KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Nisan 2024 Cuma
19 °C Güneşli
Hakim Bayraktar
bingolonline@hotmail.com

Memleket uçuyor!

24 MAYIS 2014 CUMARTESİ 14:12
1
5604
3
AA aa

 “Eskiden” diye başlamak istedim. Çünkü geçmişte kalanlardı ve artık eskimişti o konular.

Ama yılar geçse de eskimeyenler vardı.

Trafik gibi, kaza gibi, ölüm gibi…

Yolu yol olmadı bu şehrin. Tıpkı, gerçek bir sürücü olamayan otobüs ve taksi şoförleri gibi!

Zor ve meşakkatli olması, aslında daha dikkatli olunması gerektirir bu işi yapmayı. Ama ne hikmetse, ‘en kolay iş' olarak öne çıktığını ve “viraj var mı?” diyenlerin bir süre sonra şoför koltuğunda oturduğunu görebiliyoruz!

Tek tip kıyafet, şehir içi yolcu taşıma kuralları, yolcu ile diyalog vb. kuralar üzerine eğitimler yılarca konuşulup duruldu.

Bu şehrin en büyük maharetidir aslında “her şeyi biliyor olmak ama hiçbir şeyi uygulamamak”

“İyi bir şoför olmak asla hızlı araç kullanmak değildir” ama biz bunu hep yanlış anladık! Sürücü koltuğuna oturduktan sonra insanlıktan çıkıp gerçek bir trafik canavarı olduğumuzun farkına varamadık!

Sürücü kurslarının gerçek bir eğitim verememesi ama devletin buna bir çözüm bulamaması en büyük sorunumuzdur aslında!

İşte bu yüzden, “önceki yılara ait sınav sorularının yer aldığı testleri çözerek” alabildiğimiz ehliyetlere, bankalardan çektiğimiz kredilerle aldığımız son model arabalarla anlam kazandırma yarışına girdik.

Dönüş yaparken sinyal vermemek, dörtlüleri yakmadan dilediğimiz gibi durabilmek, ‘babamızın yolu' olarak kabul edip her yerde park yapabilmek bize özgü bir davranış biçimidir.

Böyle bir tabloda, şehir içi yolcu taşımacılığı yapan otobüs ve taksileri nasıl değerlendirebiliriz ki?

Fahri Alimoğlu ağabeyimiz birkaç yıl önce kaleme aldığı bir yazısında, aşırı hız yapan tüp dağıtım araçları için “Uçan tüpçü” tabirini kullanmıştı. Haksız da değildi! Ama artık sadece uçan tüpçüler değil! Taksiciler, şehir içi otobüsler ve dahası… Kısacası, memleket uçuyor artık!

Hz. Ömer'in “Her gün para verip ‘Ey Ömer, ölüm var' demesini istediği adam” hadisesini bilmeyen yoktur.

Sonunda, sakalına ak düşünce “Artık hatırlatmana gerek yok. Sakalıma ak düştü” diyerek ölümü hatırlatacak bir unsurun varlığını göstererek para vermeyi kestiğini de…

Bingöl'de ölümü hatırlamak için sakalımıza ak düşmesine gerek yok. Taksi ve otobüs gördüğümüz her an ölümü hatırlamak yetiyor da artıyor bizlere…

5 liraya yolcu taşımacılığı yapılması taksicilik sektöründe yeni bir çığır açtı. Ama özellikle genç sürücülerin “müşteriye yetişme” telaşı, trafikte saçtıkları tehlike ve bunun bir marifet, bazen adrenalin olarak hissedilmesi aslında en büyük tehlike olarak önümüzde duruyor.

Bizler bunun durmasını değil, durdurulmasını istiyoruz.

Ticari taksilerde ve halk otobüslerinde artık tecrübeli, belli bir eğitimden geçmiş şoförler tercih edilmeli. Müşteriyi gideceği yere erkenden bırakıp yeni bir müşteriye yetişme telaşında bulunan değil, müşterisini sağ salim yerine ulaştırıp sakince diğer müşteriyi alma psikolojisine bürünmüş taksiciler istiyoruz.

Otobüse binen yolcunun basacağı karttan hangi sesin çıkacağını kontrol eden, güzergâhtaki tüm yolcuları araca sıkıştırıp iki kuruş fazla kazanma derdi olan, sıkışıklıktan şikâyet edenlere “beni oraya getirme” dercesine bakışlar atan veya “arkaya doğru ilerleyin” talimatları yağdıran otobüs şoförleri değil, toplu taşıma eğitimi almış, tecrübeli ve mümkünse biraz daha güler yüzlü şoförler istiyoruz.

“Hasan, bugün biraz işim var, otobüsü sen idare et” denilmemeli. Her önüne gelen o koltuğa oturup "bir tur atayım" dercesine toplu taşıma aracı kullanmamalı, kullanamamalı. Otobüslerin şoförleri belli, eğitimli, kılık kıyafeti düzgün, yaka kartı takılı olmalı. Yolcuya hoşgörülü davranılmalı, “mecbur binecekler” hissiyatından kurtulup daha olgun ve samimi davranılmalı. Ve mümkün olduğunca dikkatli olunmalı!

En önemlisi, kullanılan aracın bir tır değil, can taşıyan bir otobüs olduğu unutulmamalı.

Yılardır “belediyenin borcu var, iki tane otobüs sattık mı filan borcu kapatırız” mantığı güdüldüğü için ilgili kooperatif, farklı alternatiflerin doğmasını engellemek adına her fırsatta yeni otobüs alımına rıza göstermiştir. Nihayetinde, Bingöl otobüs çöplüğüne dönüştü.

Otobüs çoğaldı ama rakip yok, rekabet yok. Özellikle geçtiğimiz gün Karşıyaka Mahallesi'nde meydana gelen ve 4 yaşındaki Esma Havva Çağlayan yavrumuzun feci ölümüyle sonuçlanan kaza sonrası sosyal medyada “Belediye Otobüsü” talepleri neredeyse bir kampanyaya dönüştü.

Bunun şimdilik çok zor olduğu ama imkânsız olmadığı kanaatindeyim. Belediye Başkanı bu konuda bir adım atar mı bilemem ama bu konuda bir düzenleme gerekliliğinin aşikâr olduğunu vurgulamak isterim.

Halk, alternatif istemek hakkına sahiptir. Bunu kimse yadırgamamalı, gücenmemeli! Burada ‘alternatif isteyen halkı eleştirmek' yerine ilgililer kendilerine bir özeleştiri yapılmalı.

SONUÇ OLARAK;

Taksi ve otobüs sürücülerinden isteğim; daha yavaş, daha dikkatli, daha hoşgörülü olmalarıdır. Eşinize, anne babanıza nasıl davranılmasını istiyorsanız, lütfen yolcularınıza o şekilde davranınız. Toplu taşıma araçlarında sürücü olmak elbette zordur. Ama bu zorluğu tercih etmişseniz şayet, gereklerini de yerine getirme zorunluluğunuz bulunmaktadır.

Kaza yapmak, bir cana mal olmak elbette kimsenin isteği değil! Bunun için lütfen ama lütfen daha dikkatli araç kullanalım, kuralara riayet edelim.

Daha fazla can kaybına sebep olmamak adına, eleştirilere de kulak kabartmak ve daha iyisini başarmak için herkesin duyarlılık göstermesini bekliyor, trafik ekiplerinin de gerekli uygulamalarını başlatmasını temenni ediyorum.

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
MEHMET (@Misafir_17426)
31 Mayıs 2014 Cumartesi 14:39
KARDEŞİMELİNE SAĞLIK YILLARDIR BİREYSEL OLARAK SÖYLEDİKLERİMİ MEDYA ÜZERİNDEN HAYKIRMIŞŞIN TEBRİK EDERİM
cafer kalan (@Misafir_17413)
27 Mayıs 2014 Salı 17:10
Özellikle böyle bir yazıyı ele almanızdan dolayı teşekkür ederim. Yazınız Binlerce insanın hislerine tercüman olmuş. Bu taksiciler ve otobüs şoförleri mutlaka ama mutlaka Şoförler federasyonu mu olur İl trafik müdürlüğümü olur koordinasyonunda hepsinin bir eğitimden geçmesi gerekiyor. Önce insan olmak lazım, o olunca gerisi gelir; insan olmayan eğitimde görse bildiğiyle geçinir, kabalığıyla övünür.
Bingölümüze incelik, kibarlık ve nezaket yakışır. Yazınızın tesirli olması dileği ile
m.mehmet (@Misafir_17404)
25 Mayıs 2014 Pazar 17:43
Doğrusu ne zaman basın bu konuya değinecek merak ediyordum.Geç te olsa konuyu ele almanızdan şahsım adına memnun oldum.Dikkkatimi çeken ayrıntılarına kadar konuya değinmişsiniz ; acaba yetkililerin olaydan haberleri mi yok yoksa oy kaygısıyla durum göz ardı mı ediliyor.Bu durumu düzeltmek için illa tanınmış birinin yakınına mı bişey olmalı(ALLAH korusun).
.sözün özü sayın yetkililer bi gün tedbil- i kıyafet şu araçlara binin de bu durumu kaldırabiliyormusunuz onu görelim.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın