KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
19 Mart 2024 Salı
5 °C Yağmur
Hakim Bayraktar
bingolonline@hotmail.com

Sahteyi görüp hakikati inkâr etme hastalığı!

14 EYLÜL 2020 PAZARTESİ 21:16
23
21283
18
AA aa

Her alanda olduğu gibi dini müesseselerde de lider olarak kabul edilen kişilere atfedilen bir takım unvanlar bulunuyor. İmam, hoca, şeyh vb. gibi…

Bu kişiler, dini öğretileri talebelerine veya cemaatine bir şekilde aktarıyor. Kimi doğru, kimi yanlış…

Neden doğru veya yanlış diyoruz?

Çünkü İslam'a dair iki yanlışımız var.

Birincisi; çeşitli örgütlenmelerin kendi çıkar ve amaçlarına göre bir din yaratma çabasının varlığı,

İkincisi; dini doğru öğrenmeyip yaşadığını din zannedenlerin iman hakikatlerine aykırı yaşantısı…

Hoca veya şeyh diye tanımlanan kişi vaaz eder, ayet ve hadis okur ama karşısındaki topluluk dini doğru bilmiyorsa, ayet veya hadisin doğru veya yanlış okunduğunu da anlamıyor. Zaten araştıran bir toplum da değiliz. Öyle ki, başkalarından öğrendiklerimizi kendi fikir ve düşüncelerimiz olarak pazarlamakta oldukça mahiriz.

Başına her sarık saranın hoca veya şeyh olmadığını idrak edemediğimiz için bu kimselerin her aktardığını İslami bir gerçeklik olarak kabul ediyoruz haliyle…

Kendini İslami cemaat, tarikat veya topluluk olarak tanımlayan her zümre elbette İslami açıdan doğru adres kabul edilemez. Dini doğru öğrenmediğimiz sürece bu tür zümrelerde yer bulmaya devam edeceğiz.

Kendine hacı, hoca veya şeyh diyen ancak sonradan foyası ortaya çıkan sahtekarlar yüzünden İslam'a küsemeyiz, İslami gereklilikleri yerine getirenleri de bu kılıfa koyup duvardan duvara çarpamayız..!

Ancak görünen bir gerçek de var ki, FETÖ'nün geride bıraktığı enkaz tüm İslami cemaatleri zorda bıraktı. İslam'la sorunu olan ya da İslami yapılanmaların varlığından rahatsız olan zihniyetler saldırıya geçmeye başladı.

“Bunlar da devleti ele geçirmeye çalışıyor” diyerek İslami cemaatlerin kapısına toptan kilit vurmaya çalışanlar, aslında kendi emel ve hayallerinin sonuç yorumunu yapıyorlar.

Bugün yaşadığımız tartışmalar tarihten günümüze varolagelen ve Anadolu'da ehlisünnet inancını ayakta tutan yapıları toptan yok etmek için yapılan ne ilk, ne de son saldırı olacak. İslam'ı ve değerlerimizi kötülemek için daha düne kadar Tarikat lideri diye servis ettikleri kişiyi bugün sapık şeyh diye servis ediyorlar.

Bir de “İslamcı” diye bir kavram geliştirerek “Müslümanlar” ayrı, “İslamcılar” ayrı gibi tablo çizmeye çalışıyorlar. Bu tabiri kullananlara bakıldığında da İslamcı denilenler iktidar, Müslüman denilenler de kendileri, yani muhalifler oluyor.

Böylesi bir kategorize ile yeni bir ayrışmanın temelleri kazılıyor! Çünkü iktidarın dini kendi çıkarları için kullandığına inanıyorlar!

“Dinin siyasete alet edilmesi” argümanına karşılık şöyle sorsak; “Müslüman siyaset yapamaz mı?”

Elbette Müslüman siyaset yapmalıdır. Ancak Müslüman siyasetinde bir fark da ortaya koymalıdır. Dürüst olmalı, adil olmalı, harama el uzatmamalı, yalan söylememeli…!

Müslümandır ama bu hatalara da düştü diyelim. Bunun üzerinden İslam'ı eleştiremeyiz. Kişilerin hatalarını İslam'a mal edemeyiz. Kişi hata yapabilir ama hak din İslam'da hata yoktur. Bu hatayı yapan iktidar da olsa, muhalefet de olsa sonuç değişmez! 

Siz, hiç dürüst, adil ve doğru olduğunu iddia eden ama her türlü pisliği yapan bir Hristiyan siyasetçi için benzer bir yakıştırma yapıldığını gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü onlar asla dinleriyle problem yaşamazlar, dinleri üzerinden yapılan eleştiriler de onlar tarafından kabul görmez!

Müslümanların problemi sadece İslam'la sorunu olanlarla değil. Müslümanlar kendi içinde de ayrışıyor. Cemaat, mezhep veya farklı kategorize edilmiş tanımlamalarla ayrıştıkları gibi bir birlerini eleştirmekten de geri durmuyorlar.

Bir de şu eleştirileri anlamıyorum; “Hocalar, şeyhler kul ile Allah arasına nasıl girer!”

Bir evliyanın mezarına gidip dua edilirken o zatın hatırına Allah'tan bir şey isteniyorken, bir imamın arkasında cemaatle kılınan namazın tek başına kılınan namazdan daha efdâl olduğu belirtilirken, bir cemaat imamının yanında bulunup sohbetine iştirak etmek, dini gereklilikleri öğrenmek neden kusur sayılır ki? O zaman camideki imam da kul ile Allah arasına girmiş olmuyor mu?

Temeldeki gerçek; Peygamber'imizin hadislerini ve sünnetini reddederek, geldi görevini yaptı gitti diyerek ‘Peygambersiz bir din' ortaya çıkarmaktır. Allah dileseydi direkt olarak insanların kalbine ilham ederek de dinini öğretebilirdi ama Allah (c.c.) Efendimiz (s.a.v)'e kadar 124 bin peygamber gönderdi. Kul ile Allah arasına neden bir başka kulu öğretici olarak gönderdi, dinini tebliğ ettirdi. Alimler peygamberlerin varisleridir, onlar da tebliğ vazifesini kıyamete kadar devam ettirecekler.  

Değerli dostlar; hak belli, hakikat belli. Birilerinin kendine göre dizayn etmeye çalıştığı bir İslam olduğu gerçeğini de görerek ifade etmek isterim ki, kişilerin hataları üzerinden İslam'a küsemeyiz, hakikatleri yok sayamayız.

Biliriz ki; sarhoşun tavrını delikanlılık, günahkârın hayatını ‘özgür yaşam' olarak empoze ettiren ve Müslüman'ı eleştirirken siyasi ve ideolojik saplantılar üzerinden İslam'ı baltalayanlara göre günahkâr Müslüman olmak, İslam hakikatlerini haykıranlardan daha iyidir!

Hata yapanlar, gerçek manada tasavvuf ehli olmayıp şeytani işlere kalkışanlara bakıp ehl-i sünneti hiçe saymak doğru olmayacaktır.

‘Sahte şeyh' diyerek ırz düşmanlarının ortaya çıkışına öfkelenmemeliyiz. Aksine, Allah'ın temiz dinimizi bunun gibi pis insanlara kullandırmadığı ve bu sahtekârları gün yüzüne çıkardığı, daha fazla insan zarar görmediği için şükretmeliyiz.

İslam'a küsmeden, Müslümanların hataları üzerinden kendi siyasi değirmenine su taşıyanlara aldırış etmeden doğruluk ve adalet rehberi Hz. Peygamber'in sünnetine sımsıkı sarılarak hayatımıza bakalım..!

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_81631)
13 Mart 2021 Cumartesi 14:14
İslam diye iktidarı savunmakmıdır müslüman olmak. İktidara olan eleştiriyi islam dinine yapılıyor algısı oluşturmak çok ucuz bir savunmadır
Misafir Kullanıcı (@Misafir_63118)
10 Ekim 2020 Cumartesi 19:48
Hay agzin şerbet yesin, kalemin istikametimden şaşmasın insAllah..
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62336)
21 Eylül 2020 Pazartesi 01:42
İslam tarihinin ilk yıllarında kripto yahudi abdullah ibni sebe diye biri var. bu şahsın tüm İslam alemine bir ders konusu olması gerek, feto gibilerinin üniversitelerde özellikle de sosyoloji ve ilahiyat yükseklisans öğrencileri için tez konusu yapılıp ücretsiz kitaplar haline getirilerek tüm kamuya dağıtılması gerek. yazar çizer aydınlarımızın da bu konularda bazen bir şeyler yazmaları gerekir hele ki İslama aykırı yapılanmaları doğrudan doğruya kanıt, belge, bilgi sunarak hedef almaları gerekir. Aksi takdirde ne kadar çok sessiz kalınırsa müslümanlar o kadar çok zarar görecektir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62335)
21 Eylül 2020 Pazartesi 01:37
gerçekten biz İslam alemi şuan tam anlamıyla hristiyan dünyasının orta çağ dönemini yaşıyoruz. inşaAllah onlar gibi şeylerine sahtekar hocalarına kızıp ne protestan ne ateist ne solcu ne de saftirik oluruz! bu konuda en büyük handikapımız gerçekten İslamı hakkıyla bilmeden her yere balıklama atlıyoruz diğer bir husus ise İslam alimlerinin halkı bu konuda uyarmamasıdır! en azından önemli olan bizim ne dediğimiz değil Allahın ve Pak Resulunun ne dediği önemlidir. bizim sözlerimizi, davranışlarımızı ayet ve hadislere göre mutlaka değerlendiriniz demeleri gerekiyor..
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62334)
21 Eylül 2020 Pazartesi 01:33
bu ülkede müslüm gündüz, fadime şahin vakaları asla bitmez. önce alır onları topluma hacı hoca şeyh hazretleri olarak takdim ederler sonra da onlar üzerinden İslama çamur atmaya çalışılar. halbuk o attıkları çamur ilk önce kendi ellerini kirletmiştir de farkında değiller. lider kültüne sıkı sıkıya bağlı bir toplum olmanın bedellerini gerçekten çok ağır bir şekilde ödüyoruz, İslamı hakkıyla bilmeyen ve mansubu bulundukları cemaat, örgüt, parti v.s. yi gözü kapalı destekleyen, hiç soruşturmayan kör cahillerden eyleme bizleri Allah'ım. feto 2014 öncesi de haindi ama görebilene..
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62137)
17 Eylül 2020 Perşembe 09:33
Konuşan yalnız hakikattir.
Tebrik ederim. İsabetli bir yazı.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62109)
16 Eylül 2020 Çarşamba 13:15
Hakim Bey Hristiyanlar bu konularla ta 16.17.yüzyıllardan itibaren yüzleştiler.Bu konuda yapılmış filmlerin ve dizilerin sayısı bile bilinmiyor. Mukayeseli tarih denen bir şey var.Ve her şeyin de kaydı var.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62085)
15 Eylül 2020 Salı 22:50
Aklın ve kalbin meseleleri kavrama gücü var.. Kalp sağlam olmazsa basiret ve feraset kapanır.. Böyle müesseseler ikisinide açıyor.. Dinsizler kandırdığını veya oyuna getirdiğini kullanıp böyle ulvi müesseselerin önünü kapamaya çalışıyor.. Yazınız hem kalbe hem akla hitap eden güzel bir yazı olmuş.. Müslüman beldesinde ama basiretini kaybedenler var.. Âmî bir mümin kalp basiretiyle meseleyi kavrıyor.. Kendine sözde aydın deyip, okumuş ama cahil kitle o avam tabakasının ferasetine yetişemiyor..hamdolsun Müslümanlar çoğunlukta ve artık İslamın taraftarları ikinci asrı saadete doğru gidiyor..
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62069)
15 Eylül 2020 Salı 13:58
Ellinize saglik güzel kardesim
Acizane bir Not 1-.devlet malini kendi cikarina kullanmak .2-göreve gitmeyip aksama kadar park köselerinde oturan ve bu kamu kurulusundan her ay maas alan memleketin bütün kesimlerine bir seslenistir aldiginiz maaslariniz helal deyildir
Nedenmi Resurullah Efendimiz buyuruyorki bizi aldatan bizden deyildir
Helal bellidir haram bellidir .
Sevgiyle huzurla kalin
Islam kimsenin babasinin tapusu deyildir
Misafir Kullanıcı (@Misafir_62066)
15 Eylül 2020 Salı 11:26
Maşallah isabetli ve güzel
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın