Iş çok ama ortada birşey yok!“Kabuğunu kıran bir şehir; BİNGÖL” Bu yaklaşım hemen herkesin dilindedir ama kabuğun nasıl kırıldığı ya da kırılmakta olduğu pek de sorgulanmaz! Bu kabuktan sonra derimiz soyulur mu onu da zaman gösterecek elbet. Üniversite, havaalanı, duble yollar, altyapı vs. Birçok şey yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Ama nasıl yapıldı, şuanda ne durumdadırlar onu önemsemiyoruz. Bingöl Üniversitesi ve Havaalanı dışındaki diğer çalışmaların pek de sağlıklı ve verimli olmadığı kanaatindeyim. ALTYAPIDA GEREKEN ÖNEM GÖSTERİLMELİ Altyapı çalışmalarının hayata geçirilmesi önemlidir ama nasıl yapıldığı daha da önemlidir. Sağlıklı yapılıyor mu? Gerçek manada altyapı mı yapılıyor, yoksa günü kurtarma operasyonu mu gerçekleştiriliyor? Yapılırken insanlar bundan memnun mu? Çalışmalar sırasındaki sıkıntıları minimize etmek varken her gün halktan sabır beklemek yeterli ve doğru bir yaklaşım mıdır? Bir hususa daha değinmekte yarar görüyorum. Altyapı yapılıyor ama oluşan toz toprak ve su sıkıntısı nedeniyle toplumda ciddi bir rahatsızlık var. Ama birileri ısrarla takım tutar gibi siyasetçi tutuyor, eleştiride bulunan insanları etiketleme ve karşı takımın oyuncusu göstermeye çalışıyor. Bu kimselerin sayıları çok az olsa da bu yanlışta ısrar edilmesine anlam yükleyemiyorum. Bırakın da insanlar eleştiri haklarını kullanabilsinler. Herkes sizi sevmek zorunda değil, her yaptığınızı alkışlamak veya sizi baş tacı etmek mecburiyetinde değildir. Halk karnesini doldurur, günü geldiğinde de bu karnesini sandığa atar. Ama doğru, ama yanlış, buna da herkesin saygı duyması lazım. KARAYOLLARI'NIN ADI “İSRAF HİZMETLERİ KURUMU” OLMALI! Hadi bunlar bir tarafa, giriş çıkışı bir türlü tabiri yerindeyse ‘adam edilemeyen' bir Bingöl tablosuyla karşı karşıyayız. Kurudere ile Kervansaray arasında “beton asfalt” diye tabir ettiğimiz sıcak asfalt yönetimi uygulandı. Üzerinden iki yıl geçti ama halen aşınma katı atılmadı. Bazı bölgelerde beton mikserlerinden dökülen harç yüzünden yollar berbat halde. Düzağaç Kavşağı ile Köy Hizmetleri'nin karşısındaki yol bir türlü yapılmadı. Muhtemel yağışların etkili olacağı günleri bekliyorlar! Malum, daha önce de yine yağışların olduğu dönemde kavşağın bir bölümü yapılmış, hatta geri kalan kısmın sözde bu yıl yapılacağı beyan edilmişti. Öte yandan; Kurudere ile Yado arasındaki sıcak asfalt çalışması sevindirici fakat yenilenen bazı noktalardaki çöküntüler ve eğim hataları çalışmaların gelişigüzel olduğu hissini uyandırıyor. Karayolları Elazığ 8. Bölge Müdürlüğü veya Bingöl 84. Şube Şefliği'nin çalışmalarını genel itibarla değerlendirdiğimizde; bir şeyler yapılıyor ama tüm işler yarım yamalak kalıyor. Daha çok ‘Bir şey olmaz, bir iki iyileştirme yapar sorunun üzerini kapatırız” mantığının öne çıktığını görüyorum. Bu yüzden Karayolları Kurumunun birçok işte israfta bulunduğu, kaynakları sağlıklı kullanmadığı kanaatindeyim. Bu sebeple de “Karayolları'nın adı israf hizmetleri kurumu olmalı” önerimi paylaşmak istiyorum. SONUÇ OLARAK; Bu şehir genel manada kabuğunu kırsa da sistematik yapıdan uzak tavırlar yüzünden kabuktan sonra derimizin soyacağı gerçeğini de görmemiz lazım. Şöyle bir düşünün ve lütfen yanıtını siz verin. “Bingöl'de x işi hızlı, sağlıklı ve sıkıntısız bitirildi, tüm çalışmalar tamamlanarak hizmete sunuldu” diyebiliyor musunuz? Yol yapılır çevre düzenlemesi kalır, üstgeçit yapılır asansörü kalır, köprü yapılır yolu kalır vs. Bu böyle devam eder gider. Kabul edilmeyen, belki de eleştirileri tetikleyen ana etken de budur. Ve siyasilerimiz… Lütfen "sorunları kabul ediyoruz ama çözüm için uğraşıyoruz" savunmalarından vazgeçin artık. Önce yapılan hizmetlerin nasıl yapıldığını sorgulayın ve kısa sürede hakkıyla tamamlanması için çabalayın. Kimse sizleri eleştirme meraklısı değil, böyle bir dertte taşımıyor. Bunca ‘yaptık, ettik' demenize rağmen toplumun eleştirilerinden kurtulamıyor ve alkışlanmıyorsanız burada kusuru biraz da kendinizde aramalısınız. Bir dostumun “Her yer şantiye ama ortada bir şey yok. Devletin parası öyle çok ki, artık ne yapacaklarını bilmiyorlar” sözü, birçok işin yapıldığı ama paraların heba edildiği ve sağlıklı bir tablonun ortaya çıkarılamadığı gerçeğinin özetidir. Tüm bu sıkıntılar giderilir mi? Bunu da zaman gösterir… Sağlıcakla kalın… NOT: Mısır'da, Suriye'de, Filistin'de ve dünyanın dört bir tarafından zulme uğrayan Müslüman kardeşlerimize Allah'tan yardım, bu zulüm karşısında hayata veda edenlere rahmet diliyorum. Rabbim tüm Müslümanlara doğruluk ekseninde birlik, beraberlik ve güç ihsan etsin, Dünyaya İslam'ı hakim kılsın. Amin.
YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 01 Nisan 2025 Bir barış elçisi geçti Bingöl'den…08 Kasım 2024 Algılar ve olgular!14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!
|