Korkmaya BaşladıkBirkaç sene önce, tutuklamalar yerini alternatif güvenlik tedbirlerine bırakmıştı. Bu durum hem Ak Parti, hem de demokrasi adına çok güzel bir gelişmeydi. Ne var ki, Emine Şahin'in tutuklanması, bu güzelliği alt-üst etti… İsnat edilen suç(!) 'Atatürk ilah değildir demek'ti… Peki tutuklanma gerekçesi neydi; “evinde suç delilleri olabilir, onları imha edebilir” miş.! Yani, “evinde 'Atatürk ilah değildir' yazan kitaplar olabilir” mantığı.! Evinde o delil kesin vardır… Çünkü her Kur'an-ı Kerim'de 'Allah'tan başka ilah yoktur' yazar zaten.! Hadi bir fitne kokusu nedeni ile gözaltına alındı diyelim, neden cezaevine atılsın ki..! Karakola götürüp kaydını alırsın, bir çay ısmarlayıp evine bırakırsın. Hepsi bu olmalıydı yani. Maalesef, korkudan sesi titreyen genç bir tıp öğrencisi, hiç acımadan hapse atıldı.! Sonra, soğuk duş etkisi estiren bir haber daha aldık… Bir paylaşımında, "İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak, bakan ya da başkan olmaktan veya başarılı bir iş kadını olmaktan çok elzemdir. Yerel seçimde hiçbir kadın belediye başkanı adayına oy vermeyeceğim" ifadelerini kullanan Prof. Dr. Mehmet Karalı, 'kadın düşmanı' ilan edilerek linç edildi ve neticede ekmeğinden oldu… Hani fikir özgürlüğü vardı, hani demokrasi vardı bu ülkede..? Hem neresi yanlıştı ki, profesörün açıkladığı bu düşüncenin..? İyi bir insan yetiştirmek, vekil olmaktan da, bakan olmaktan da daha iyi değil midir.? İyi bir insan yetiştiren bir anne, iyi bir iş kadını olmaktan bin kat daha iyi değil midir..? Hatta dinimiz bile, bize bunu böyle öğretmedi mi.? Bizden dediklerimiz zamanında oluyor ya bunlar, zor geliyor, gerçekten çok zor..! Fıtratım gereği öyle komplo teorilerine pek inanmam… Ancak bir şeylerin döndüğü kesin.! Ve bu dönen şeyler beni de korkutmaya başladı..! Kendimden şüphem olmadığından, rahat rahat yazıp-çizip, eleştirebiliyorum... Valimizi, vekillerimizi, bakanları hatta Cumhurbaşkanımızı da eleştirebiliyorum. İyi de, böyle sudan bahaneler varken, neyime güveneceğim yazıp çizerken, eleştirirken.! Hâlbuki yazan korkmadan yazmalı... Söyleyen korkmadan söylemeli... Karşı çıkan korkmadan karşı durabilmeli… Korkmadan kendini ifade edenden değil, korkandan zarar gelir..! Çünkü korkaklar ancak pusu kurarlar… Yollara bomba koyarlar… Gizlice istihbaratları ele geçirmeye çalışırlar. Milletin evine, çoluk-çocuklarının mahremine dinleme cihazları koyarlar… Mahkemelerde örgütlenip ona-buna kumpas kurar, masumlara iftira atarlar... Yüze dost, kalpte hain olurlar… Kahpelik için gün sayar, fırsat kollarlar… İşte o korkaklarla farkımız olsun istiyoruz… Farkımız, bu memlekette korkmadan yaşamak olsun istiyoruz… Yoksa, çok şey mi istiyoruz..? Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler..! Saygılarımla… YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 15 Ekim 2020 YENİDEN REFAH NEDEN BU KADAR PASİF!27 Eylül 2020 BÜROKRASİDE KARADENİZLİ İMPARATORLUĞU07 Eylül 2020 TÜRK KARDEŞLERİMİZ BİRAZ EMPATİ YAPABİLİRLER Mİ?14 Ağustos 2020 Ak Parti Kadın Kollarından Büyük Hata!
|