KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
21 Mayıs 2025 Çarşamba
°C
M. Maşuk Uslu
uslumasuki@hotmail.com

Birinin atından inmesi gerekiyordu

17 ŞUBAT 2013 PAZAR 16:31
0
2488
2
AA aa

Hikâyeyi duyanlarınız olmuştur.

Çöl aşırı yolculuğa hazırlanan bir Arap, akşamdan kendisinin ve atının tüm ihtiyaçlarını hazırlayarak sabah erkenden yola çıkar.

Uçsuz bucaksız çöldeki yolculuğunun bir yerinde, yere yüzükoyun yığılmış birine rast gelir.

Yanına yaklaşıp derdini sorar.

Yerdeki bu adam, jest ve mimikleriyle susuz ve yerinden kalkamayacak kadar bitkin olduğunu anlatmaya çalışır.

Yolcu atından iner, adamı doğrultur, toz dumandan yüzünü ağızını temizler, heybesinden çıkardığı sudan, bu adam lıkır lıkır içer.

Yolcu; tanımadığı bu adamın, kim olduğunu, nereden geldiğini, nereye gideceğini sorması için onun kendine gelmesini bekler.

Bir süre sonra, yavaş yavaş yerinden doğrulan bu adam, yolcuya doğru adım atar.

Yolcu, adamın kendisine teşekkür etmek için sarılacağını düşünürken adam birden yolcuyu kavradığı gibi yere yığar ve kınındaki kılıcını kaptığı gibi boğazına çullanır, atın yuları da adamın eline geçmiştir artık.

Yolcu, şaşkın bir o kadar da çaresizidir.

Adam, yolcuya soyunmasını söyler,

Yolcu soyunur.

Adam; onun varını yoğunu, her şeyini alır.

Yolcu, çöl sıcağında çırılçıplak ortada kalmıştır.

Adam, yolcunun atına biner, heybesinden çıkardığı ekmeğinden yerken kıs kıs sırıtmaktadır.

Ata binip birkaç adım gittikten sonra çaresiz yolcu, onun arkasından seslenir.
“Tamam, beni hileyle yendin, kabul ediyorum, sen kazandın ancak senden bir isteğim var.” der.

Adam, pişkin pişkin dönüp yolcunun isteğini dinler.

Yolcu: “lütfen kimseye bu olup bitenleri anlatmayın, kimse duymasın?” der.

Adam: “duysa ne olur, hem sen zaten birkaç saat sonra öleceksin” der ve yoluna devam eder.

Yolcu, adamın arkasından: “olsun sen yine de kimseye bu olup bitenleri söyleme” diye seslenir.

Adam, epey gittikten sonra, hileyle her şeyini aldığı bu yolcunun kendisinden, neden kimsenin bu olup bitenleri duymamasını istediğini merak eder.

Bu soru kafasını kucaklayıp durmaktadır.

Geri döner.

Yolcunun uzağında durup, olup bitenleri neden söylememesi gerektiğini, bilmek istediğini söyler.

Yolcu; “ şu anda yeryüzünde yaptığı iyeliklerle birçok garibanın, birçok fakirin umudu olmuş iyiliksever insanlar vardır. Olur ki bu olup bitenlerden etkilenip iyilik yapmaktan vazgeçerler. Söyle me de iyilik ağacı kurmasın” der.

Adam:
“Kimimiz dünyada yaşamak için başaksınız harcarken, kimileri yaşatmak için kendini feda ederler" diye mırıldanır.

Adam bir soru daha sorar?
“Görüyorum ki ne olacak şu halimden çok “iyilik ağacı kurumasın, derken daha bir üzülüyorsun” diye sorar.

Yolcu:
“ Hz. Âdem'den bu yana sürgün yaşadığımız bu dünyada, kimimiz birkaç gün daha fazla yaşamak için, yapıp ettiklerimizle çöllerin olmadığı asıl evimizi bir daha asla görmemenin de zeminini hazırlıyoruz, kimimiz de senin gibilerinin sayesinde altından ırmakların aktığı asıl evimize kavuşma zamanı belki de daha da kısalıyordur. Benim birkaç gün daha fazla yaşamamdansa bu iyilik ağacının kurumaması daha önemlidir, zira kim bilir o a ağaç, daha nice insanın asıl evine kavuşmasına vesile olacaktır. Tesellim de bundandır.” der.

Adam:
“Kimimiz için yaşamak, vahşi hayvandan daha anlamsızken, kimileri için kâinat dönmektedir.” Diye içinden geçirir.
Yolcunun atından iner, giydiği elbiselerini çıkarıp kendisine verir, atın yularını sahibine uzatır ve “yolun açık olsun, beni sözlerinle öldürdün… Hem zaten benim gibilerin yaşamasının da çok anlamı olmasa gerek. sana güle güle” der.

Yolcu, adamı da arkasına bindirir yola devam ederlerken, adam; yolcuya “benim sana zarar vereceğim, ihtimalini bildiğiniz halde neden atınızdan indiniz?” diye sorar.

Yolcu:
Küre-i arzın; yapılan zulümlerden, haksızlıklardan hicap edip başını bir yıldıza çarpmaması için birilerinin atından inmesi gerekiyordu ve iyilik ağacının da kurumaması gerekiyor” der.
Son zamanlarda, faşizm bataklığına saplanıp beni tehdit edenlere diyeceğim şu ki: benim ve sizlerin yaşaması çok anlam ifade etmez küre-i arz için.

Ancak aynı küre-i arz, eğer hala dönüyorsa, atından inenlerin sayesinden dönüyordur.

Zira o, başını bir gezegene çarptıktan sonra var olan devletçiklerin ve kurmayı hayal ettiğiniz devletçiklerin hiçbir anlamı kalmayacaktır.

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana ha wil ha wil…
 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
zazaye çoligıj (@Misafir_12370)
27 Şubat 2013 Çarşamba 17:57
Harika ibretlik bir hikaye, sizi tehdit etmeye çalışan kürtçü faşistler hiçbir şey yapamaz. bilirler ki bu onların sonu olur Zazanada. Zaza halkı zazalara yönelik yapılan bir saldırıyı demokratik hakkını kullanarak fazlasıyla intikamını alır. saygılarımla.. hizmete devam..
Zazas and Zaza (@Misafir_12300)
22 Şubat 2013 Cuma 15:35
Yazılarınızın malum çevreleri derinden rahatsız ettiği ve size tehdite yöneldikleri yazınızdan anlaşılıyor.Doğruları ve Hakkı söylemeye devam edin.Daha güçlü ve daha etkilli olarak , yılmadan ,azimle.Zazalar bu kirli çevreleri görüyor.Yanınızdayız.Zazaca yazının devamını bekliyoruz.Saygılarımla.
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın