Bir iyilik meleğidir fatih altaylı
Hazret yine döktürmüş, “En Zor Kötülüğün Tamiri” adlı yazısızında biz kötüleri bir bir tespit etmiş. Tesbit etmekle kalmamış çözümünü de hemen yapıştırıvermiş Altaylıya göre Ak Partinin 13 yıllık iktidarıyla “ülkenin çıkan çivilerini yerine koymak yine laikler denilen Batılı düşünce yanlılarına kalacak diye hemen adresi göstermiş. Göstermekle kalmamış “ iyilik karşıtı biz tüm kötülere(!) haddini bildirmişsiniz yine. Biliyorum Sayın Altaylı: Her ne kadar yazınız, baştan sona, zati aliniz gibi düşünmeyenlere karşı, ayrımcılığın tipik bir göstergesi olsa da sorun değil. Nasıl olsa o kadarını ayırt edecek kadar akıllı değiliz biz iyilik karşıtı kötüler(!) Bilirsiniz, biz ötekiler; bir ara hadimiz olmayarak, sizlerin vazgeçilmez uğrak yerlerinden olan plajlara akın edince, siz iyilik havarisi cenahının gazetelerinden birinde şöyle manşet olmuştuk. “halk plajlara akın etti vatandaş denize giremiyor” Aslında o an anlamalıydık, her tarafından iyilik fışkıranları rahatsız etmememiz gerektiğini. Dedim ya, sizler kadar öyle her şeyi kolay idrak edemiyoruz. Kolay İdrak etseydik, haddimiz olmayarak bu ülkede bakan, başbakan, cumhurbaşkanı olmak için siz iyilik perisi laik cenahın karşısına çıkar mıydık? Biliyorum, tahammül edilemeyecek kadar kötüyüz ama yine de çok şanslıyız ki; verdiğimiz onca rahatsızlığa rağmen, karşımızda, her türlü ayrımcılığa karşı duran siz iyilik havarileri varsınız; yoksa kim bilir başımıza neler gelirdi?(!) Siz “Vatandaş'lar dururken, kendi gettolarımızdan çıkıp “biz de ülkemize hizmet edebiliriz.” diye meydan meydan miting miting gezip halktan oy talep etme nezaketsizliğimizi, başka kim hoş görebilirdi. “Benim de dedem bu ülke uğruna şehit oldu, ben de askeri üniformayı gururla taşımak istiyorum,” diyen bir imam hatiplinin sesini biz ayrıştırıcılar kısmaya çalışırken, siz iyilik havarileri, bir kere daha “durun burası herkesin kanunlar önünde eşit olduğu bir ülke” haykırışınızla biz, ötekileştirişilere gereken dersi verdiniz. Hal böyle olunca, Ayrımcılığın dibi olan “Türkiye Türklerindir” gibi logo da laiklik şuuruna erişememiş biz ayrıştırıcıların gazetesinde yer almaktadır(!) Malum bazı üniversitelerde; başı açık kızları başını örtmeleri için ikna odalarını kuran da bizdik(!) 411 oy kâbusa kalktı, diyen tahammülsüzler de bizdik. Bankaları batırıp kaçan Cavit Çağlarlar, Yahya Demireller de bizim yüzümüzden laiklik duygusunu tam yaşamadıkları için bankları soyup kaçtılar. Sahi Fatih Bey, Vanlıydınız değil mi? O halde dedelerinizden duymuşsunuzdur: Sırf şapka takmadılar, diye binerce insanı “Geli Zilan” da katledenler de bizlerdik. Manisa Salihli'de “getirin kitaplarınızı devlet ciltleyecektir,” anonsunu yaptırıp meydana toplatılan tüm eski yazıyla yazılı; dini ladini kitapları yakan da bizdik.(!) 28 Şubat döneminde, Yargıtay, Danıştay, Cumhuriyet Başsavcılığı gibi makamlarımızdan cumhurun iradesiyle başbakan olanlara “habis, ur” nitelemelerle dolu iddianameler üzerinden adaleti tesis etmeye çalışan da izdik. Güneydoğuda halka dışkı yedirip onları PKK'nın kucağına da biz ittik. Velhasıl, biz ayrıştırıcıların, bunun gibi bir çırpıda onlarca yüzlerce haltını sayabilirim. Bereket ki yediğimiz onca halta rağmen hepsinde de karşımızdaki muhatap kitle iyilik havarisi laikler olduğu için şanslıydık. Maazallah ya haddimiz olmayarak başkalarına denk gelseydik. Herhalde Fizana kadar yolumuz olurdu… Ah Fatih Bey eski günler ne güzeldi, demi? Onca aşağılamalarınıza rağmen, “haklısınız efenim, doğrudur efenim” deyip karşınıza geçerdi dedelerimiz babalarımız. Sizler de bir doğrusu daha tasdik olmanın mağruruyla fiyakasını basar geçerdiniz. Bize de bir kere daha haddi bildirilmiş ezikler olarak arkanızdan bakmak düşerdi. Ne yaparsın artık itiraz eden, çoban olabilirim ama oyumuz eşittir ve eşit olmalı” diye haddini bilmeyenlerle ortalık kaynıyor. E tabi bu da doğal olarak ayrımcılığı tetiklemektedir! Sanırım, harekete geçme zamanı geldi, hatta geçiyor bile Fatih Bey! Plajları halktan tekrar kurtarmak için, Okullarımızı başı açıkla başı örtülünün yan yana okuma tehlikesinden kurtarmak için, Kısaca; eski düzen yeniden tesis etmek için galiba siz laiklere şiddetle ihtiyaç vardır, Dininize imanınıza, söyler misiniz? Bizim gibi yaşamadığınız için ne zaman siz ya da ailenizden ya da çevrenizden biri rahatsız edildi. İnşallah hiçbir zaman edilmez ama biz çok rencide edildik. Bir çırpıda yüzlerce örnek sayabilirim. Sayamıyorsak, edebimizden adabımızdan aldığımız aile terbiyesindendir. Ha! Aramızda ayrımcılığın her türlüsünü yapan, kendi ali menfaati uğruna başkasının ayağını kaydırmak için şantaj montaj yapan, bir gün lazım olur diye kendi menfaati uğruna en yakın arkadaşının bile kasetlerini biriktirenler içimizden yok muydu? Vardır ve maalesef kıyamete kadar da olacaklardır? Unutmayınız ki, elmayı seviyoruz, diye içindeki noktalı noktası kurtçukları sevmek zorunda değiliz. Bizim de sizin de belki de tek ortak paydamız olan milli ve manevi değerlerimiz silsilesidir, sözünü ettiğim elma. Kurtçuklar da dil dini mezhebi düşüncesi ne olursa olsun hedefe giden her yol mubahtır, deyip elmanın içine sızmış herkestir. Tıpkı ülkeyi biz çarıklılar kurtardık, baz laik maskelilerin 1940 sonrası tüm köşeleri kapması gibi… Son Bir not: Laiklik: hiç kimsenin kendi düşüncesini, yaşam tarzını, dini görüşünü ya da dinsizliğini başkasına empoze etmemekse biziz asıl laikler. Neyse bereket versin ki, bunca had bilmezliğimize rağmen, karşımızda her türlü ayrıştırıcı tavrımıza tahammül eden siz laikler varsınız. YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 03 Ağustos 2015 Hükümet bu defa memurları memnun edecek mi?30 Nisan 2015 7 haziran'a doğru giderken11 Nisan 2015 Aman dikkat gençler!04 Kasım 2014 Çözüm süreci ve kendi ayağına sıkan hdp
|