KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
29 Mart 2024 Cuma
7 °C Çoğunlukla açık
Abdurrahman Korkut
a.korkut.12@hotmail.com

Ergenekoncu zihniyeti unutmadık / unutturmayacağız..!

07 KASIM 2016 PAZARTESİ 17:55
0
2564
0
AA aa

Eski generaller FETÖ komisyonunda, gezizekalılar ve Ergenekoncu zihniyette TV ekranlarında yine iş başındalar…

 

FETÖ Komisyonunda Koşaner'e sormuşlar; FETÖ'cülerle ilgili istihbaratları niye alamadınız..? Cevap; “Silahlı kuvvetlerin kışla hudutları dışında istihbarat yapması, birini takip etmesi söz konusu değildir. Böyle bir görevi de yetkisi de yoktur.” Yani “böyle bir şey yapmadık” diyor… Bu inkâr karşısında, “Başka bir Türkiye'de mi yaşadık, onca zulüm hayal miydi” diye, kendi kendimizden şüpheleneceğiz nerede ise...

 

Edilen zulümlerin mağdurları hala hayatta iken, böyle alay eder gibi konuşmaya devam ettikleri müddetçe bize de, ‘unutmadık, unutturmayacağız' demekten başka çare kalmıyor..!

 

 

Kışla içinde/dışında, subay ve eşleri hakkında hukuksuzca istihbaratlar yapıp, nice garibin TSK'dan ihraç edilmesini unutmadık mesela…

 

Sadece subay eşlerinin değil, üniversite öğrencilerinin de başlarındaki örtülerle ilgileniliyordu... O başları zorla açtırılan, okullarından atılan melek yüzlü bacılarımızın gözyaşlarını unutmadık..!

 

İmam hatip liselerindeki kız ve erkeklerin aynı sıralarda karışık oturtulup, başörtülerinin zorla açtırılmasını, örtülü öğretmenlerin onurları ile nasıl oynanıp nasıl işlerine son verildiklerini de unutmadık..!

 

Düzenlenen yarışmada birinci olan kız çocuğunun sırf başı kapalı diye sahneden aşağılanarak indirilip, şerefsizce edilen konuşmaları da, o kızcağızın hıçkırıklarını da unutmadık..!

 

Kutlu Doğum Programlarındaki çocukların okudukları ilahileri, peygamber efendimiz için ettikleri salavatları, üzerlerindeki giysileri bahane ederek, hükümete darbe muhtırası yazanları unutmadık..!

 

Rahmetli Erbakan ve halkın seçilmiş hükümetine nasıl zulüm edildiğini de, tankların Sincan sokaklarındaki tehditlerini, ‘bin yıl sürecek' denen 28 Şubat zulümlerini de unutmadık..!

 

Fişlemeleri, kapatılan Kuran Kurslarını, İmam Hatipleri, ikna odalarını, ana haberlerde verilen ‘şok, okulda namaz' görüntülerini, gazetelerdeki Ali Kalkancı/Fadime Şahin manşetlerini, askeri brifingleri, Abdullah Gül'ün eşine yönelik hakaretleri, 367 zorbalığını, Cumhuriyet yürüyüşlerini, hukuksuz kapatma davalarını, cezaevlerine atılan binlerce dindar gençleri, işkence edilen yazarları unutmadık..!

 

Asker annelerinin nasıl tel örgülerin dışına atıldıklarını, yemin törenlerinden nasıl kovulduklarını unuttuğumuzu sanıyorlar..!

 

Yaşlı/yatalak hastalara bile, kimliklerindeki resim örtülü diye edilen zulümleri, dindar doktorlara yapılan zorbalıkları da unutmadık..!

 

Muhafazakar TV, gazete, dergi ve yazarlar hakkında, TSK'ya hakaretten açılan davaları da unutmadık..!

 

Tek farkı başındaki örtü olan, milletin oyu ile seçilmiş Merve Kavakçı'nın “bu hanıma haddini bildirin” diye atılan nara ile, nasıl meclisten yuhalanıp kovulduğunu, evine gece yarısı savcının yaptığı baskınları, vatana ihanet ile nasıl suçlandığın da unutmadık..!

 

Erdoğan'ı, yasal olan bir şiiri okudu diye hapse attılar. Onu hapse atan zihniyeti ve o zalim Ergenekoncuların ‘muhtar bile olamaz' diye ettikleri alayları unutmadık… Şahidiz olan bitenlere… Binler, yüz binler, milyonlar şahittir benzeri zulümlere…

 

 

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, “biz uyardık hükümet gereğini yapmadı” derken, Said-i Nursi'den günümüze kadar -onca baskıya rağmen- hiçbir anarşiliğe, kalkışmaya, kavgaya, hükümetler aleyhinde tek bir kez menfi harekete girmemiş vatansever Nurcuları FETÖ ile bir tutup hedefe koymuş...

 

CHP hükümetlerinin 1930/40/50/60'lı yıllarda bu kesime ettikleri zulümler yetmiyormuş gibi, bir de Erdoğan hükümeti eli ile masum Nurculara baskı yapılmak istenmiş. Hükümet zulüm etmedi diye de şikâyet ediyor. Neymiş, gereken yapılmamış mış..!

 

Kim bilir, belki de o kararın alınmasında da yine FETÖ parmağı vardı... Böylece görünürde FETÖ ile mücadele adı altında, gerçek/masum nurculara tezgâhlar, kumpaslar, saldırı ve zulümler yapılıp, Fetö'cü hainlere ilişilmeyecekti. Böylece Fethullah Gülen hareketi ile aralarında ezelden beri büyük mesafe bulunan masum Nurcular hapishanelere atılacaktı. Tıpkı Tahşiyeci masum Nurculara yapıldığı gibi…

 

 

Zulümlere imza atanların hesap vakti gelmişken, yeryüzüne gelmiş en kalleş/sinsi çete olan FETÖ'nün yargılamalardaki şerefsizlikleri, iftira ve kumpasları yüzünden, mazlumlarla beraber Ergenekoncu zalimler de arada beraat etti…

 

 

Görünürde 15 Temmuz darbesine karşı durup, perde arkasından darbenin başarılması için her türlü filme/zulme gülen Ergenekoncu yaratıklar, darbe başarılmayınca, yukarıda sıraladığım zulümlere imza atmamış gibi, şimdi çıkmışlar TV ekranlarına, mağdur edebiyatı yapıyor, yaptıkları zulümleri inkâr ediyor, bu da yetmiyor gibi, “bakın aslında az yapmışız” demeye getiriyorlar…

 

Onca zulüm yapıp, sonra da iğrenç bir yüzsüzlükle televizyon ekranlarında sırıtıyorlar... Sırıtmaları yetmiyormuş gibi, bir de yine mütedeyyin kesimleri, dini cemaatleri, o günlerin mağdurları olan Erdoğan ve sevenlerini rencide edecek suçlamalarda bulunuyorlar. Bunları yaparlarken de arkalarına ABD/AB/NATO'daki dostlarını, içerde ve dışarıdaki tüm terör guruplarını alıyorlar… Her zaman olduğu gibi, ‘basın özgürlüğü, hukuk, insan hakları' edebiyatı ile…

 

 

Bunlar için mahşer gününün hiç mi önemi yok..! Böyleleri için o yapılan zulümler normal mi yoksa… Başörtülerine saldırıp ağlattıkları, onurları ile oynadıkları örtülü kızlar için, ölüme terk ettikleri 28 Şubat mahkûmları için, hapsanelere atılan siyasiler için, bin bir kumpas kurulan masum gazeteciler için ‘basın özgürlüğü, hukuk, insan hakları' geçerli değil mi... “Bunların geçerli olması için illa Ateist, Kemalist, Gezici, Ergenekoncu, Sosyalist, Emperyalist, Siyonist, Laik, alkolik olmak mı gerekiyor” diye sormadan edemiyoruz..!

 

 

Erdoğan, “FETÖ hakkında biz hata ettik, bunların gerçek yüzlerini geç gördük, bizi af edin, hakkınızı helal edin” dediğinde, iki kelimelerinden biri hak/hukuk olan bu sözde demokratlardan “biz de bazı yanlışlar yaptık” demelerini bekliyorduk değil mi..? Ama onlar ne yaptılar, gözümüzün içine baka baka, hem alay ettiler, hem suçladılar, hem de ne kadar kirli ittifak varsa ele ele tutuşup, darbeye tiyatro muamelesi yaptılar… Biz de ne kadar safız değil mi... Nasıl da kandık tebessüm eden yüzlerine…

 

Son günlerdeki olan bitenlere, kurulan ittifaklara, oluşturulan algı yönetimlerine baktığımızda dik durmanın, pes etmemenin, cesur olmanın ve kısacası akıllı olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlıyoruz..! Çünkü mümin, bir delikten ikinci kez ısırılmamalı..!

 

 

Bu tavırlarıyla hesabı mahşere bırakıyorlar elbet..! Biz de mahşeri beklemeye devam ederiz. Beklemekte de bir acelemiz yok. Çünkü inancımıza göre mahşer, bir ağacın gölgesinde gölgelenip yoluna devam eden bir yolcunun gölgelendiği süre kadar yakındır..!

 

Hesabın mahşere kalması umurlarında değil mi yoksa… E öyle ise, iyi ki mahşer var..!

 

Allah sinelerin özünü bilir… O ne güzel vekildir… O hüküm ve hikmet sahibidir… Onun azabı çok çetindir..!

 

Birileri zalim ve mazlumları unutabilir. Ama Allah hiç bir zalimi ve hiçbir mazlumu unutmaz..!

 

Biz de unutmadık, unutturmayacağız..!

 

Mevla Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler… Saygılarımla…

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın