KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
28 Mart 2024 Perşembe
11 °C Çok bulutlu
Abdurrahman Korkut
a.korkut.12@hotmail.com

Bingöl ve seçim analizi

09 HAZİRAN 2015 SALI 19:25
0
3512
4
AA aa

Analizimize geçmeden önce, Bingöl'ümüzde ilk kez milletvekili seçilen Sayın Koçakelçi, Sayın Özsoy ve Sayın Fehmioğlu'na, dünya ve ahiretleri için vekilliğin hayırlar getirmesini diler, artı ve eksiklerini bu satırlar vesilesi ile gündeme getireceğimi bilmelerini isterim…

Muhalefetin Ak Parti'ye karşı oluşturduğu stratejik güç birliği ortamında, ülke gergin bir seçimi daha geride bıraktı. Ak Parti kaybetti, Chp yerinde saydı, Hdp, Mhp ve Paralel Çete kazandı…

Dürüst olan hiç kimse, “Ak Parti hizmet yapmadı, yan gelip yattı, ülkeyi batırdı bu nedenle iktidardan düştü” diyemez. Cumhuriyet kuruldu kurulalı, gelen hükümetlerin ve Ak Partinin yaptığı hizmetler ortada. Buna rağmen Ak Parti'ye bir şefkat tokadı indi!

Peki neden?

Erdoğan'ın parti liderliğinden ayrılması ile partinin oy kaybetmesi bekleniyordu. Bunu hisseden Erdoğan, yoğun çaba sarf etse de, oyların düşmesini ancak bu kadar engelleyebildi. Bazılarının, “eğer Erdoğan meydanlara inmeseydi Ak Parti bu hale düşmezdi” diye ileri sürdükleri görüşlerine katılmıyorum. Aksine, “Erdoğan meydanlara inmeseydi, Ak Parti %35'i bile göremezdi” diye düşünüyorum...

Peki, Ak Parti neden iktidardan düştü…
Bu duruma sebep gördüğüm, başlıca birkaç etkeni sıralamak istiyorum;

En büyük etken; Ak Parti'ye karşı kurulan, tarihte görülmeyen ulusal ve uluslar arası ittifaktır. Böyle güçlü bir ittifaka karşı Ak Parti bu kadar dayanabildi…

İkinci etken; ulusal ve uluslar arası medyanın Ak Parti aleyhindeki sınır tanımayan yayınlarıydı. Bel altı-bel üstü yöntemleri ustaca kullanan paralel çete medyası ve baronların televizyon ve gazetelerinde, gece-gündüz muhalefetin desteklendiği programlar yapılıp, paralel çetenin istediği algı oluşturuldu ve seçmen Ak Parti düşmanlığında birleştirildi…

Bir diğer etken; Ak Partinin milletvekili tercihleri ve aday stratejisi son derece yanlıştı. Bir ilde bakan ya da vekil olan birinin, bir başka ilden aday gösterilmesi çok zoruna gidiyordu o yöre insanının. Hiçbir ilde hoş karşılanmadı bu durum. “Bir başkasını getirip burada aday gösterirseniz buradaki adayları incitirsiniz, haksızlıktır bu, olan Ak Parti'ye olur” dense de, “dediğim dedik, çaldığım düdük” hesabı, değişen bir şey olmadı ve düdüğü paralel çete çaldı…

Önemli bir başka etkende; Listeye giremeyen aday adaylarının gönlü alınmadı, hal hatırları sorulmadı. Hatta üstüne üstlük, aday gösterilmediklerinden dolayı, lehte açıklama yapmaları için baskı yapıldı. Bingöl'den aday adayı olan Sayın Ferhat Uslu, son derece masumane bir eleştiri getirince, tehditlerden tutun, haysiyeti ile oynanmaya kadar adama edilmeyen kalmadı.

Listeye alınmayan aday adayları ve yakınlarının o kadar zahmeti, o kadar hayalleri, o kadar masrafı, o kadar ter dökmeleri karşısında, listedeki akla-hayale gelmeyen aday tercihleri, bazıları için bir onur kırıklığı olarak görüldü ve büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Bunu haksızlık olarak görenler, tepki için sandıkların kurulmasını bekledi…

Yine bir etken; her seçimde, en sevilen aday arka sıralara konulup tatlı su kurnazlığı yapıldı birçok ilde. Bunun o adayı ve sevenlerini kullanıp, ön sıralara feda etmek için yapıldığını halkın gördüğünü bile bile yaptılar ve bu kurnazlık pahalıya mal oldu…

Ak Parti üst yönetimi için zaman, güzel bir öz eleştiri yapma zamanıdır… Bahanelere sığınmadan, mağlubiyeti kabullenme zamanıdır...

İl başkanlarını genç-yaşlı, lise-fakülte-üniversite mezunu diye ayırmak yerine, en liyakatli, en çalışkan, en fedakârından seçme zamanıdır...

Daha dün partiye katılanı başköşeye oturtup, parti için, dava için bedel ödeyen, ter akıtan, gözyaşı döken yoldaşlarını öne alma zamanıdır...

Başarıyı çok istemekle beraber aynı oranda çalışma zamanıdır... “Dost acı söyler” atasözüne kulakları açmak zamanıdır… “Gökten inen bir karar vardır” inancı ile “vardır bunda da bir hayır” deyip, çekirdeği oluşturan sağlam kadrolarla, yeni bir sayfa açma zamanıdır…

Bu uyarılardan gereken dersler alınmaz ise, su alan gemiyi, Erdoğan'ın bile batmaktan kurtaramayacağını bilmeleri gerekir diye düşünüyorum…

Ak Parti tahttan alaşağı edilirken, Hdp tek kelime ile büyük bir zafere imza attı. Bu oyların emanet oylar olduğunun farkındalar. Bazıları için amaç Ak Parti'den kurtulmaktı ve amaca ulaşıldı. Bu amacın memlekete ve Kürt halkına getiri-götürüsünün, kimin ne kadar umurunda olduğu o kadar önemsenmese de, şimdilik “alan memnun veren memnun” gibi görünüyor…

Eğer Hdp, örgüte silah bıraktırmayı başarabilirse, oylarını yüzde yirmilere çıkarabilir. Buna dış güçler ve üst akıl izin verir mi, Hdp onlara direnebilir mi, zaman gösterecek. Gönlümüz Hdp'nin bunu başarmasından yana. Çünkü bu ülkede artık silahların konuşması için hiçbir sebep bulunmamaktadır. Bakalım Hdp elindeki bu fırsatı, arkasındaki bu gücü ve uluslararası medyayı ülke hayrına değerlendirebilecek mi? Bunu da bekleyip göreceğiz…

Hdp'nin genç teşkilat yapılanması ve gönüllüler hareketinin ne kadar çok çalıştığı, nasılda fedakârlıkla sandıklarına, oylarına, sandık görevlilerine, müşahitlerine, adaylarına sahip çıktıklarını gördük.

Gözlerinin içindeki o heyecan, o istek, o kararlılık, meyvesini illaki verecekti. Bu nedenle ne kadar takdir edilirlerse o kadar haklarıdır. Bu yönleri ile Ak Parti için “biz neyi eksik yaptık?” özeleştirisi için önemli bir örnek olabilirler…

Benim çok sevdiğim “at koşuda belli olur” diye bir atasözü vardır. Chp, Mhp, Hdp için atın koşuya çıkma vaktidir. Bu üç partiye kabine kurmaları için fırsat verilmelidir. Yüksek perdeden verilen vaatlerin karşılarına çıkarılacağı ve gerçekleşmeyen vaatlerin bir erken seçim habercisi olacağını bilmeleri gerekir...

Bu üç parti, Paralel Çeteyi yeterince kullanıp neticelerini aldılar. Partililerini uyarıp, yatak odalarından ve gizli görüşmelerinden bunları uzak tutmaları son derece önemlidir. Sonra bir bakarlar, herhangi bir ayın, 17 ve 25 Aralık günlerinde pis bir kumpasın aktörleri olmuşlar da iş işten geçmiş olur. Gerçi bu çetenin farkındalar ama, “yüze dost kalpte hain” olana güvenmek başka bir şey !!!

Şimdilik paralel çete ve üst aklın istediği olsa da, seçmen iradesinin de saygı görmesi bir zorunluluktur. Ak Parti'ye yakışan da bu tercihlere saygı göstermek olmalıdır…

Ak Partinin iktidardan düşürülmesi kimi için acı, zor ve kötü bir sonuç olarak görünse de, nihai olarak Allah'ın dediği olur. Ona iman edenler bilir ki, Allah'ın dediğinde, illaki sabredenler için “hayırlar” vardır…

Mevla Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler…

Saygılarımla…
 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
hakan savaş (@Misafir_18976)
12 Haziran 2015 Cuma 02:20
Akp tarafından Bingöl üniversitesine getirilen rektörün Bingöl üniversitesini aile şirketine dönüştürmesi kurum müdürlerinin kurumu babalarının özel şirketi olarak görmesi çalışanlar üzerindeki baskıcı tutumları AKP'yi yok etmiştir.
serkan çağrı (@Misafir_18971)
11 Haziran 2015 Perşembe 16:22
bingölün meşhur tandırlarının muhabbeti tadında olan yazarı tebrik ediyorum ? en önemli erdemlerden birisi insanın bir felaketle karşılaşınca bundan ders alabilmeyi başarabilmesidir. Sayın yazar kendince bir seçim analizi yapmaya çalışmış fakat yapılan bu analizlerin daha çok meydanlarda sayın cumhurbaşkanı ve malum medya tarafından sık sık dile getirilen iddialar olduğunu görüyorum.. Bir tek kendisini haklı gören kendisi dışındakileri bize gezi'de yapamadıkları darbeyi sandıkta yapacaklar diyenlerin düştüğü sonuç ortada..seçim : darbemi ?
kamil y. (@Misafir_18970)
11 Haziran 2015 Perşembe 14:15
evet gerçekten doğru bir analiz 2015 seçiminde sandık görevlisi olarak görev yaptım o dönem ak parti sandık görevlileri sadece o günkü seçim kurulunun vereceği para için bekledikleri gibi dorusordu gelen gidenin yüzüne bile bakmıyorlardı o zamanki hdp görevlileri listeleri kotrol ederek gelmiyen kendi seçmenlerini tlf. la davet ediyorlardı ve hiç bir arada olamayacağı parti görevleleri ile ortak çalışmılar yapıyordu bu seçimde sadaca gidip ak partiye oyumu verip çıktım eminim ak parti görevlilere çoğu ak partili bile değildi. sayıglar.
osman kaymazalp (@Misafir_18969)
11 Haziran 2015 Perşembe 08:49
Son derece güzel ve gerçekleri yazarak bizim düşüncelerimizi yansıttın ağzına yüreğine sağlık teşekür ederim.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın