KİM KİMDİR FİRMA REHBERİ Hemen Üye Ol Üye Girşi
Uye Girişi
Giriş
Beni Hatırla
Yeni Üye Kayıt
Haber sitemizin aktivitelerinden yararlanmak için üyelik başvuru yapın.
Hemen Üye Olun
Uye Hizmetleri
 
25 Mayıs 2025 Pazar
°C
Hüseyin Özdemir
huseynozdemir@hotmail.com

Kurban terkedilmemesi gereken bir sünnettir

02 EKİM 2014 PERŞEMBE 17:13
0
3991
0
AA aa

 İnsanlık ailesinin rabbe en iyisini, en içten duygularla sunduğu ilk kurban hikâyesi aynı zamanda nefse kurban edilen ilk insanın da hikâyesidir. İlk insan Hz. Âdem'in iki oğlu Allah'a kurban adarlar. Sahip olduğu en iyi şeyi, hasbi bir kalple Rabbine kurban eden oğul (Habil), nefsin ve şeytanın sarmalına girerek Rabbini de aldatabileceğini vehmeden, ardından gelen bir yıkılmışlığın öfkesine kapılan öteki oğul (Kabil) tarafından öldürülür. O günden bugüne bütün kurban öykülerinde adanmışlığın kabulüne dayanan bir kurban sevinci, nefsin hevasına feda edilen bir canın yitimine dayanan derin hüzün vardır. Aynı öykü hacla irtibatlı kurban olayının ana kahramanı büyük peygamber Hz. İbrahim'de de tekrarlanmıştır. Rivayet odur ki yaşadığı toplumda en sevilen şey konumunda bulunan çocuğu kurban etme kültünün kaldırılması için Hz. İbrahim'in başından biricik çocuğu İsmail'i kurban etme hadisesi geçirilir. Gördüğü rüyasına dayanarak oğlunu kurban etmek için elindeki bütün imkânları kullanmasına rağmen boğazlama işi gerçekleşmez. Sonra kurbanlık bir koçla melek gelir. İsmail'i alır ve onun yerine koçun kurban edilmesini emreder.

Samimi bir kalbin yolculuğunda sahip olduğunun en iyisini sunanı, tahammülsüz bir hasetçinin ihanetine uğramış elsiz ve silahsız bir masumu hatırlamanın adıdır kurban. Kurban, koşulsuz rabbe teslim olan, sınavlarını başarıyla geçip en sevinçli halle mükâfatlandırılan Hz. İbrahim'i yeniden hatırlamaktır. Ve en nihayetinde kurban, her şeyin formunun sadece yaşanılan dünyada kaldığı, kalbimizde taşıdığımız gerçek amaçlarla yüzleşeceğimiz hesap gününde Allah'a ait olarak ebedileştirdiklerimizin öteki adıdır.

Allah'a yakınlığımızın en temel sembollerinden biri olan kurban ibadetinin mezhebi coğrafyamızda bu kadar silik kalması toplumsal dokumuzun en temel zaafıdır. Tarihte, dinde ve bize kardeş olanların coğrafyalarında hep canlı, hep dinamik olan bir ibadetin bizim topraklarımızdaki zayıflığı, kurbiyetimizin gölgelenmesine sebep olmuştur. Bunun üzerinden yaşadığımız toplumsal felaketleri açıklama cehaletini gösterenlerin yanlışlığına rağmen bizim insanımızın Hz. Muhammed (as)'in önemli sünnetlerine olan ilgisizliği de yadsınamaz bir gerçektir. Hele bunu sözüm ona farzların arkasına sığınarak yapmaları apayrı bir nezaketsizlik örneğidir. Kaza namazı bahanesiyle ömür boyu kılınmayan nafile namazlar gibi sünnettir deyip ilgi gösterilmeyen Hz. Peygamber'in kurban sünneti bizim nasıl yanlış yollara savrulduğumuzu göstermektedir. Oysa kaza dururken nafile kılınmaz diyenler, ölüm kalım meselesi dışında kalan zamanın kaza namazının bir an önce kılınması için ayrılmasını amaçlamışlardı. Yorumu halkın dünyasına taşıyanlar ise muhataplarına kaza namazı diye diye nafile namazları dünyalarından kaldırdılar. Aziz İslam Peygamberi ile sahabesinin en önemli

ibadetleri arasında yer alan kurbanın hükümde sünnettir denilerek neredeyse uygulama dışı kalması, kaza-nafile namaz zıtlığından hareketle coğrafyamızda nafile ibadetlere karşı oluşturulan amaçlanmamış bir ilgisizliğin sonucudur. Yani her iki durum da dini hayatımıza bir şekilde yön verenlerin özelde kurban sünnetini genelde ise Hz. Peygamber'in sünnetinin ehemmiyetini yeterince halkın gündemine taşıyamamalarından kaynaklanmaktadır. Oysa mensubu bulunduğumuz Şafii mezhebinde Kurban'ın, terk edilmemesi gereken müekked bir sünnet olduğu müsellem bir hakikattir. Müekked sünnet tanımlamasının çoğunlukla önemde Hanefi mezhebinin vacibine tekabül ettiği de ehlince bilinen bir meseledir. Bugün dini hayatımıza yön veren hocalarımızın, Şafii mezhebinde, genelde Efendimizin sünnetine özelde ise kurban sünnetine verilen büyük önemi yeniden hatırlamaları ve halka da yoğunluklu olarak anlatmaları elzemdir. Kur'an ayetlerinde ve Allah Resulünün söz ve uygulamalarında belirgin bir ibadet olan kurbanın sıklıkla uygulanan bir ibadete dönüştürülmesi bizim anlatımlarımız ve uygulamalarımızla olacak bir durumdur.

 

YORUM YAZIN
Profiliniz ziyaretci statüsünde görünüyor. Yorumlarınız aşağıdaki isimle yayınlanacaktır
Değiştir
Dilerseniz web sitemize üye olarak daha özgün bir profil oluşturabilir ve yorumlarınızı hesabınızdan takip edebilirsiniz
Kodu Girin
Yapacağınız yorumların şiddet ve hakaret içermemesine lütfen dikkat edin. Aksi taktirde yorumlarınız onaylanmayacaktır. Gönder
Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir
©Copyright 2017
Haberler, Fotoğraf Galerisi, Video Galerisi, Köşe Yazıları ve daha fazlası için arama yapın