Bir ayetten her zaman ve yerde herkes aynı şeyi anlasaydı Gazzali İhyayı, Rabbani Mektubatı, Bediüzzaman Risaleleri yazmazdı. Demek ki ayetin lafzını okumak ve okuduğundan ilk anladığı şeyin muradı ilahi olduğunu iddia etmek (kişi sayısınca görüş de dikkate alındığında ) ilmîn ciddiyetiyle bağdaşmaz. Günümüzde hermenotik denilen ilim de bununla ilgilidir. Basitçe 'Kim demiş, ne zaman demiş niye demiş hangi şartlarda neye binaen demiş? soruları önemlidir.
Kur'anı anlamak için mümkün mertebe ilk etapta ayeti ayetle ve ayeti hadisle tefsir etmek metodolojinin olmazsa olmazıdır. Bunlardan sonra hadis , fıkıh, kelam, tefsir ilimleri ve züht, takvada uzmanlaşan alanın en iyilerinin mülahazalarına kulak veririz. Kur'an Allah kelamıdır ve bu alanda yazılan tüm tefsirlerin sayfalarını okuyarak bitirmek bile mümkün değildir. Elbette uzmanlık ve rehberlikten faydalanmak zaruridir. Kısaca bir yönüyle Kur'an herkesin anladığı açık bir kitaptır ama diğer yönüyle anlam katmanlarının farklılık ve derinliğinden ötürü
Kur'anın büyük kısmı naslardan oluşur ve onlardan herkes herşeyi aynı şekilde anlar. Fakat nas sabit olsa da nassın yani hükmün şartlara göre nasıl uygulanacağı kolay bir mevzu değildir ve burada Kur'anı anlamak tamam ama uygulamak için ayrıca sünnete başvuruyoruz. Çünkü Kur'anı yani muradı ilahiyi en iyi anlayan Hz Peygamber efendimizdir. Dahası sahabei kiram ayetlerin indiği dönem ve şartları Rasulullahın rehberliğinde çok iyi etüt ediyorlardı. Esbabı nüzul ve Muradı ilahiyi onlar da Allahın izniyle bizden daha iyi biliyorlardı.
Kur'an her seviye her dönem ve her coğrafyadaki insanlara çağrıda bulunur. Elbette açık (mübin) biçimde herkesin aynı şeyi anladığı ayetler olduğu gibi müteşabih ayetler gibi sadece erbabının anlayacağı ayetler de vardır. Dahası bir ayette pek çok anlam katmanları vardır ve bazı uzmanlık alanlarında derinleşenler meseleyi daha derinlikli ve sağlam anlarlar. Örneğin bir ayete arap dilinde uzman olan biri belagat, meani, sarv, nahiv, siyak-sibak uyumu vs. açılarından farklı perspektiflerle bakarak pek çok zengin mana ve prensipler yakalayacaktır.
Bir kaç nesildir Kur'anın içeriğininden tamamen habersiz olarak sadece bazı kesimlerin söylemiyle islamı anlamaya çalışıyoruz. O kesimlerin çocuklarının en önemli burokratik ve siyasi kadrolarda yer alması bize Kur'anı anlatmadıklarını gösteriyor. Nesillerimiz ise dine yabancılaştı
Astronomi Biliminin kurucusu olarak kabul edilen, ilk teleskobu icad eden Uluğ Bey nasıl, neden öldürülmüş, hiçbir tarihçi bu konuya değinmeye cesaret edemiyormuş. Gerçeklerle yüzleşme cesareti gösterilmeyen toplumlarda, Netanyahu gibi zalimler, kimin hangi imei numaralı telefonu kullandığını tespit eder, elinde patlatabiliyor. Yani öncelikle, Din Allah'ın oluncaya kadar mücadele zorunlu
Ne kadar egitimsiz bir miletsiniz,vay rektör böyle demiş yok rektör alim yapmış.ya bu ülkede kaç tane rektör kaç tane hoca ilahiyat görevlisi, cikip yanlışlığı hukuksuzlugu hırsızligi, torpili ve buna benzer tüm olayları anlatmistir. Bunun islamda, kuranda yeri yoktur demistir. Her tarafınız rant, çıkar, menfaat Neyimiz islama kurana uyuyor Allah askina. Allahimi kaldırıyorsunuz Yobaz ve münafik bir millet olduk bu kadar basit
1400 yıl önce inen kutsal kitabımızın evrendeki hakikatler ile ilgili mucizevi açıklamaları bugünün bilimsel gelişimini bile geride bırakırken, bunu izah etmekten aciz cahillerin uydurdukları hurafelerle dinimizi itibarsızlaştırdıkları açıktır. Kaleminize sağlık Hocam
@Misafir Kullanıcı O üfütükten kaleler insanımızın cehaletten kurtulmasıyla yıkılır. Bunu bildikleri için kimileri kuran mealini okumanin zındıklık olduğunu söyler. Çünkü arapca bilmeyen � lik kesimin ilahi mesajı anlamadını istemiyorlar