İstanbul'da Bingöllüler! Gücümüz Birliğimiz KadardırSöze küçük ama önemli bir düzeltmeyle başlamak istiyorum. Ardından da gözlem ve değerlendirmelerimi paylaşacağım. Son günlerde sosyal medyada sıkça dile getirilen bir eleştiri var: “12.12 Dünya Bingöllüler Günü Bingöl'de kutlanmalıydı. İstanbul'da neden yapıldı?” Bu noktada bir ayrımı netleştirmek gerekiyor. İstanbul'da gerçekleştirilen organizasyon 12.12 Dünya Bingöllüler Günü değil, adıyla ve içeriğiyle Bingöl Tanıtım Günleri idi. Bu iki etkinlik, amaç ve kapsam bakımından birbirinden farklıdır. Tanıtım Günleri aslında 8 Ocak'ta planlanmıştı. Ancak takvimde yapılan bir değişiklikle 12 Aralık tarihine alındı. Böylece organizasyona sembolik bir anlam kazandırılmak istendi. Bu tercih, eleştirilebilir ama başlı başına yanlış değildir. Dolayısıyla iki farklı organizasyonu aynı başlık altında değerlendirerek “Neden Bingöl'de yapılmadı?” sorusunu sormak, sağlıklı bir eleştiri zemini oluşturmuyor. Nitekim İstanbul'da üç farklı Bingöl derneği, üç ayrı semtte, akşam saatlerinde 12.12 Dünya Bingöllüler Günü programları düzenledi. Katılım yüksekti, atmosfer samimiydi. Bu hususu netleştirmek istedim. Ama emeği görmezden gelmeyelim! Bingöl Tanıtım Günleri organizasyonunda emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekir. Ortada ciddi bir gayret vardı. BİNFED çatısı altında birçok dernek sürece katkı sundu. Günlerce koşturdular, emek verdiler, gayret gösterdiler. Kamu kurumları organizasyonu sahiplendi ve tanıtım için imkânlarını seferber etti. Elbette yapılan harcamalar konuşulmalı, eleştiriler dikkate alınmalı. Ancak tanıtım faaliyetlerinin belli bir maliyet gerektirdiği de unutulmamalı. Vali Ahmet Hamdi Usta, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, ilçe kaymakamları, ilçe ve belde belediye başkanları, Ticaret ve Sanayi Odası ile organizasyona önemli katkılar sunan ‘BİNSAT Holding'in yönetim kurulu başkanları Cengiz Bingöl ile Arafat Bingöl. Hepsi gün boyunca stantlarda misafirleri ağırladı, gelen her misafirle yakından ilgilenildi, ikramda kusur edilmedi. Gösterilen ilgi ve misafirperverlik, Bingöl'ün kadim kültürünü yansıttı. Esnafımız da stantlarıyla organizasyona katkı sundu. Halkoyunları ekibinin performansı ise organizasyona ayrı bir renk kattı. Bu emeğin hakkı teslim edilmeli. Daha iyisi mümkün mü? Elbette! Bununla birlikte bazı eksiklerin de not edilmesi gerekiyor. Özellikle yer seçimi ve ulaşım, katılımı sınırlayan unsurlar arasındaydı. Toplu taşıma imkânlarının yetersizliği, alanın yürüyüş mesafesi ve çevresel ihtiyaçların karşılanamaması birçok hemşehrimizin etkinliğe ulaşmasını zorlaştırdı. Yenikapı ya da Maltepe gibi merkezler, katılım açısından daha kapsayıcı olabilirdi. Elektrik kesintileri, stantların fiziki koşulları ve ilçe-belde alanlarının darlığı gibi teknik sorunlar da ileride yapılacak organizasyonlar için dikkate alınması gereken detaylar olarak öne çıktı. Yaygın medya gelse de doğru hamleler yapılamadı! Stantlar gezilebilir, bal ve kavurma gibi ana tanıtım figürleri daha farklı sunumlarla televizyon kanallarında tanıtılabilir, esnafa yeni pazarlar açılabilirdi. İstanbul Ticaret Odası, parti ayırt etmeksizin İstanbul'daki siyasiler, ünlü televizyon sunucu veya program yapımcıları, görsel zenginliklerle Bingöl'ü çok çok daha iyi tanıtabilirdi. Bu konuda eksik kaldığımızı düşünüyorum. Ancak tüm bunların ötesinde, üzerinde düşünmemiz gereken daha temel bir mesele var. Birlik meselesi! İstanbul'da 120'yi aşkın Bingöl derneği bulunuyor. İl, ilçe, belde ve köy dernekleri; vakıf ve federasyonlar… Bu tablo aslında büyük bir potansiyele işaret ediyor. Ne var ki bu potansiyel, yeterince ortak bir zeminde buluşamıyor. Görüşmelerde herkesin kendince haklı gerekçeleri var. Ancak haklılıklar bir araya gelmediğinde, ortaya güçlü bir yapı çıkmıyor. Kimi zaman kişisel tercihler, kimi zaman geçmişten gelen kırgınlıklar, kimi zaman da “temsil” konusundaki hassasiyetler ortak hareket etmeyi zorlaştırıyor. Oysa mesele, isimlerden ya da pozisyonlardan önce Bingöl'ün ve Bingöllülerin ortak menfaati olmalı. 160 binden fazla Bingöllünün yaşadığı İstanbul gibi bir şehirde, bu kadar çok dernek ve yapı varken, daha güçlü bir temsil mümkün olmalı. Son sözüm ve açık davetimdir; Dernekler, kişisel hedeflerin ya da geçici kazanımların aracı değildir. Asıl amaç; hemşehriler arasında dayanışmayı güçlendirmek, ortak aklı büyütmek ve Bingöllülerin İstanbul'daki görünürlüğünü artırmaktır. Birlikte hareket edildiğinde; Bürokraside daha güçlü bir temsil, Siyasette daha etkili bir duruş, Hemşehriler arasında daha sağlam bir dayanışma mümkündür. Bu nedenle; geçmişi, yaşı, kişisel farklılıkları bir kenara bırakıp, temsil kabiliyeti yüksek, adil ve kapsayıcı bir anlayışla ortak bir çatı oluşturmak artık bir tercih değil, bir ihtiyaçtır. Öyle bir çatı oluşturun ki; Siyaset ve bürokrasi kapıları Bingöllülere sonuna kadar açılsın. “Bingöllüyüm” denildiğinde, arkasında yüz binlerin olduğu hissedilsin! Bu çağrım; makam kaygısı taşımayan, samimiyetle memleket sevdası olan herkesedir. Birleşin, güçlenin ve Bingöllüleri bu iç çekişmelerden kurtarın. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Birlik için siz de hazır mısınız?
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 17 Ekim 2025 'Hepimiz'in Kim Olduğunu Anlamadık!04 Ekim 2025 Cevdet Yılmaz neden temkinli?03 Ekim 2025 Efrayim'in nefesi hepimizin imtihanıdır01 Nisan 2025 Bir barış elçisi geçti Bingöl'den…
|