KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
06 Mayıs 2025 Salı
°C
Hüseyin Özdemir
huseynozdemir@hotmail.com

Kadir gecesi / risaletin gecesi

13 TEMMUZ 2015 PAZARTESİ 17:30
0
2503
0
AA aa

İslam âlemi olarak 13 Temmuz Pazartesi gecesinde Kadir Gecesini idrak etmiş olacağız. Ramazan ayının 27.gecesine tekabül eden bu gece İslam bilginlerinin önemli bir kısmı nezdinde kadir gecesidir. Hakikatte son on gecenin tekli gecelerinde bu gecenin aranması amacıyla yoğun bir ibadet atmosferine girilmesi, gecenin kendisine isabet etme açısından en doğru tavırdır.

Her yönden Müslüman insanın tam bir manevi ameliyeden geçtiği Ramazan ayındaki arınmanın zirveye çıktığı gecenin adıdır Kadir Gecesi. Hayatımızın merkezinde bulunan Kur'an-ı Kerim'in inmeye başladığı bu gece, içinde kadir gecesi bulunmayan bin geceden daha hayırlıdır. Bu geceye gelinceye kadar dini hayatında lakayt kalmış, kusurlu davranmış her bireye, bu gecede bir ömre bedel ibadet, dua ve bağışlanma imkânı sunulur. Ulaşılan her imkân belki bir kez daha elde edilmeyecek nihai fırsattır. Yaşamın gelgitleri arasında idrak edilen her Ramazan ve bin geceye eşdeğer kadir gecesini bugüne kadar Allah'la buluşma ve bağışlanma vesilesine dönüştürmeyen her mü'min için yepyeni ama belki tekrarı gelmeyecek son fırsat olarak görülmeli ve değerlendirilmelidir.

Şüphesiz bu gece en büyük değerini, son ilahi vahyin bu vakitte, vahyin son peygamberine indirilmeye başlanmasından almaktadır. Bütün insanlığa hitap eden vahyin yanı sıra bu vahyin alıcısı, açıklayıcısı olan, kitabı ve hikmeti öğreten, inanan insanları arındıran Hz. Muhammed'in peygamberliğinin başlangıç noktası olarak da son derece anlamlı bir gecedir bu gece. Son risaletin insanlık dünyasına inmeye başladığı bu gecede kitabı doğru anlama ve onu doğru bir şekilde hayata aktarabilmek için, inanç, ibadet başta olmak üzere oluşabilecek sapmalara karşı koruyucu bir zırh konumunda olan Peygamber (sav)'in sünnetin izinden gitmek için büyük çaba sarf edilmelidir.

Meleklerin fecrin ilk ışıltılarına kadar dünyamıza, çevremize, hanemize, mabedimize her iş için geldikleri bu gecede, yakarışlarımız, itiraflarımız, ihtiyaçlarımız alınıp Âlemlerin rabbine arz edilecektir. Tam bir emniyet esintisinin hâkim olacağının vaat edildiği bu saatlerde tam bir ihlasla, Bedir savaşında alnını secdeye koyup iniltiler eşliğinde Allah'a yakaran Allah Resulü (sav) gibi İslam ümmetinin istikamet bulabilmesi, akan kanlarının nihayete ermesi, birlikteliklerini sağlayıp dünyaya sulh getirebilmeleri için yaralı bir kalbin çığlıklarıyla Allah'a yalvarılmalıdır. Sadece kendimiz için değil bu ümmet için de “Allah'ım sen affedicisin, bağışlamayı, affetmeyi seversin. Beni, bizleri, birbirine düşen bu ümmeti affet” diyebilmeliyiz. Ellerinde muhkem bir kitap, kitabın doğru anlaşılmasını sağlayan Efendimizin yol göstericiliği varken birbirine düşmüş, düşmanlarının oyuncağı konumuna gelmiş, en nihayetinde kimliklerini bile kaybetmiş insanların istikamet bulabilmesi için içimiz pare pare secdemizi ıslatmalıyız.

Mana dünyasında birbirine bağlanmış ruhlarımızın tek manaya müteveccih bu duaları, kim bilir, arşın sahibinin nezdinde karşılık bulacak ve ümmetin kendini yeniden keşfedişinin imkânları devreye sokulacaktır. Unutmayalım, cehd bizden tevfik Allah'tandır.


 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın