yazılı kurallar onun görevlerini yerine getirmesinde belirleyici olmakta ise de ahlak ve vicdanın da çalışanın iş ortamındaki eylemlerinde yönlendirici olduğu bilinen bir gerçektir.

Toplumun yönetiminde yazılı kurallar olmazsa olmazdır ancak ahlaki ve etik değerlerin yokluğunda sadece yasalarla yönetmekle erdemli birey veya toplum oluşturulamaz. Bu konuda Konfüçyus'un söylediği şu ifadenin ne kadar yerinde olduğunu herkes takdir eder sanırım.

"İnsanları yasa ve ceza ile yönetirseniz, onlar bir daha yanlış yapmayacaklar ancak şeref ve utanma duygularına da sahip olmayacaklardır. İnsanları erdemle ve ahlak kuralları ile yönetirseniz, o zaman onlar hem utanma duygusuna sahip olacaklar hem de doğruyu yapmaya çalışacaklardır".

İş Yerinde Çürük Elmanın Bıraktığı Tahribat

Dünyanın en etkili kişileri arasında yer alan Steve Jobs'ın her kurum veya şirketin başucu levhası yapması gereken şu sözü çürük elma deyimini en iyi şekilde ifade etmektedir:

“Ne söyleyebilirim? Yanlış adamı işe aldım. 10 yıl boyunca uğrunda çalıştığım her şeyi, benden başlayarak yerle bir etti.”

Sadece bir kişinin tüm bir kuruluşun veya kurumun temellerini sarsacak şekilde olumsuz etki oluşturabilmesi nasıl mümkün olabilir? Bir bireyin tek başına böyle bir etki oluşturabilmesi mümkün görülmeyebilir ancak bu kişi veya kişiler bütün bir ekibin veya kurum çalışanının moralini bozabilir, kişilik ve davranışlarıyla diğer çalışanları motivasyonlarını yerle bir edebilir, sadece çalışma ortamında psikolojik travma oluşturmakla kalmaz aynı zamanda bu kişiler çalıştıkları şirket veya kurumda büyük bir ekonomik yük te oluşturabilir. Bu nedenle tek bir kişinin etik dışı olumsuz davranışları adeta domino etkisi ile tüm kurum içinde büyük bir etkiye sahip olabilmektedir.

Kurum içinde görevinin sorumluluklarını yerine getirmeyen, işe gelmeyen, etik dışı davranışlar sergileyen ve sürekli çevresindeki çalışanlara olumsuz örnek teşkil eden kişilerin bu tutum ve davranışlarından dolayı, dürüst çalışanların da kendi iş sorumluluklarından kaçınmalarına neden olabilmektedirler. Kısaca bu zincirleme reaksiyonla çürük elma sepetteki diğer elmaların da zamanla çürümesine zemin hazırlamaktadır.

Kamu etiğine aykırı davrananların toplum tarafından eleştirilmesi asli görev olarak algılanmalıdır.

Toplumdaki olumsuzlukları veya olumsuzluk kaynağı kişileri eleştirmekten kaçınılmamalı. Çünkü bu eleştiri, kusurlu olan bir şeye müdahale edip, doğrusunun ve hatasız olanın ortaya çıkması yönünde bir düzeltme çabasıdır. Toplumdaki yaygın eleştiriler neticesinde hatalarıyla yüzleşme cesaretini gösterebilen fert ve toplumlarda gelişme süratle devam eder.

Toplumların kendi içindeki ayıplı işleri otokontrol mekanizmasıyla denetlemesi bir yönden var olan kusurlu gidişe dur diyebilmek, yapılanları, yapılacakları eleştirel biçimde olagelenin dışında görmeye çalışmak, müdahale etmek ve değiştirme eylemidir. O nedenle, toplumun her dürüst bireyinin çürük elmaların tüm bireylerde hasar bırakmasına fırsat vermeden kusurlu, ayıplı ve gayrı ahlaki davranışları eleştirmesi ve ıslahı mümkün olmayanları dışlamasında yarar bulunmaktadır. Zaten erdemli bir toplum bireylerin iyilik dereceleri ile orantılı olarak oluşturulabilir. Toplumu oluşturan fertler yaptıkları iyi ve erdemli davranışlarla sosyal yapının iyi ve sağlam olmasını sağlarken, kötülükleri ile de o sosyal dokuya adeta virüsle enfekte edercesine zarar vermiş olurlar.

Siyaset kurumunun ve kamu otoritesinin hassasiyeti kamu çalışanlarının etik dışı davranmasını engeller.

Bir ülkenin sosyal, siyasal ve ekonomik olarak refaha kavuşmasında siyaset erkinin ve kamu otoritesinin güçlü etkileri bulunmaktadır. Bu refah ve kalkınmanın sağlanması, kamu görevlilerinin etik düşünmesine ve ahlaki davranmasına da bağlıdır. Ancak kamu görevlilerinin etik düşünme ve ahlaki davranışların dışına çıkmasında toplumun oto kontrol mekanizmasından farklı olarak siyasal erk ve kamu otoritesi hukuku uygulamak suretiyle tüm suiistimalleri engelleyebilir.

Bu otoritenin zayıflığı veya ihmali etik dışı ve ahlaki olmayan davranışların toplumda yaygınlaşması ihtimalini yükseltir. O nedenle, bireyin ahlak normlarına uygun hareket etmesi, toplumun kendi iç muhasebesini yaparak ayıplı ve kusurlu iş ve eylemleri tenkit etmesi ve siyasal erk ile kamu otoritesinin de hukuku uygulayarak toplumsal, kurumsal ve kamusal düzeni sağlaması bir bütünsellik içinde toplumun refaha kavuşmasına zemin hazırlar. Bu zeminin herhangi bir basamağının eksikliğinde özlenen ekonomik ve sosyal refah ve kalkınmaya ulaşmak ta zorlaşır.

Sonuç olarak huzurlu, müreffeh, kalkınmış, özgür düşünen ve ekonomik sorunlarını çözmüş bir toplum olmak için:

Birey olarak çalışılan ortamda ahlaki ve etik değerlere sadık kalınmalı;

Toplumun da bireyin hem kendi eylemlerini hem de sosyal çevresindeki eylemlerini yargılaması, eleştirmesi ve yönlendirmesi gerekir.

Siyaset ve kamu yöneticileri ise kendilerine düşen sorumlulukları, bireysel ayrımcılığa meydan vermeden hukuk kurallarını tam ve eksiksiz uygulamak suretiyle yerine getirmeli.

Bu yazıyı tamamlarken bankamatik memurlarına, mesai saatlerinde ticaretle uğraşanlara ve kamudaki görevlerini layıkıyla yerine getirmeyenlere, sırtını bir yerlere dayayıp ağalık yapanlara rağmen birimindeki işlerin aksamaması, vatandaşın işlerini eksiksiz ve zamanında yapılabilmesi, ülkesinin ve devletinin kurumsal işlerinin düzenli yürütülebilmesi için her türlü fedakârlığı yaparak görevlerini başarıyla yapan emektarlara selam ve saygılarımı sunarım.

Merhum Mehmet Akif Ersoy'un şu sözü ile bitirelim:

Ölen insan mıdır, ondan kalacak şey: Eseri

Bir eşek göçtü mü ondan da nihayet: Semeri

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_109326)
02 Mayıs 2024 Perşembe 15:30
Bankamatik memuru var mı onu bilmem ama sabahtan akşama kadar masa başında boş boş oturup yapacak bir işi olmayan memurlar olduğunu bilirim, bankamatik memurları bunların yanında sayı olarak azınlıkta kalır. Bu tür insanlar ülkenin kangrenidirler. Devlet yetkililerinden istirhamımdır, ya Allah rızası için istihdam edeceğiz diye boş boş oturacak kişileri işe almayın, hadi alıyorsunuz asgari ücretin iki üç katı paralar vermeyin bari. Allah rızası için. Bu durum beni çok rahatsız ediyor.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108408)
11 Mart 2024 Pazartesi 09:33
sen bingölde rektörken üniversitesiyi aile üniversitesine çevirdin senin yaptığın haksızlıklar yolsuzluklar bankamatik memurlarından dahamı iyiydi yemezler sen gelecek için siyaset hazırlığı yapıyorsun fakat bingöl halkı senin ne kadar hak yediğini çok iyi biliyor kendine başka işlere bak
Misafir Kullanıcı (@Misafir_109941)
08 Haziran 2024 Cumartesi 10:47
@Misafir Kullanıcı Yandaşımısın sana dokunan bir menfaat varmı açık söyle tebrik edeyim
Misafir Kullanıcı (@Misafir_109940)
08 Haziran 2024 Cumartesi 10:45
@Misafir Kullanıcı Ağzina sağlık kalemine kuvet bu yorum insan olana yeter
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108432)
12 Mart 2024 Salı 14:54
@Misafir Kullanıcı Bingöl halkı Onun bu ile nasıl bir eser bıraktığını iyi biliyor tabi, üstelik onun siyasete asla girmek istemediğini de iyi biliyor ama sen niyet okumaya devam et
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108405)
11 Mart 2024 Pazartesi 04:20
Kuyruk acısı büyük olan bir takım zevat üşenmeden uzun şahsi yorum yazabiliyor.kişisel menfaati gerçekleşmeyenler yazıyı dahi okumadan çamur atyolar size.selamlar saygılar
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108402)
10 Mart 2024 Pazar 23:55
Dikkatimi çeken husus topu kamu çalışanlarının vicdanına ve topluma atmanız oldu. Yahu madem memur işçi bankamatik memurluğu yapıyor madem kurumlardaki iş barışına darbe vuruyor madem diğer memurların hem motivasyonunu hem ahlakını bozuyor e sormazlar mi adama bu kurumun müdürleri ne halt yiyordu??? Bence önce bu tip müdürler görevden alınmalı. En büyük zarar bu tip müdürlerdir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108411)
11 Mart 2024 Pazartesi 11:57
@Misafir Kullanıcı onlar da memur, diğerlerinden ayrıt ederek analiz edilmemiş ki. Önce Hocanın yazdıklarını iyice anlamak lazım
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108393)
10 Mart 2024 Pazar 11:11
Tamam baydaş efendi en dürüst en ahlaklı en erdemli kişi sensin.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108406)
11 Mart 2024 Pazartesi 09:21
@Misafir Kullanıcı Yazılanlar zoruna mı gitti efendi? Gerçekler acıdır. Yoksa sende mi o bankamatikçilerdensin?
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108392)
10 Mart 2024 Pazar 07:47
Bingöl kaplıcaları üniversiteye bağlanınca, özel bölümde çalışanlara ayak parmağı ile işaret yaparak kendini keseleten; ilde başka insanlar akademik çalışma yapmıyormuş gibi üniversiteye kendi soyisminden kim varsa yerleştiren zat-ı muhterem, boşta kalınca akıl veriyor…
Canım benim…
Baştayken hiçbir etik, ahlaki kurala uyma…
Boşa çıkınca akıl ver. Klasik profil…
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108433)
12 Mart 2024 Salı 14:57
@Misafir Kullanıcı Hoca'nın bıraktığı eseri anlamaya yeterli değilsin. Üstelik adam bırak boşta kalmak, uluslararası üniversitelerde danışmanlık yapıyor, Üst düzey yönetimlerde görev yapıyor, yani anlayacağın adamın sürdürdüğü görevleri bile anlayamamışsın. İlginç
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108407)
11 Mart 2024 Pazartesi 09:22
@Misafir Kullanıcı Kesecilerden biri de sen misin?
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108386)
09 Mart 2024 Cumartesi 23:29
Baydaş Üniversitesi kurucu Rektörü diyor bu adam için HDP liler doğrumu acaba
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108390)
10 Mart 2024 Pazar 04:32
@Misafir Kullanıcı Onların kuyruk acısı büyük.Ne söyleseler tersi doğrudur.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108381)
09 Mart 2024 Cumartesi 20:18
Bingöl'ün en övünülen eserini bu korucu rektör çalışanlarıyla beraber olağanüstü gayret ve emekle tesis etti. O nedenle eleştirilerinizin bir karşılığı bile yok, yazılarında belirtiği hususlar da harfi harfine doğru olup bu ilin temel sorunlarıdır. Elbette kuyruk acısı olanların hoşuna gitmez
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108376)
09 Mart 2024 Cumartesi 14:54
Denetimli özelleştirme şart bence.
Tüm hizmet kurumları ..
Ben devletteki özelleştirilen kurumda kaldım.devlette yüzde 10 u çalışır özelde ise yüzde 90 i çalışır
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108382)
09 Mart 2024 Cumartesi 20:19
@Misafir Kullanıcı Sorunları dile getirene bile tahammül edemeyenler denetimi nasıl kabullenir ki
Misafir Kullanıcı (@Misafir_108375)
09 Mart 2024 Cumartesi 12:53
Malesef bu ilin gangrenleşmiş sorunlarını dile getirip kamuoyunun dikkatini çekenlere hep saldırı olmuştur. Ama gene de sağduyulu büyük çoğunluğun dikkatini çektiniz. Teşekkür ediyoruz
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın