Eski valimiz/eski misafirimiz Sayın Ali Mantı'yı yolcu ettik…
Her Cuma günü bir camide, hemen hemen her taziye evinde ve her an devlet ciddiyeti içinde yaşadı.
İnşallah bizlerden memnun ayrılmıştır…
Zira biz ondan memnunduk, çünkü hakkında hiç bir şaibe duymadık…
Yolu/bahtı açık olsun…
Kimseyi takmıyormuş, dik başlıymış, kimseye yüz vermiyormuş, mali konularda tavizsizmiş, birileri ile arası iyi değilmiş gibi duyumlarımız olurdu…
Ardından da; ‘yakında valiyi yerler' sözlerini duyardık…
Kimleri takmadı, kimlere karşı dik başlıydı, kimlere yüz vermiyordu, mali konularda kimler/hangi tavizleri bekliyordu? Kimlerdi onu yemeye çalışanlar? Ve neden?
Bilemiyoruz… Bilmek de istemiyoruz…
Terör örgütlerinin tehditlerine bile göğüs gelinir de, mezuniyetine, ilmi camiasına, muhafazakârlığına aldanıp, ‘bunlar bizim mahalledendir' dediklerimizin tehdit ve naylon kabadayılıkları dayanılmazdır.
Makamlara gelip de geldiği yeri unutanları, ihtirasları yüzünden bulundukları camialara leke sıçratanları mahşer gününe havale etmek gibi bir avantajımızın olduğunu bilmek ne güzel..!
Biz en iyisi, yaşatılan şokları mahşere havale edip, yeni valimize, yeni misafirimize ‘hoş gelmiş, safa gelmiş' diyelim. Misafirliğimizden memnun kalır inşallah…
Bizden bilgili/tecrübeli olduğu kesin de, bizlerden takvalı olduğunu da umuyoruz..!
Çünkü bu hükümet, daha bu ile maneviyatı sıkıntılı bir vali göndermemiştir…
Memleketin muhafazakârlığı, dindar yönü ve vatana olan sevdası bunu gerektirmiştir…
Böylece içimiz, yeni valimiz yönünden de rahattır...
Yaptığı ilk açıklamayı okuduk…
İnşallah dediği gibi havası temiz, suyu berrak, insanları saf kalpli olan bu şirin şehri, bir turizm merkezi, eğitimde de örnek bir il yapar.
Önüne engeller, dirençler, tembellikler, çokbilmişler, cahiller çıkacaktır elbet…
Ancak tüm bunlara rağmen vatandaşa şefkat, idarecilere denetim, seçkinlere de dik duruş ile karşılık verebilirse…
Trafik ve milleti canından bezdiren aksaklıklara müdahil olabilirse…
Kurumlara alınacak elemanların torpil ile değil, kura ile yerleşmeleri için kararlı olabilirse…
Gençliğimize spor ve ahlak konularında sahip çıkabilirse…
Ve tabi ki de Sayın Mantı gibi seçkin değil, sessiz çoğunluk ile gönül bağı kurabilirse...
İşte o zaman şu sahipsiz memleketin sahibi, hâdemi, efsanesi olabilir.
Ondan sonra da duaların ardı arkası kesilmeyecektir...
E iyi bir mümini, sahipsizlerin hayır dualarından başka, daha çok ne mutlu edebilir ki…
Bakalım Sayın Ekinci, vatandaşın gönlünde nasıl bir yer edinecek…
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler…
Saygılarımla…