Bingöl'de, kimi etkin kimi kâğıt üzerinde varlığını sürdüren onlarca dernek bulunmaktadır. Bu dernekler arasında, eğitim ve sosyal yardımlaşma alanlarında öne çıkarak son birkaç yıldır kesintisiz ve etkin bir şekilde faaliyet sürdüren derneklerin başında kuşkusuz Tavz-der gelmektedir.
Bu dernek, yerel kimliğini bir kenara bırakarak yıl içinde etkinlik sahalarında Bingöl'e en iyi hizmeti veren kişi ve kuruluşları, kamu yoklamasıyla belirleyerek ödüllendirmeye çalışmaktadır. Bunu yaparken, mensubu bulunduğu Tavz ailesini merkeze almamaktadır. Onlar için en temel kıstas, Bingöl'ün kalkınmışlığına bir nebze olsun katkı sağlayabilmektir. Öne çıkan kişi ve kurum temsilcilerinin de katıldığı yoğun katılımlı bir programla ödüller sahiplerine verilmektedir. Buraya kadar her şey normal.
Normal olmayan şey ise Başarı Ödülleri Töreni başta olmak üzere dernek faaliyetlerinin Bingöl medyası tarafından takdir edilmemesi ve basında haber konusu bile olamaması konusundaki ısrarcı, bilinçli ambargonun varlığıdır.
Dışarıda yaşayan bir Bingöllü olarak, her gün işe başladığımda, ilk işim internet üzerinde yayın yapan birkaç Bingöl sitesine bakmak ve memlekette neyi olup bittiğini öğrenmeye çalışmaktır. Haberleri okurken çoğunlukla nitelikli haber bulma çabasında yorgun düşüp ‘ne yapalım, işe yarar bir haber bulamadık bari şununla iktifa edelim' türünden yazılmış, kişisel, mahallî haber kırıntılarını okumak zorunda kalıyoruz.
Yaralı bir kartalın tedavi edilip doğaya salıverilmesi, Bingöl'de yaşamak zor türünden her yıl tekrarlanan kar yağışı, bilmem hangi sanatçının son kaseti çıktı türünden halkın çoğunun ilgi alanında olmayan haberlerin yanında Tavz-der'in düzenlediği bir gece, aralıksız iki yıldır basın tarafından haber konusu olmaya değer bulunmuyorsa Bingöl medyasının haber mantığının sorgulanması gerekmektedir. Verilen her haber içeriğinin elbette bir okur kitlesi ve değeri vardır. Bunları hiçbir açıdan küçümsemiyorum da. Fakat bu haberlerin yanında derneğin bütün Bingöl'e hitap eden gecesinin haber değeri taşımaması, üzerinde düşünülmesi gereken en önemli noktalardan biridir.
Tavz-der, doksanlı yıllardan beri var olan bir dernek. Bu dernek, son yönetime kadar farklı eğilimden kişilerin yönetiminden geçerek bugüne geldi. Geçmişte, derneğin birtakım siyasi veya ideolojik emeller doğrultusunda kullanıldığına dönük kamuoyunda birtakım eleştiriler ve bu minvalde süregelen tartışmalar yok değildi. Bir önceki yönetimdeki kimi şahsiyetlerin ideolojik duruşlarının derneği kamuoyunda tartışılır hale getirmesi, bu bağlamda medyada kişiler arasında cereyan eden, bazen dozu sert üsluba kayan, yazılar derneğe karşı bir tavrın oluşmasına neden olabilir. Ama artık dernek, bir dönem öne çıkarılan polemik konularının tamamen dışında kendini Bingöl'ün eğitim ve hizmet hareketine adamış gençlerin yönetiminde. Toplumu geren ideolojik ve siyasi tartışmaları bir kenara atmış, kendini her çevreden insanın hizmetine vermiş bu gençlere destek çıkmak hepimiz kadar medyanın da görevi. Umarım eski defterler kapatılır ve şehrin üzerine doğan güneşin aydınlığında hep beraber yürünür.
Yapılması gereken şey, kim ve hangi toplumsal çevre olursa olsun bu şehrin her karış toprağına, her ferdine niteliği ve niceliği önemsenmeksizin hizmet götüren kesimleri ve kişileri takdir edebilmektir. Onları öne çıkararak yüreklendirmektir. İyi niyetli eleştirilerle eksikliklerini gösterebilmektir. Ve bizim gibi dışarıda olan insanlara Bingöl'de neyin olup bittiğini bütün çıplaklığıyla haber vermektir.
İlçeler, köyler ve burada yerleşik bütün aşiret ve kabileler hepimiz güzel Bingöl'e renk katan solmaz, ayrılmaz çiçekleriz. Dışlayıcı ve ötekileştirici tavırlarla kendimize, gelişmişliğimize zarar veririz. Artık hepimiz iç içeyiz. Bir bütünüz. Bütünü oluşturan parçalar hepimiz nezdinde özellikle de Medyanın nazarında aynı değere sahip olmalıdır.
Son söz, teşekkür için olsun. Kültür Merkezi salonunu başından aşağı dolduran sevgili hemşerilerime, geceyi onurlandıran Bingöl Valisi Sayın M. Hakan Güvençer ve Rektör Sayın Gıyasettin Baydaş'a, Tavz-der Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sosyal ve cefakâr arkadaşlarına en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
Yolunuz ve bahtınız açık olsun sevgili gençler!
