Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Kerimde enbiyaları, insan topluluklarına manevi ilerleme yönünde birer öncü ve imam gönderdiği gibi sanatta da meslek vererek maddi yönden de kendilerine tabi olunmayı emrediyor.

Kur'an'ın her bir ayeti, çok irşad yönlü ve birden fazla hidayet eksenlidir. En parlak ayetleri ise peygamberlerin mucizelerini kapsayanlardır. Peygamberlerin mucizelerinin Kur'an'da zikredilmesinin sebebi tarihi bir hikâye suretinde değil, kulluğu keşfetmede insanlara tek madde olarak sunulurken, maddi(bilimsel) açıdan da tembelliği bırakıp onlara bu yönden de kıyamete kadar uyulacağını zihinlere kazıyor.

Peygamberler kendi dönemlerinde insanların manevi ve sanat olarak da ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli icatlarda bulunmuşlardır. Onlardan sonra gelen sanatkârlar da onların attıkları tohumların üzerinden bugün ve sonrası için buluşlarını yeşertirlerken, her bir bilim alanında birer peygamberi pir ittihaz (kabul etme) ediyorlar.

Peygamberimiz(S.A.V.) ' de ve Hz. İsa (a.s)' da doktorluk vasfı vardı. İmam-ı Beyhaki ve Nesai'nin naklettiği bir hadis şöyledir." Bir çocuğun koluna tencerede kaynamakta olan bir şey dökülmüş, bütün kolunu yakmıştı. Peygamberimiz (S.A.V) eliyle meshettiğinde hemen şifa bulmuş." Bunun gibi pek çok örnek vardır. Hz. İsa (a.s) için ise şu ayet tercümanlık ediyor: " Allah'ın izniyle körü ve alaca hastalığına yakalananları iyileştirir ve ölüleri diriltirim.” ( Al-i İmran suresi, 49)

Hz. Davud (a.s) hakkında; “Demiri O'nun için yumuşattık." (Sebe suresi, 10) Hz. Süleyman (a.s) için ise , "Ve O'nun için erimiş bakırı akıttık .”( Sebe suresi, 12) Demiri kendi ellerinde hamur ve tel gibi inceltip, bakırı eritirlermiş.

Gemiciler Hz. Nuh(as)'u, saatçiler Hz Yusuf (a.s)'u, terziler Hz. İdris (a.s)'i pir ittihaz ediyorlar. Geçmiş zaman geleceğin işlerinin aynası olduğu gibi gelecek dahi geçmişin halinin aynasıdır.

Bütün peygamberler zamanı iyi okuyup semavi kitaplarla güzelliklerin manevi ve maddi bütüncülük ölçüsüyle hayatların nasıl yaşanacağını öğretilerle belirtmişlerdir.

Müslüman tembelce sadece bazı şeylere talip olunca, dünya ölçeğinde geriler. Küfür tek boyutuyla madde ve sanatta ilerleyince ağlayan coğrafyaları, sisli havaları oluşturup duruyor.

0