Ucuz yevmiyeli trafik canavarları!Telaşlı bir ses tonuyla kulağımı çınlattı; “Zülküf Bey'in oğlu Alper'e ticari taksi çarpmış” Panikle hastaneye yöneldik. Neyse ki, yakınlardaydık. Birkaç dakika sonra varmıştık hastaneye! Acil Servis önündeki yoğun kalabalıktan yükselen uğultu, ürkütücüydü. Herkes sakin olmaya çalışsa da yüzlere çöken üzüntü hissiyatı, derin acının sancılı ifadesiydi aslında… Acılı baba “Bu bir kaza değil, trafik terörüdür, cinayettir” demekle yetiniyordu! Kızgındı, üzgündü, biraz da çaresiz… Yaşananlar karşısında teselli vermek yerine öfke ateşine benzin dökenlerin yaklaşımları, sinirleri daha da geriyordu! Fakat insani bir durum da gözlerden kaçmıyordu! Kazaya sebep olan ancak çocuğu kısa sürede hastaneye yetiştiren taksi şoförünün ailesi de hastanedeydi ve onlar da en az kazazedenin ailesi kadar üzgündü. “Ne söyleseniz haklısınız” demekten başka cümle dökülmüyordu dillerinden! Elbette hiçbir sürücü bilerek bir başkasının hayatına kastetmek istemez! Ama “dikkatli olmak” zorunluluğu bir kuraldır ve hayati önem taşır! Sürücü ise derin bir vicdan muhasebesi ve hukuk serüveni ile baş başa… Yaşanan bu kaza, ticari taksi terörünü yeniden gündeme getirdi elbet! Araba yığınına dönüşen taksi durakları “fazla kazancın” merkezi, “acele işe şeytan karışır” sözüne aldırış etmeksizin şeytanla kol kola giren yeni ehliyet sahibi genç sürücüler, bu şehirde birçok zorluğun ana kaynağı olmaya devam edecek gibi duruyor! Çünkü ne bir denetim, ne de bir eğitim söz konusu! Şehir içi 5 TL'ye yolcu taşımacılığı vatandaşlar için bir cazibe, ticari taksiye aşırı bir rağbet, hızlı taşımacılıkta göze gelen bir incelik kabul edilse de, ucuz yevmiyeli genç sürücüler trafik terörünün baş aktörü olmaya devam edecektir. 5 liraya yolcu taşınması çok güzel bir hizmet! Ama bu durum vatandaşa dilediği lafı söyleme, trafiği zora sokma hakkı tanımaz! Aklıselim olunsa, bu güzel hizmetin iş bilmez sürücülerle gölgelenmesine de müsaade edilmez! Durak merkezli iletişim telefonlarından yükselen komedi içerikli konuşmalar ve cadde yerine tandır ve bilindik evlerin adres tarifinde kullanılması yolcuları güldürüp eğlendirse de, tüm bu tebessüm içerikli tutumlar sebep olunan kazalarla yerini öfkeye bırakıyor! “Ticari taksileri kim, nasıl durdurabilir?” Sanırım bu soruya verilecek doyurucu bir yanıt henüz bulunmuyor! Şehrin merkezindeki trafiğin yoğun olduğu caddelerde makas atabilecek cüreti taşıyan, trafik akışına aldırış etmeksizin dilediği yerde U dönüşü yapabilen, ruhuna işleyen telaşla karşı şeride geçip “babamın yoludur” edasıyla bir de selektör yapıp yol isteme küstahlığını gösteren sürücüler olduğu sürece, trafik terörünün önüne nasıl geçilebilir ki? Kanı kaynayan gençlerin şoförlük yapmasına, evine ekmek götürmesine elbette karşı değilim! Ama hiç kimse bu toplumdan ‘taksiciliğin gereği' haline getirilen bir ‘telaşçılığı' ve bundan kaynaklanan kazaların sonuçlarını kabul etmesini beklememeli! Hiçbir acelesi yokken selektör yapıp yol isteyen ve şerit değiştirip trafiği zora sokan, 5 liraya yolcu taşıdığı için vatandaşa ağız dolusu laf saymayı hak gören, yanlışına tepki gösterildiğinde kabadayılığı marifet sayan sürücüler olduğu sürece, toplum neden bunları makul görsün ki? Bingöl'de kimse sorarsanız sorun, taksicilerden yana dertlidir. Ama ucuz taşımacılık olduğu için de mecburdur! En azından “Üst üste binilen halk otobüsünden iyidir” demek gibi bir mazeret vardır! Tüm şikâyet ve aleni sıkıntılara rağmen, ilgili kurumlardan birinin “bu soruna müdahale etmeliyiz” çabasına şahit olan var mı? Neden onca sıkıntı görmezden gelinir ki? Siyasi kaygılar mı? Ticari kaygılar mı? Yoksa “vatandaşın sessizliği mi?” Hangi neden bunca vurdumduymazlığın sebebi olabilir ki! Plaka ihalesi yapılırken ekmeğini bu yolla kazananlar yerine kuyumcuya, petrolcüye plaka satılır ve onlar da ‘biz mi gidip kullanacağız!' deyip ucuz yevmiyeyle gençleri direksiyon başına koyarsa, kazalar da elbette kaçınılmaz olur! Bu sürücüler sadece kazalara ve insan canına sebep olmuyorlar! Emniyet Müdürünün ifadesiyle “Kimse 12 plaka almıyor artık! Çünkü kasko fiyatları çok yüksek oluyor! Bunun sebebi de ticari araçların ve başıboş hayvanların sebep olduğu kazalar!” Her yönüyle zarar olan ticari araçlara yönelik tedbir almak için neyi bekliyoruz? Daha kaç canın yitirilmesi gerekiyor? Daha kaç anne babanın yüreğine kor ateş düşmesi isteniyor? Ticari araçlar sürücülerine yönelik sosyolojik ve psikolojik eğitim vermek, görgü kurallarını hatırlatmak, yolcu haklarını öğretmek neden bu kadar zor geliyor? Birkaç kuruş fazla kazanmak için insan hayatına kastedilmemesi gerektiğini anlatmak neden lüzumsuz görülüyor? Siz hiçbir takside “Sürücü hatalarını … nolu telefona bildiriniz” diyen bir uyarı gördünüz mü? Zaman zaman duraklara bildirilen sürücü hataları için işlem yapıldığına şahit olanınız var mı? İşin özü; bizdeki bu vurdumduymazlık, ucuz yevmiyeli trafik canavarına dönüşen ticari araç sürücülerinde bu “telaş” olduğu sürece canımız daha çok yanacak! Peki! Bu soruna müdahale edecek babayiğitler çıkar mı? Bekleyip görmek lazım! YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 14 Eylül 2024 Bingöl'e uzay üssü ve gözlemevi yapılsın!04 Eylül 2024 Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?22 Mayıs 2024 Bizi deprem değil beceriksizliğimiz yıkacak!
|