Ramazan hilali- 2“Hilali gördüğünüzde oruç tutun ve yine (yeni ayın) hilalini gördüğünüzde de orucu bırakın. Hilali görmenize engel bir durum olduğunda ise ayı otuza tamamlayın” hadisi görme (ru'yet) olgusunun nasıl anlaşılması gerektiği konusunda oldukça açıktır. O da oruç ibadetinin başlangıcı ve bitiminde görmenin insan gözüyle hilalin görünmüş olmasına dayanmasıdır. Zira Efendimiz (as), sözlerinin sonunda “onu görmenize engel bir durum olduğunda” şeklindeki beyanlarıyla görmenin çıplak insan gözüne ilişkin olduğunu tartışmaya yer vermeyecek şekilde açıklamıştır. Bu nokta, ayın dünya ile güneş arasına girerek bütünüyle kararması (içtima) anı ile o andan sonra ince ve ancak teknik aletlerle görünen hallerini kapsamı dışında bırakmaktadır. Dini açıdan hilale itibar edilebilmesi için ayın bu kararma noktasından çıkarak güneşten ışık almaya başlaması ve onun insan gözüyle görülebilecek bir aralığa gelmesi gerekmektedir. Çünkü Peygamber efendimiz hem insanın görmesine değinmiş hem de gözle görünmesine engel bir durumun olabilirliğinden bahsettiği için oruç ve hac gibi ibadetlerde hilalin görülebilmesine imkân veren anın esas alınması gerekmektedir. Astronomi ve bilgisayar teknolojisinin bugün geldiği düzey saniye sapmasına bile mahal vermeden hilalin kavuşum anından itibaren geçirdiği evreleri an be an belirlemekte ve bunda hiçbir yanlışlığa meydan vermemektedir. Konuyla ilgili ilkyazımızda, hem ayın kusursuz bir hesap döngüsüne sahip olduğunu anlatan ayetlerle hem de “biz hesap ve yazı bilen bir topluluk değiliz” hadisinin bir hedef olarak belirlediği hilalin görülmesine kesinlik düzeyinde belirleyen olanakların oluşması durumunda hesaba dayanılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtmiştik. O halde, bugün için yapılması gereken teknolojinin hatasız verilerinden yararlanmak suretiyle Efendimizin mübarek ifadelerinde geçen gözün görmesi (ru'yet) olayının hangi aralıkta gerçekleşeceğini tespit etmek ve Müslümanlar arasında süregelen ihtilafları kaldırmaktır. Teknolojinin kesin verilerinden yararlanarak Müslümanlar arasında var olan orucun başlangıcı ve bitimine dair ihtilafları sonlandırmak için 1978 yılında İstanbul'da uluslararası hilal konferansı düzenlenmiştir. Söz konusu konferansa Suudi Arabistan da dâhil birçok ülke katılmıştır. Mezhep verilerinin tartışmaları yapılmış ve sonuçta sorunları giderebilecek önemli kararlar alınmıştır. Ayın dünya ile güneş arasına girerek tamamen kararıp görünemez olduğu an ile teknik araçla ilk olarak belirlendiği anın görünme olarak kabul edilemeyeceği, bunun yerine hilalin insan gözüyle görünmesine imkân verecek bir aralıkta olması esas olarak belirlenmiştir. Ay ile güneş arasında 7 ila 8 arasında oluşan açısal uzaklığın hilalin gözle görülmesine imkân verdiği fakat ihtiyat olarak 8 derecenin esas alınmasının şüpheleri kaldırma anlamında daha uygun olduğu ittifakla kabul edilmiştir. Güneşin batımı ile birlikte hilalin ufuktan yüksekliğinin 5 derecenin altında olmamasının onun çıplak gözle görülmesine imkân verdiği yine ittifakla ifade edilmiştir. Mezhepler arasında tartışmalı olan ve bir enlemde görülen hilalin diğer enlemlerde bulunan ülkeleri bağlayıp bağlamadığı konusu (ihtilaf-ı metali) üzerinde de durulmuştur. Dünyanın herhangi bir yerinde ilk olarak görülecek hilalin diğer ülkeleri de bağladığı yine temel esaslardan biri olarak belirlenmiştir. Alınan bu kararlarla an be an kusursuz bir döngü ile ayın evrelerinin dayandığı hesaba vurgu yapan ayetler ile hilalin insan tarafından görünür olmasını belirten hadislerin oluşturduğu hilalin anlam çerçevesi ortaya konulmuştur. Çıplak gözle hilal arama eyleminin dünyadaki Müslümanlar arasında sürekli ihtilafa neden olduğu, hâlbuki belirlenen bu anlam çerçevesiyle hilalin hangi saat, dakika ve saniyede insan gözüyle görülebilecek bir aralığa geleceği teknolojinin tartışma kabul etmez kesinliği ile ortaya konulmuş olacaktır. Yapılan uzun gözlemler sonucu ile hilalin kesin olarak insan gözüyle görüneceği 8 derecelik uzaklık ile en az 5 derecelik ufuk yüksekliğinin oluştuğu gece bir sonraki ayın ilk günüdür. Bu hakikatlerin altına imzasını atan Suudi Arabistan, daha sonra tamamen politik liderlik kaygısı ile kararlara uymamış kendi başına hareket ederek dünyada bugün var olan hilal karmaşasının sürmesine sebep olmuştur. Bkz.http://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/Sayfalar/1978-RuyetiHilalToplant%C4%B1s%C4%B1.aspx YORUM YAZIN ![]()
|
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ 13 Temmuz 2015 Kadir gecesi / risaletin gecesi02 Ekim 2014 Kurban terkedilmemesi gereken bir sünnettir19 Temmuz 2014 Zekat verilecek kimseler- 214 Temmuz 2014 Zekat verilecek kimseler -1
|