KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
14 Aralık 2024 Cumartesi
°C
Hakim Bayraktar
bingolonline@hotmail.com

Sevim koş, anket var!

04 NİSAN 2022 PAZARTESİ 21:26
48
5559
18
AA aa

Ankara semalarını kaplayan bulutların arasından süzen güneşin ısıttığı bir Ramazan arifesiydi.

Gözlerini kısmış, kirpiklerinin sessiz dokunuşları eşliğinde anlatıyordu geçmiş yıllarda yaşadığı bir anısını;

  • 1990'lar. Henüz 38 yaşındayım. Milletvekili adayı olarak kırsal köyleri dolaşırken karanlık çökmüş, uzakta ışığı yanan tek haneyi işaret etti yanımdakiler. Akşamın karanlığında bakınca, 300 metre ileride sanıyoruz. Önce dereye iniyor, sonra tepeye çıkıyor ve oldukça yorucu geçen yürüyüşün akabinde sarı ampulün aydınlattığı eve ulaşıyoruz. Kapıyı açan yaşlı bir amca karşılıyor bizleri ve selamlama faslının akabinde buyur ediyor içeri. Kısa bir süre soluklanınca ziyaret-i sebebimizi açıklıyor, kendimizi takdim edip seçim için oyunu istediğimizi söylüyoruz. Televizyon yaygın değil, o dağ köyüne gazete ulaşmaz, internet yok, iletişim araçları en azami düzeyde. Böylesi bir dönemde o yaşlı amcanın yanıtı çarpıcıydı; “Babanı iyi tanırım. Buraya kadar zahmet etmişsiniz. Bu seferlik onun hatırı için oy veririm, lakin ikincide gelirseniz şayet, liyakatine ve icraatına bakarım bilesin”

Neredeyse 30 yılı aşkın bir süre öncesinde, bir dağ köyünde yaşayan tertemiz yürekli, gerçek bir Anadolu insanı olan yaşlı amca, o yıllardaki tercih ve telkinini bu sözlerle özetlemiş.

Üniversite okumamış, master yapmamış, gazete okumamış, sosyal medya yok, televizyon yok. Buna rağmen “liyakat ve icraat” diyebilmiş.

Günümüzde tüm bu olanaklara sahip binlerce insandan duyamayacağımız bir söz bu..!

Çünkü bir dağ köyüne kadar giden bir vekil adayının işiteceği talepler yüksek çoğunlukla böyle olacaktır; “Köyünüzün yolunu asfaltlayın, suyumuz aksın, varsa bir kadro çocuklarımıza iş verilsin”

Tabi mümkünse masa başı bir iş olsun :)

Üzerine koyulabilecek bir kaç talep daha vardır muhtemelen. Onu da siz ekleyiniz.

Liyakati aramayan sadece vatandaş değil. Siyasi partiler de, o partilerin tercihleriyle seçilenler ve seçilenlerin direktifiyle atanan bürokratlarda da bu bulgulara rastlamak nadirdir.

Siyasi partiler liyakati öne sürse de en fazla biat edeni tercih ettikleri gibi, siyasiler de en fazla söz dinleyenleri bürokrat olarak atıyor. Bu döngü yıllardır sürüyor, bizim söylemimizle de devranı değiştireceklerini sanmıyorum.

Öyle olmasa; daha adını yazamayacak kimseler il genel meclis üyesi, fikir üretemeyenler belediye meclis üyesi, aidiyetlerinden başka hiçbir hüneri olmayanlar siyasi partilerde, sivil toplum örgütlerinde ya da kamu kuruluşlarında temsilci olabilir miydi?

Yakın geçmişte çeşitli örgütlenmelerde bile bölgecilik üzerine yürütülen çalışmalarla başkanlık yarışlarının rotası değiştirilmedi mi bu şehirde?

Anlıyoruz ki, çıkarlarımız uğruna sarıldığımız bölgecilik, kavmiyetçilik ve benzeri hususlardan vazgeçemeyeceğiz. Hal böyle iken, bu çarkın hangi dişlisinin liyakat olduğunu savunabiliriz ki?

Bir dağ köyünün tek ışıklı hanesindeki yaşlı amcanın 30 yıl önceki yaklaşımı, günümüzün çıkar savaşlarında savrulan, her türlü imkân ve olanağa sahip insanlarımızı utandırır mı? Sanmıyorum!

Sohbet koyulaşıp anıların yenileri eklenirken bir biri ardına, telefonuma gelen bir mesaja kaymıştı gözüm.

Siyaset kazanının ısıtılmaya çalışıldığı bugünlerde sosyal medyada başlatılan ne idüğü belirsiz anket çalışmalarına dair bir serzeniş sıralanıyor ve 250 adet oy satın alınmasına dair belgeli bir bilgi de iliştirilerek, ortaya çıkan manzaraya dair üzüntü paylaşılıyordu.

Müsaade isteyip yaptığım çok kısa bir incelemede gördüm ki; siparişle yazılan isimler, hedef alınmak maksadıyla açılan konular, alakasız oranlar ve bu çamur deryasında debelenen sözüm ona kendine siyasi kimlik biçenler…!

Siyasi kalitemiz o kadar yerlerde ki, kim tarafından dahi yapıldığı belli olmayan ve bir plan dahilinde kendince strateji geliştiren biri ya da birileri tarafından sürdürüldüğü açıkça görülen anket çalışmalarında adı geçenler, acayip kaptırmışlar kendilerini!

Liyakati tartışmaya açık, duruşu sorgulanan ve üzerindeki çamuru temizleyememiş insanlar, düştükleri gülünç durumu müşahede dahi edemeyecek durumda iken kalkıp bir şekilde isimlerini siyaset arenasında duyurmaya, hatta kabullendirmeye çalışıyorlar.

Tek amaçları “adım duyulsun”dan öte geçmeyen bu insanlar, şehri yönetmeye, hizmet etmeye talip olduklarını iddia ediyorlar.

Anketi yapan kim? Bilinmiyor?

Amaç ne? Bilinmiyor?

Bu işin icracılarında hata aramıyorum. Bu kadar aciz ve popülist heveslisi, adının geçtiği bir mecraya köle olurcasına kendini kaptıran insan sürüsünü etrafında toparlamanın en klasik yönetimidir bu. Bunu da gayet iyi başarıyorlar.

Hatta bu tabloya bakınca gözümde, Bizimkiler dizisinin Cemil'i canlanıyor. Derdi ya; “Sevim koş, kavga var”

Bizim siyasi çevrelerin de tutumu bu; “Sevim koş anket var”

Bir etiket sahibi olmak bu kadar mı önemli? Karakteriyle, duruşuyla, ilmiyle, bilimiyle var olmak yerine böylesi absürt olaylar zincirinin halkası olmaktan nasıl bir haz alıyorlar, aklım ermiyor!

Başarının takdirini halkın nazarında değil, sosyal mecralarda arayanların bu şehre üreteceği hizmetler de hayal ürünü olmaktan öteye geçmeyecektir.

Biliriz ki, reelde mahareti olamayanların sanalda meziyet arayışıdır bu.

İşte bu yüzden; herkesin her şey olduğu, her şeyi bildiği, liyakatini görmezden gelip cahil cesaretiyle her göreve talip olduğu bu şehirde, memleketin geleceğine dair kaygılarım var. Kendi hüneriyle var olmak yerine rakibinin kabahati üzerinden kendine alan açma çabasını sürdüren, geçmişiyle yüzleşmekten korktuğu için eleştirilere boyun eğen, adaletinden sual edilen, kısacası liyakatsiz siyaset anlayışı ve icracıları var olduğu sürece bu şehir gelişmeyecektir.

Geçmişiniz temizse, adaletinize güveniyorsanız, tek sevdanız memleket ise, eleştirilerden korkmayın!

İbrahim Özdemir hocam paylaşmıştı; “Eleştirilerden ve dedikodulardan nasibini almayan bir insan henüz dünyaya gelmiş değildir. Yapılan eleştiriler ve dedikodular insana atılan taşlara benzer. İnsan bu taşları sırtına alıp taşırsa beli kırılır. Ayakları altına alıp onlardan bir köprü yaparsa, amacına ulaşır”

Ahlaksızlığı cesaret, çirkefliği maharet, nezaketsizliği yetenek sananlara pabuç bırakılmayacağı, eleştirilerin hakarete dönüşmediği, nezaketin elden bırakılmadığı, hoşgörü ve en önemlisi liyakat esaslı tercihlerle güzel yarınları inşa edeceğimiz günler dileğiyle…

Sağlıcakla kalın..!

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91233)
05 Nisan 2022 Salı 21:19
Kırsalda yaşlı amcayı ziyaret eden o vekili sn Kazım Ataoğlu idi. Aynen de öyle oldu, ilk seçimde babasının hatıryla vekil oldu ondan sonra iki sefer daha vekil oldu ve halen Bingölde liderin arkasına sığınmayıp kendisi olarak Bingölde karşılığı olan adam gibi adam tek şahsiyet sn Ataoğludur.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91222)
05 Nisan 2022 Salı 14:43
Gözlerinizin güzelliğine maşallah
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91221)
05 Nisan 2022 Salı 14:39
içten ve samimi yazılarınızın devamını dilerim.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91217)
05 Nisan 2022 Salı 13:15
Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91213)
05 Nisan 2022 Salı 12:38
cahil cühela tayfalarını ciddiye almalarını bizimde kafamız almıyor reis
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91212)
05 Nisan 2022 Salı 12:35
Klavye başına geçip herkesin bildiği veya duydugu konuları ilk ben yazarsam prim kasarım hesabı ile ahkam kesmeye calıstıklarını sanmaları komiklikten başka birsey degil.
Kaleminize yüreğinize sağlık bir sonraki yazınızı merakla bekliyoruz hakim bey
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91211)
05 Nisan 2022 Salı 11:08
nasıl koyduysa bazılarına twitterda geceden beri köpürüyorlar hahahahah sanalla yaşayanı gerçekle öperler ellerin dert görmesin herkes olmuş gazeteci sizin gibi duayen abilerimizin bu işe bir dur demesi gerekiyordu diğer duayen gazeteci abilerimizden de beklediğimiz tavır budur vesselam...!!!
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91232)
05 Nisan 2022 Salı 19:35
@Misafir Kullanıcı Bingöl'deki tivitçiler 5 kişi
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91225)
05 Nisan 2022 Salı 16:05
@Misafir Kullanıcı önemli değiller bazı gereksiz twitter leşleri eskiden twitter mertlerin yeriydi şimdi bakıyorum buralar da hep ..... dolmuş:)))))))) faceBOK gibi yaptınız güzelim twitteri da
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91220)
05 Nisan 2022 Salı 14:27
@Misafir Kullanıcı kimi kastediyor ben anlayamadım
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91210)
05 Nisan 2022 Salı 10:41
Sosyal Medya Vekilliğinden öteye geçemeyecek İsim duyurma çabası :)
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91209)
05 Nisan 2022 Salı 10:37
Anket yapmasının zararından çok yararı oldu. Evet kimisi kendi reklamı için seferber olup gülünç duruma düşmüştür ama o anketlerden çıkan en önemli netice, halkın kimi istediğinden önemlisi kimi istemediğini net bir şekilde ortaya koymuş olmasıdır. Şimdiki ve eski vekillerin yeniden aday olmalarına yönelik sorularda sıfıra yakın oy almaları halkın iradesinin yansıması olması açısından değerliydi. Kapalı toplumlarda böyle anketler sağlıklı bir şekilde yapılırsa vatandaşın kanaatini ortaya koyması açısından kıymetli sayılır diye düşünüyorum hocam ben.
Misafir Kullanıcı (@Misafir_91206)
05 Nisan 2022 Salı 09:15
Çok güzel ve doğru bir yazı olmuş umarım nasibini almış yumuşak siyasetçiler ve siyasetçi olmaya aday kişiler
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın