Bingöl için bir milattırSütaş'ın Bingöl'e tesis açma kararı ile YÖK'ün diş hekimliği fakültesi kararından söz ettiğimi tahmin etmişsinizdir. Emeği geçen her kim varsa kocaman bir teşekkürü hak ediyor. Bu karar, Bingöl'ün sosyoekonomik kalkınmasında lokomotif görevi görecektir. İnsanlar gibi şehirlerin de bir kaderi vardır. Belki de şehirleri bir çınara benzetmek daha doğru olur. O çınarın boy boy yükselip geleceğe uzamasının yolu da bu çınarı besleyen kanalların açık olmasından geçer. Bingöl il olduğundan bu yana payına düşen talihsizlikti maalesef. Şeyh Sait olayından dolayı vilayet fonksiyonu 1925'te Genç'ten (Darayeni) alınıp Bingöl vilayeti kurulsa da 1939'a kadar temsil hakkından mahrum kaldı uzun yıllar. Ardından 1970'li yıllarda her ile şeker fabrikası ya da çimento fabrikaları gibi fabrikalar kurulsa da bu hamle de Bingöl'ü teğet geçti. Merhum Özal'ın birçok şehirde açtığı üniversiteler o illerin sosyokültürel gelişmesine büyük katkı sağladı, bu hamle de Bingöl'ü teğet geçti. Sonunda bu hükümet döneminde bir üniversitemiz oldu ama gerek kampus alanı gerek fakülteleri açısından daha cazip bölümlerden yoksun oluşu her Bingöllü gibi bende de hayal kırıklığı yarattı. Diş hekimliği fakültesinin kurulması kararı bu konuda oldukça önemlidir. Bundan sonra yapılması gereken, bu Diş Hekimliği Fakültesinin de içinde bulunduğu sağlık bilimler kampusu kurularak Tıp ve Eczacılık fakültelerinin açılmasına zemin hazırlamak olmalıdır. Kampus yeri için de ya Murat nehri kenarında ya da yapımı devam eden Gülbahar barajının kıyısında (metruk eski çimento fabrikasının yerine) veyahut Ilıcalar kaplıcalarına yakın yerde yüz yıl sonrasını düşünerek doğayla iç içe muhteşem bir kampus kurulmalıdır. Zira şimdiki kampusta yer sorunu olduğu biliniyor. Bu kampüste, Bingöl'ün el değmemiş dağlarındaki botanik çeşitlilikten faydalanarak, Bingöl'ün ilaç sanayisinin merkezi olması için laboratuvar çalışmaları yapılmalıdır. Bunun için de vizyon sahibi ve biraz da görev delisi bir dekanı bu bölümün başına getirmekle mümkündür. Sütaş konusuna geçmeden bir kere daha söylemeliyim ki artık biz Bingöllüler de ‘bir üniversitemiz var' diyebiliriz bundan böyle. Sütaş, konusuna gelince şunu açıkça söylemeliyim ki, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Bey Bingöl halkına karşı sorumluluğunu, vefa borcunu ilk defa ödemiş oldu. Hayır, hiçbir şey yapmadı demiyorum. Bingöl için bu karar bir milattır. Bu yatırım Bingöl'ün tüm ilçe ve köylerine sıcak paranın akması anlamına gelir ki, belki de ilk defa köylü olduğu için kadınlarımız sevineceklerdir. Yıllar önce Yörsan diye bir şirket Balıkesir'de süt ürünleri tesisini kurdu ve her sabah köylere süt alım servisi gidince ineğini koyunun sağan bu servise koşar, eli sıcak para görünce de işine bir başka şekilde sarılırdı. Hatta bir dostum anlatmıştı: “Eskiden ineklerimizi satma muhabbeti açılınca hemen satılsın diyen kadınların eline her gün para geçince birden inekleri çoğalttılar, en önemlisi hemen hepsi hastalığını unuttu zira önceleri tansiyon, kolesterol şikâyetlerinden hastane kapılarında sürünürlerdi” diye espriyle karışık anlatmıştı. “Bir süre sonra aynı kadınlar artık işinin efendisi olmaya başladı, her bir kadının altı yedi ineği oldu ve bu ineklerin bakımı için de çalışan işçi tuttular, hatta birçok kadın gayrimenkul sahibi olmaya başladı. Bu durum daha sonra kendi çocuklarını en iyi üniversitelerde okutma yarışını tetikledi. Kadınlar arasındaki bu rekabetten aslında hepimiz kazandık” diye devam etmişti. Aynı şeyi Bingöl'ümüz de neden başarmasın? Eğer bir ilde canlılık görmek istiyorsanız kadının eli para görmeli. Bu açıdan Sütaş'ın bir fırsat olduğunu düşünüyorum. İlimizde şu ana kadar hayvancılık adına yapılan şuydu: Ailenin tüm fertleri gece gündüz, yağmur, fırtına demeden birkaç koyun inek vb. hayvan besler, bir sonbahar günü evin büyüğü içlerinden birkaç tanesini satar, şehre iner, birkaç çuval un, birkaç çuval makarna, bulgur, biraz çay şeker alır köyüne döner. Bu da ister istemez ailenin diğer fertlerinde bir bıkkınlık, bir umutsuzluk oluşturuldu. Eğer Sütaş bu anlamda köylülerin emeğine iyi para verirse, her sabah komşusunun kapısına gelen süt arabasından dolayı sıcak para gören diğer kadınlar da hayvancılıkla uğraşır, uğraştıkça kazanırlar, kazandıkça hastalığını unuturlar. Bir önceki yazımda mayıs ayını iple çekeceğim demiştim, beklemeye değdi. Hele bir de hızlı tren için ön görülen ve Karlıova'nın Kuzeyinden Bingöl'ü teğet geçecek olan güzergâh Bingöl'den geçecek şekilde revize edilirse bu kararın tadına doyum olamaz. Ve eğer bu kararı aldırırsa Sayın Cevdet Yılmaz Bey, bundan sonra hiçbir şey yapmazsa bile her Bingöllünün gönlünde bir vefa abidesi olarak taht kuracaktır. Neden olmasın? Sütaş ve diş hekimliği kararları ilimize hayırlı olsun! YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 03 Ağustos 2015 Hükümet bu defa memurları memnun edecek mi?30 Nisan 2015 7 haziran'a doğru giderken11 Nisan 2015 Aman dikkat gençler!04 Kasım 2014 Çözüm süreci ve kendi ayağına sıkan hdp
|