Bingöl için 'ben varım' diyecek babayiğitler aranıyor!Yıllar önce kaleme aldığım bir köşe yazısında şehir merkezinde trafik açısından da önemli bir yük olan toptancılar ve mobilya mağazalarının şehrin dışında ama yakınında bir merkezde toplatılması önerimi paylaşmış, bunun nedenlerine ve sağlayacağı faydalara detaylıca değinmiştim. O yazıdan sonra bir arkadaşım, “yazdığın en vasat yazı, hiç de yakışmamıştı kalemine” eleştirisinde bulunmuştu. Birçok kişinin ‘teşekkür ve tebrik' dileklerini paylaştığı yazıya böylesi bir eleştiri getirilmesine şaşırmış ve sebebini merak etmiştim. “Neden?” diye sorduğumda “Siyasi konular daha cazip geliyor şehirde. Herkes dedikodu yapmayı, kimin kiminle iş tuttuğunu, hangi kurumda ne olduğunu, hangi ihaleyi kimin aldığını, hangi kurum müdürünün değişeceğini ya da siyasette denge savaşlarını bilmek istiyor. Birilerine dokunmadın mı dikkat çekmiyor” yanıtını vermişti. Magazin gazetecisi olmadığımızı, dedikoduları yazarak dikkat çekmeye çalışmadığımızı, egomuzu beslemek ya da toplum nazarında dikkate alınmak için ‘bak, nasıl da eleştiriyor' dedirtme çabamızın olmadığını, siyasi meseleleri değerlendirirken değirmenine su taşımadığımız isimler tarafından yapılan eleştirilerin nazarımızda bir kıymetinin bulunmadığını ve dahasını özetle anlatınca, “Haklısın ama çözüm odaklı olmak pek de dikkat çekmiyor” diye eklemişti. Bu yazımda da o arkadaşımın hoşuna gitmeyen tarzı tercih edeceğim için belki burun kıvıracak ama olsun! Biz işimizi yapalım, dedikoduyu, egosunu beslemek için ahkâm kesmeyi başkalarına bırakalım… Meselemiz şu ki, dün bir haber kaleme aldık Bingöl'deki okulların yapımına ilişkin! Ve hayırseverlerin bu konuda elini taşın altına koyması gerektiği çağrısını paylaştık. Haber sonrası arayanlar, teşekkürlerinin yanı sıra önerilerini paylaşıp emsalleri de sunarak bu hususta fikirsel de olsa katkı sunmaya çalışan dostlarımız oldu. Hemen yanı başımızdaki Bitlis'te üniversiteden ilk ve ortaöğretim kurumlarına kadar birçok eğitim kurumu binasının iş insanları tarafından yapıldığı paylaşıldı. Bizim hiç mi iş insanımız yok? Var tabi ki! Üreten, önemli işler yapanlar kamuoyunda çok bilinmez! Zaten onlar da bilinmemek için çabalarlar! Neden mi? Yıllar önce bir dergi çalışmamızda hayat hikayesini önemli bulduğum Bingöl dışında yaşayan bir iş insanı dostuma ‘bir röportajla hayat hikayeni yazmak istiyorum' dediğimde “Ben hiç girmeyeyim o topa!” demiş, sebebini sorduğumda ise “Adımız duyuldu mu, cami dernekleri, spor kulüpleri, hiçbir iş yapmayıp sağdan soldan beslenenlerin kapıma üşüşüp işimi gücümü engellemesini istemiyorum” yanıtını paylaşmasını ilkin garipsesem de sonradan hak vermiştim. Bir de iş insanı derken akıllara hemen müteahhitlerin gelmesi de şaşırtıcı! Müteahhit kimseler, özellikle kamuya iş yapanlar vermeyi değil, almayı severler! Onlardan okul yapmalarını beklemek abes olur! Onlar, daha çok kamunun yapacağı okulun ihalesini almaya odaklıdırlar. Bırakın okul yapmayı, bir okulun boya badanasını dahi yapmaya kolay kolay yanaşmazlar. Daha çok cami derneklerine bir miktar yardımda bulunup itibarlarını korumaya çalışırlar. Siyasi ikbal uğruna sağı solu beslemek için küçük miktarlarla büyük havalar kasanların da zihniyeti okul yapmaya müsaade etmez. Memleketin geleceğini eğitimden ziyade kendi siyasi ikbaline odaklayan zümrelerden hayır gelmeyeceğinin altını çizeyim! Peki, okulu kim yapacak? Bingöl'ün yer altı ve yer üstü cevherlerinden istifade eden firmalar yapabilir! Yüzlerce dönüm araziyi cüzi rakamlara almakla kalmayı hatırı sayılır hibe alan ama bu şehre hatırı sayılır bir dokunuşunu henüz hissetmediğimiz Sütaş var, baraj yapan Özaltın ve Cengiz Holding firmaları var, maden işletmeleri yapan firmalarımız var. Binlerce üyesi olan Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf ve Sanatkârlar Odalar Birliği veya Şoförler ve Otomobilciler Odası var. Bingöl dışında öneli projeler gerçekleştiren, üretim odaklı büyüme sağlayan, ufku açık, vizyon sahibi, gösterişten uzak kalan iş insanı hemşehrilerimiz var. Kamudan önemli ihaleler alıp bu şehirde iş yapan firmalar var. Nihayetinde ceplerinden çıkacak ekstra parayla değil, devlete ödeyecekleri vergiyle yapacaklar bunu! Yazı okurken muhtemelen kafanızda bir isim listesi oluşmuştur! Birçoğu bilindik isimlerdir. Peşinen söyleyeyim ki, istisnalar hariç birçoğu vergisiyle şehrin birçok ihtiyacını karşılayacak yapıları inşa edecek güçte olsa da bunu yapmazlar! Çünkü, “Kardeşim, biz vergi ödememek için bin takla atıp olur olmadık faturalarla KDV'yi ödememenin yolunu ararken, sen kalkmış vergiyle okul yap diyorsun” düşüncesine sahipler. Bu yüzden de değil okul, bir okulun tuvaletini dahi yapmazlar, yapamazlar! Paraları değil, zihniyetleri buna yetmez de ondan! Ödemedikleri vergilerle Ramazan ayında birkaç koli yapar ihtiyaç sahiplerine dağıtır, iki tane cami derneğine de bir miktar destek oldular mı, al sana mis gibi paklanma… Belki birileri diyecek ki, “Devletin işi ne? Okulu niye iş insanları yapsın” O da bir bakış açısı ama sorunlu ve temelinde siyasal bir yaklaşımı barındıran bir bakış açısı! Dünyanın her yerinde okul yaptırıyor iş insanları. İş insanları yapmasa da devlet bir şekilde yapacak bunları. Ama deprem felaketi, tasarruf tedbirleri, ilimizi bekleyen deprem tehlikesi ve dahası… Hem vergilerle yapacakları için o da zaten devletin parası! Devlet “Bana verme, okul yap” demiş oluyor bir bakıma! Gücü olan yapar, olmayan da devletin yapmasını bekler. Ezcümle; okul yapabilecek güçte insanlarımız var. Tek yapılması gereken, hatırlatmak, bu konuları istişare edip bir sinerji oluşturmak. Bingöl'de eğitime fiziki katkının büyümesi için naçizane önerim; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz himayesinde, Sayın Vali Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde iş insanları ve firmalarla temasa geçilmeli ve şeffaf bir şekilde süreç yönetilerek ihtiyaçlar karşılanabilmeli. Önemli bir not olarak düşmek isterim ki; “Şu okulu yaparım ama sonrasında şu işi isterim” diyecek ya da diyebilecek isimlerden uzak durulmalı, amasız, fakatsız ve beklentisiz, tamamen bu şehrin yarınları için, bu memleketin çocuklarının daha sağlam binalarda eğitim görmesi için, yüreğini yakan memleket sevdasıyla vefasını sunabilecek isimlerden bu katkılar alınmalıdır. Herkes bir tek okul yapmak zorunda da değil. İki üç isim bir okul yapabilir. ‘Yapmak' isteyen için yol basittir, yapmak istemeyen için bahaneler sayfalar dolusudur. Umarım Bingöl'de okul yapabilecek babayiğitler çıkar! Çıkmazsa da, bu da memleketin ayıbı olsun!
YORUM YAZIN
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 01 Ağustos 2024 İhmal edilen neslin şehri yıkımı nasıl durdurulacak?22 Mayıs 2024 Bizi deprem değil beceriksizliğimiz yıkacak!17 Nisan 2024 Bingöl'de körlük salgını…14 Nisan 2024 Ahlakı olmayanın zekasını neyleyeyim!
|