KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
16 Mayıs 2025 Cuma
°C
Leyla Baynal
Belirtilmemiş

Hataya değil iyiye bakışımız

02 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ 20:08
0
3148
1
AA aa

Başkalarının hatalarını öne çıkarmak, onları hatalarıyla değerlendirmeye kalkışmak, kendileriyle ilişkimizin ayarını bozar.

İçyapımızda kendimizi başkasından iyi görüp üstün tutma duygusu vardır. Bu karşımızdakinin iyi yönlerini arka plana atmamıza neden olur. Böyle bir tutum da inancımızın bize yüklediği mükellefiyete aykırıdır.

Nefis her an devreye girmek, zarar vermek için pusuda bekler. Gördüğü yanlışı başka tarafa çekmeye öyle meyleder ki, “görmedim duymadım bilmiyorum” takınması gereken ehemmiyetli tavrı içselleştirmesi gerektiğini unutarak hareket eder.

Bir kimsenin hatalarını ifşa ettiğimizde söyleyecek birilerini buluruz. Hatasında ısrarcı olmasına, dedikoduya ortam hazırlamaya, geri dönüşü olamayan günahın içinde buluruz kendimizi. İnsanı rahatlatmaz umulanın aksine insanın iç dünyasını karartır.

Bu denli uğraşlardan rahatsızlık duymak buna karşı koruyacak ilkeli hayatı prensip edinmek gerektiğini Efendimiz (s.a.v)'in merhamet yüklü şu sözleriyle öğreniyoruz: “mu'minler birbirini yıkayan iki el gibidir.”

Bir mu'minin vücudunda iman ve İslamiyet ve komşuluk gibi dokuz değil belki yirmi masum sıfat varken, sana zararlı olan ve hoşuna gitmeyen bir cani sıfatı yüzünden ona kin ve düşmanlık bağlamakla onun maneviyatını tahrip ve batmasına teşebbüsü arzu etmen gaddar bir zulümdür.

Davranışlarımızı göz önüne alarak daha geniş bir perspektiften bakmalıyız. Dikene dayanacağız ki dalımızda gül bitsin, insanlar kokusunu içine çeksin.

Hepimizin ortak paydası bu olursa iyiye götürür bizi. 1400 yıldır bu cisimleşmiş maneviyat Müslümanların davranışlarında ölçüdür.

Etkisi geçmez bilakis her geçen gün daha ihtiyaç duyulmaktadır. Bunu hayatına yerleştiren dostane ilişkilerde ilaç olduğunu hissedecektir.

Huzursuzluğu gidererek huzur ve lezzet getirir. Aynı zamanda bir değeri görmek kıymetine dokunarak hayatın akışına renk katmasının meltem esintileridir. Söylediğimiz sözlerin mesuliyetinin farkında olarak hesabını verme düşüncesiyle dengeli ve davranışlarımızda hüsnü yansıtabilelim.

Nitekim Peygamberimiz(s.a.v), Cabir B. Süleyman'a: “Allah'tan kork! Bir kimse sende bildiği bir kusurdan dolayı seni ayıplarsa, sen onda bildiğin bir kusurundan dolayı onu ayıplamaya kalkışma, günahı onun sevabı ise senin olur." Demesini düşünce ahlakımızda yaşatmalıyız. 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
MustafaBaynal (@Misafir_17480)
20 Haziran 2014 Cuma 19:52
Evet yazınızı okudum yüzde yüz katılıyorum fakat ne yazıkki müslüman kardeşlerimizin çoğu kendi eksikliklerini,kusurlarını göremez ama bi başkasının ayıplarını bi dedektif gibi araştırmaya giriyor yüce Rabbimiz ne kadar kerem sahibidir kul günah işliyor settarül uyup olan Rabbimiz setr ediyor şap diye yüzüne vurmiyor demek istiyorum nefsimize karşı savcı olalım bı başkasına karşı avukat olalım.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın